5 Soruda Mehtap Elaidi ile ''Ya-Ya!"

Hayatın farklı evrelerinden geçerken -kısaca büyüyüp olgunlaşırken- o dönemleri simgeleyen kitaplardan, renklerden ve özellikle kıyafetlerden etkilendim. İki kızım olduğu ve ekibimin çoğu da kadın olduğu için farklı yaştan kadınların kendi olma ve kendini ifade etme şekilleri git gide daha çok ilgimi çekmeye başladı. Bu süreçte kendime ve anılarıma döndüm ve bunu kıyafet diline keyifle dökmeye başladım.

Birden fazla şarkı çalıyordu aslında. Fonda önce Metronomy - Love Letters, koleksiyon olgunlaşırken de Rolling Stones’ dan Paint it Black vardı.

Tasarımlarımı alıp kendine göre tanımlayan ve kombinleyen, kıyafetlerle bir bütün olmayı ve hayatı seven, hayata tutunan her kadının üstünde görmeyi isterim.

Tabii ki heyecanla Vetements defilesini bekledim,izledim ve çok etkilendim. Ben genelde her sezon yeni defile ve tasarımcı keşfetmeyi çok severim. O yüzden büyük modaevlerinin defilelerinden önce farklı markalara bakmaya özen gösteririm. Ama bu sezon, sadeliği ve tazeliğiyle Christian Dior defilesini de çok beğendim ve kendime yakın buldum. Çiçeklerin, pastel bir kadının, çizgilerin ve rahatlığın bir arada olduğu bir koleksiyondu. Tamamen yazdı bence. 

Bence beyaz poplin ve kotonun fırfırlı, işlemeli, oyunlu, başka kumaşlarla birleşmiş halinin geri dönmesi sezonun en keyifli trendi. Aslında benim için bir trend değil senelerimi verdiğim bir malzemenin herkes tarafından daha çok sevilmesi. Ayrıca topukların alçalıp aksesuarlarda desen ve rengin hüküm sürmesi ve bundan doğan esprili aksesuar trendi de çok keyifli! Çünkü güzel poplin gömleklerin, elbiselerin ve sadeliğin çılgın çocukları gibi renkli ve ayrı bir güzeller.