Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Lise arkadaşlarımızı buldu, hayatımızın aşkıyla tanıştırdı, unuttuğumuz doğum günlerini hatırlattı, yetmedi anılarımızı arşivledi. Şimdi de düşüncelerimizi okumak istiyor.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Facebook'un dünyayı ele geçirmek istediği konusunda kafanızda bir takım senaryolar canlanıyorsa, yalnız değilsiniz. Aynı fikre, hatta endişeye sahip olan birçok insan var. Haksız da sayılmazlar. Neticede lise arkadaşlarımızı buldu, hayatımızın aşkıyla tanıştırdı, unuttuğumuz doğum günlerini hatırlattı, yetmedi anılarımızı arşivledi. Şimdi de düşüncelerimizi okumak istiyor.
Öyle yalnızca istemekle de yetinmiyor. Nature Communications'ın yayınladığı son makaleye göre Facebook için çalışan bilim insanları geleceğimizi değiştirecek o algoritmayı keşfetmiş bile. Bu algoritma ne mi yapıyor? Beyin dalgalarını deşifre ederek, düşündüğünüz kelimeleri, kurduğunuz cümleleri söze dökmeden algılıyor ve bilgisayar metnine dönüştürüyor. Yani "Parmaklarına değil, beyninle yaz" diyor Facebook.
Başta çok heyecan verici tınlasa da, Facebook'un daha önce güvenlik ve gizlilik maddelerinde sınıfta kalması büyük bir sorun teşkil ediyor tabii. Facebook düşünce okuyabilen bu yeni teknolojisinin medikal bir amacı olduğunun altını çiziyor çizmesine ama nereden bakarsak bakalım bir sosyal ağın ne düşündüğümüzü okuyup kaydetmesi ürkütücü. En azından gizlilik ilkesinin yeterince korunamadığı bir dönemde...
Gecikmiş dil ve konuşma ve özgül dil bozukluğu yaşayanların hayatını büyük ölçüde hafifletmesi planlanan devrim niteliğindeki uygulama sadece Facebook'un tekelinde değil elbet. En az Mark Zuckerberg kadar Elon Musk da bu konuyla yakından ilgileniyor. Şimdilik bekleyelim ve görelim. Zuckerberg ve Musk hakkında ne düşündüğümüze de biraz olsun dikkat edelim!