Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İsviçreli iki tasarımcı, Christian Dior'dan Paris'in yüksek modasına hızlı bir giriş yaptı. Dior'un Haute Couture koleksiyonları artık iki gizemli isme emanet.
Dior'da yaşanan son gelişmeler, modaevinde bir heyecan havasına yol açtı.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
İsviçreli iki tasarımcı,Christian Dior'dan pazartesi günü Paris'in yüksek modasına hızlı bir giriş yaptı. İsimleri ise henüz resmi olarak açıklanmadı.
Bunlardan biri 1974 Cenevre doğumlu, 41 yaşındaki Serge Ruffieux. Ruffieux, Dior'a 2008'de John Galliano zamanında girdi, 2012'de Raf Simons artistik direktörlüğe getirildiğinde kendisi de baş tasarımcı oldu.
1983 Zermatt doğumlu Lucie Meier ise Louis Vuitton'da Marc Jacobs'la beraber çalıştığı 5 senenin ve Nicolas Ghesquière ile Balenciaga'da geçirdiği kısa bir sürenin ardından Dior tarafından keşfedilerek işe alındı.
Moschino Cheap and Chic, Sonia Rykiel, Yves Salomon, Gerard Darel ve Cacharel gibi markalarla çalışmış Ruffieux başta olmak üzere, her iki tasarımcı da haute couture'ün gerektirdiği kusursuz yetkinlik ve becerilere sahip. Asıl sorulması gereken soru şu: Bu iki tasarımcı, son zamanlarda sık rastladığımız, modaevinin içinden birilerini terfi ettirme eğiliminin en son örnekleri mi; yoksa Dior daha iyi bilinen bir tasarımcıyı ikna edene dek geçici olarak mı göreve getirildiler?
Dior'un CEO'su Sidney Toledano, Paris'teki Musée d'Art Moderne'de, Dior'un özel bir tur düzenlediği Andy Warhol Unlimited sergisinde.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Modaevlerinin arka planında çalışan tasarımcıların terfi ettirilmesi eğiliminin bir kez daha kanıtlandığını söyleyebiliriz. Daha önce Valentino da aynı yönteme başvurmuş ve çok başarılı olmuştu. Valentino, 2008'de göreve getirilen İtalyan ikili Maria Grazia Chiuri ve Pierpaolo Piccioli'nin yönetimi altında taptaze bir hava kazandı. Onlar da ancak Valentino'da 10 sene boyunca çalıştıktan sonra kreatif direktörlüğe getirilmişlerdi.
Bir başka örnek de Gucci. 42 yaşındaki Alessandro Michele'nin markaya çok farklı bir imaj ve ürün skalası kazandırdığı kesin. Michele'nin çılgın hippie-de-luxe vizyonunu Gucci'de çalıştığı 12 sene boyunca nasıl gözlerden uzak tuttuğu merak konusu.
Raf Simons'ın bunaltıcı iş yükünden ve kendi markasına zaman ayıramamaktan dolayı Ekim 2015'te Dior'dan beklenmedik istifası, modaevini hayalkırıklığına uğratmıştı. Markanın içinden birinden aldığım bilgiye göre, Dior'un üst düzey yönetimi, Raf Simons'ı bulana kadar zaten çok fazla çaba sarf ettiklerini hissediyormuş ve Simons'ın istifası onları 35 yıllık bir sistemi yürütmeye çalışmaktan bezdirmiş.
Dior Homme defilesinde Rapçi A$AP.
Fotoğraf: Vittorio Zunino Celotto
Karl Lagerfeld'in 1983'te Chanel'e, Tom Ford'un 1994'te Gucci'ye ve Galliano'nun 1996'da Dior'a atanmasıyla belli bir standart oturtulmuştu. Ama geçen senenin sonuna doğru Alber Elbaz'ın Lanvin'deki görevinden alınması sistemin çatlamaya başladığının bir göstergesi.
