Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Siyah küçük elbisenin ardından Audrey Hepburn’e eşlik eden bir diğer ikonik Givenchy tasarımını mercek altına alıyoruz.
Breakfast at Tiffany’s ve Holly Golightly’nin siyah elbisesi birbirinden ayrılmaz sembollere dönüşmüştü. Hubert de Givenchy ile Audrey Hepburn’ün yakın dostluğuysa sadece tek bir filmle sınırlı kalmayarak Hepburn’ün pek çok rolüne eşlik etti. Bunlardan biri de 1957 yılında başrollerini Billy Wilder’la paylaştığı Love in the Afternoon adlı romantik filmdi. Altın çağ modasını ve Audrey’nin kodlarındaki zarafeti yansıtan mavi fiyonklu beyaz balo elbisesi oyuncunun ikonik görsellerinden birini oluşturuyor.
Audrey Hepburn haute couture dünyasıyla bu kadar iç içe olmasına rağmen paylaşımcı karakterini Givenchy elbiselerinde de gösteriyordu. Elbiseler dikilirken daima başkalarına da uyabilmesi için büyük dikişler yerleştirilmesini isteyen oyuncu daha sonrasında kıyafetleri arkadaşlarına hediye ediyordu. Hatta bu özel balo elbisesini de kızını yeni dünyaya getiren eski arkadaşı Tanja Star-Busmann’a vermişti. Aradan geçen üç yılın ardından Star-Bausmann bu özel hediyeyi bakıcısına verdi. 2009 yılında kendi müzayede şirketi olan Kerry Taylor elbiseye ulaştığında önde bulunan mavi fiyonk ve dantel süslemeler kaldırılmıştı.
7 Aralık günü gerçekleşen Passion for Fashion müzayedesinden önce Taylor elbisenin yeniden toparlanma sürecini Vogue’a şu sözlerle anlattı; “Restorasyonu adım adım denetledim. Arkada üç küçük fiyonk tarafından gizlenmiş olan korkunç paneli çıkarttım. Yırtılmış tülleri çıkararak elbisenin devamı gibi görünmesini sağlayacak ve neredeyse tasarımla eşleşen modern bir tül kullandım. Hubert benim arkadaşımdı ve eminim bunu onaylardı çünkü 2009’da elbisede yapılan değişiklikleri gördü ve hiç beğenmedi."
Açık artırmada 52.500 sterline satılan elbise için Taylor, maddi kısmından çok bu tasarımın Audrey Hepburn’ün cömert ruhunu ve kibar tavrını hatırlatan bir sembol olduğunu söylüyor.