Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Aksesuarın öncüsü şapkalar uzun bir aradan sonra görkemli dönüşünü kutluyor.
Hazır giyim trendlerinde arzulanan yalınlık duygusu aksesuar tasarımında ters köşe etki göstererek görünümleri güçlendiren kayda değer bir abartı ve çeşitliliğe sebep oldu. 2024-25 Sonbahar/Kış sezonu stilinde görünümlerde katalizör etkisi yaratan aksesuarlarsa şüphesiz şapkalardı. Nevi şahsına münhasır detaylarla yüceltilen kepler, 50’li ve 60’lı yılların zarafet timsali klasik modeller, şapkanın soyluluk ve statüyü temsil ettiği haşmetli versiyonları veya moda tarihine atıfta bulunan klasik modelleriyle podyumu domine etti; modaevleri uzun zamandır görmeye hasret kaldığımız şapka seçkisini sonunda bahşetti. Örneğin Louis Vuitton’un kreatif direktörü Nicolas Ghesquière, markadaki 10. yılını kutladığı koleksiyonunda geçmiş tecrübelerinden beslenerek moda belleğimize muazzam bir flashback yaşatıyor. Ghesquière’nin kaygısız kalamadığı rahat şıklık teması geçmiş tasarımlarından izler taşısa da günceli her daim koruyabilmesiyle sezondaki rüştünü ispatlıyor. Hazır giyimdeki rahat tavır şapka tasarımlarına amorf yapıdaki bereler olarak yansıyarak sürrealizm ipinin bir ucundan tutuyor. Issey Miyake, tasarımdaki özgür ve hedonist yönünü şapkalara yansıtıyor; birbirinden renkli kep, bere, baklava ve balıkçı şapkalarıyla ipin diğer ucundaki taraf oluyor.
The Row 2024 Pre-Fall, Vogue Runway
Şapka, özellikle 50’lerde modanın Haute Couture dönemlerinde birincil aksesuar olarak muamele görüyordu. Nitekim bugün ikon olarak kabul ettiğimiz Coco Chanel, Elsa Schiaparelli, Roy Halston -Jackie Kennedy için tasarladığı modernleştirilmiş şapka- gibi duayen tasarımcılar moda sahnesine çıkışını şapkalara borçluyken Cristòbal Balenciaga ve Hubert de Givenchy’nin tasarladığı şapkalar bazen kıyafetlerin önüne geçebiliyordu. Nitekim şapkalar birbirine benzeyen tayyör ile elbiseler arasından sıyrılıp şıklığı artıran parametre olarak kabul edilirken aynı zamanda kişisel stil gustosu ortaya koymasıyla da önemliydi. Bugün de şapkalara verilen değerin artmasının sebebi benzer olabilir. Nitekim Nordstorm’un kadın moda direktörü Rickie De Sole, şapkanın geri dönüşünü “Herhangi bir kıyafeti beklenmedik şekilde bir üst seviyeye taşıyarak kişiliğinizi ifade etmenize yardımcı oluyor. Özellikle Chanel ve Prada dikkat çekici...” sözleriyle açıklayarak sezondaki kapsayıcılığa atıfta bulunuyor.
Sezondaki örnekleri çeşitlendirirsek Chanel’in hasırdan devasa güneş şapkaları koruyucu siperleri sayesinde kendine ait koruma kalkanını oluşturuyordu. Tüvit ve kaşmirden kasketli şapkalarsa Virginie Viard’ın koleksiyona yansıtmak istediği retro etkiyi fazlasıyla karşılıyordu. Bir başka örnek Prada’da şapkalar altın çağını yaşıyor. Polis şapkaları ve kaskı andıran otoriter şapka modelleri canlı renklerdeki tüy ve kadifelerle bezenerek modasal anlamda politik mesajlar barındırıyordu. Miuccia Prada ve Raf Simons’ın vermek istedikleri mesajı detaylarda saklama dehası bir kez daha işe yarıyor gibiydi. Altuzarra’da Pillbox modeli -hap kutusu modeli de diyebiliriz- geleneksel, kraliyetten ilhamla, Celine’de hafif kasketli versiyonlarıyla zarif ve en lüks halleriyle sunuldu. Jil Sander’da 68 görünümden yaklaşık 30’dan fazlasında bone benzeri saça sıkı sıkıya bağlı şapkalar vardı. Benzer versiyonlar Saint Laurent’da transparan kumaşın katmanlaşması sonucu oluşturulan şapkalar olarak karşımıza çıktı. Giorgio Armani’deki sanatsal yaklaşım dikkat çekici, Rick Owens’taki alpaka versiyonlar minimalist bir koruma kalkanı oluşturuyor gibiydi.