Dikkate değer bir biçimde, LVMH Başkanı ve CEO'su Bernard Arnault, geniş ailesiyle birlikte Dior Homme'un tasarımcısı Kris Van Assche'ye desteklerini göstermek amacıyla defile gösterimine katıldı. Kris Van Assche, Dior Homme için çalıştığı 10 senenin sonunda geçen sene kendi markasından vazgeçmişti. Defilede, ünlülerden ve Karl Lagerfeld gibi sadık ön sıra müdavimlerinden oluşan çok etkileyici bir izleyici kitlesi vardı.
Mimar Peter Marino (solda) ve Karl Lagerfeld (sağda), Dior Homme'un tasarımcısı Kris Van Assche'ye desteklerini gösteriyorlar.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Kayak rampalarının, ince çizgi halindeki kırmızı neon ışıkların ve tavandan sarkan parlak kırmızı bir şamdanın olduğu sette, kendinden emin ve renkli bir defile izledik.
Geniş rapçi pantolonlarının, şişme montların ve yünlü şapkaların sergilendiği defilede genel etki genç ve sokak tarzına yakın olsa da Dior asaletini gözler önüne seren birçok iyi dikim kıyafet görebilirdiniz, özellikle de ceketler... Sürekli gördüğümüz ekose desenler ise cesur ve ciddi kıyafetler arasındaki geçişlere bir denge kazandırmıştı.
Fotoğraf: Indigital
Defilenin teması olan "The Art of Falling Apart" (Dağılmanın/Parçalanmanın Sanatı) Dior'un tasarımcısız kalmış haline mi yoksa kıyafetlerin hafif yıpratılmış hallerine mi gönderme yapıyordu? Anlamak zor.
Christian Dior'un CEO'su Sidney Toledano, Kris Van Assche'nin Dior Homme'daki pozisyonunu daha da kalıcı kılmak amacıyla Musée des Arts Décoratifs'teki Andy Warhol sergisinin yan tarafında bir kutlama düzenledi.
Sidney Toledano, eşi Katia ve Dior Homme Tasarımcısı Kris Van Assche.
Fotoğraf: Vittorio Zunino Celotto
Çiçeklerle kaplı uzun masaların ünlü davetlileri arasında hip-hop şarkıcısı A$AP, Rock grubu The xx'ten Oliver Sim (İlkbahar/Yaz 2016 Dior Homme reklam kampanyasının yüzü) ve Christian Slater, Noomi Rapace, Lamber Wilson gibi aktörler bulunuyordu. Bir de Yves Saint Laurent'in 2014'te vizyona giren biyografik filminde başrol oynayan ve bu rolüyle en iyi erkek oyuncu kategorisinde César ödülünü kazanan Pierre Niney vardı.
The xx grubundan Oliver Sim ve Sim'in PR takımından Imogen Snell.
Fotoğraf: Vittorio Zunino Celotto
Elbette, Yves Saint Laurent de şöhretli kariyerine Dior'un kurucusunun 1957'de vefat etmesinin ardından Dior'da başlamıştı. Şimdi Saint Laurent'de kreatif direktör olan Hedi Slimane de adını Dior Homme'de çalışırken duyurmuştu. Hedi Slimane'in geri gelip Dior'un yönetimini eline alacağı söylentisi Paris'teki dedikodu kazanlarında kaynamaya başladı bile. Tabii ondan önce Alexander McQueen'den Sarah Burton gelmezse, hatta belki bambaşka bir tasarımcı bile olabilir.
Fotoğraf: Indigital
Dolaşan birçok dedikodu var ama belki de taze bir İsviçre havası, haute couture'ün tam da ihtiyaç duyduğu şeydir. Serge Ruffieux ve Lucie Meier'e Dior'daki taze başlangıçlarında başarılar diliyorum.
Çeviri: Kardelen Berfin Kobyaoğlu