Uzaktan Çalışma Günlükleri: ''Motivasyonunuzdan Siz Sorumlusunuz''

Ne kadar deneyimli olursanız olun. Motivasyon belirli bir noktaya getirilen ve artık orada sabit kalan bir konu değil. Bunu ben söylemiyorum, ki söyleyebilecek kadar deneyime de sahip değilim. Ama yıllarını bir işi yaparak geçirmiş insanların çoğu bu görüşte. Motivasyonu yüksek tutmak konusu öğrenip kenara koyabileceğiniz bir yeti değil. Doğası gereği sürekli akışta, değişimde. Ve insanın doğasını düşününce sanırım aksi pek de gerçekçi olmazdı; bir robot gibi her an motive, her an işi aynı şekilde yapabilen varlıklar değiliz öyle değil mi? Her an ne hissettiği değişen canlılar olarak insanın motivasyonunun da sürekli aynı kalmasını beklemek hayal kurmak olurdu. Ve sanırım motivasyonu yüksek tutmak için bilmemiz gereken en önemli noktalardan birine geldik: Motivasyonunuz her an değişebilir ve onun değişken yapısını kabul etmelisiniz ki onu kontrol de edebilin.

İllüstrasyon: Beril Ateş

Diyelim motivasyon seviyenizin değişebileceğini kabul ettiniz, peki bundan sonraki adım ne olacak? Bir araştırmadan bahsedelim. Kendi üzerinizde bir araştırma. Sadece sizin yapabileceğiniz bir deney. Çünkü sizi en iyi siz biliyorsunuz. Evet insanların sizin ve profesyonel gelişiminiz hakkında size verdikleri yorumlar çok değerli ve her zaman bunları duymak gerekir. Ama bir de dışarıdan görülmeyenler var, onları da sizin dikkatlice buluyor olmanız gerekebilir. Tahlil etmeniz ve detaylıca araştırmanız. Tahmin bile etmeyeceğiniz küçücük bir şey motivasyonunuzu düşürüyor olabilir, geçmişteki bir anı hatırlatan bir düşünce mesela, veya tam tersi sabah işe başlamadan önce en sevdiğiniz malzemelerle hazırladığınız bir yumurta size sandığınızdan çok daha büyük bir şevk verebilir. Direksiyon sizde, bunu unutmamalısınız. Ve emin olun, direksiyon elinizdeyken geçmişe baktığınızda birçok referans noktanız var. Motivasyonunuzu kaybettiğiniz anlarda geçmişte nasıl da yapabildiğinizi hatırlayabilirsiniz, zira beyin genelde negatifi karşınıza çıkarabilir, siz de orada o anı yakalayıp 'gerçeği' beyninize anlatmalısınız.

İllüstrasyon: Beril Ateş

Şu an Amerika'da Meredith'in Güzellik Bölümü'nün Başkan Yardımcısı. Öncesinde Vogue Erkek Amerika, House & Garden ve dünyada birçok dergide büyük sorumluluklar almış ardından da Vogue dergisi Türkiye’de kurulurken Projeler direktörü olarak Türkiye’ye dönmüş bir profesyonel. Benim de hayatıma yön vermiş bir mentor: Ahu Resimcioğlu Terzi. Ben ise tam o sıralarda yaklaşık 10 yıl önce Vogue dergisi Türkiye'de kurulduğunda orada stajyerim. Konuya dair pek bir şey bilmiyorum. Ahu daha üçüncü haftadan kocaman bir Range Rover çekiminin prodüksiyonunun denetimini bana emanet ediyor. Beni zamanında başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ve Bade İşçil’in paylaştığı Kuzey Güney dizisi çekiminin prodüksiyon asistanı ve backstage fotoğrafçısı olarak görevlendiriyor. Ardından Ece Sükan’ın Gianluca Fontana ile birlikte Meryem Uzerli’yi fotoğrafladığı çekimin prodüksiyonunda bana büyük sorumluluk veriyor. Çok öğreniyorum, bazı noktalarda zorlanıyorum, ama yapıyorum da. O bana güveniyor ve ben ne o duyguyu, ne de o başardığımı hissettiğim anları bugün bile unutmuyorum. Ve bugün beynim bana bir şeyleri yapamadığımı söylediğinde hemen o duyguyu çıkarıyorum masanın üstüne. Burada dikkatli olmak gerek, o zaman o işi yapabildiğim gerçeği şu anda da aynı şekilde yapabileceğim veya şu an asla hata yapmayacağım anlamına gelmiyor. Şu an başaramadığım işler de olabilir ancak orada o deneyimde yapılan işin kendisinden çok bir duygu var, ve benim masaya yatırdığım şey de işin kendisinden çok onun duygusu. İstersem, bazı şartlar buna el verirse, bana güvenen insanlarla birlikte ben de kendime güvenirsem gerekeni yapabilmek için elimde bir sürü veri olduğu gerçeği. Diğer yandan düşününce hala inanamıyorum Ahu nasıl oldu da o işleri benim o deneyimsiz halime teslim etti. Ki Vogue markasını belki herkesten iyi bilen ve onu her türlü riske karşı koruyan kişi olarak. Ya peşime gizliden bir adam taktı ya da birisine gerçekten inanırsan ve ona inandığını hissettirirsen genelde başarının geleceğini biliyordu, bu durum o kişinin kim olduğundan bağımsız. İlla ki herkesin hayatında buna benzer örnekler vardır, bunun hissini hatırlayın ve kendinizi sorguladığınızda bu anları da konuşmaya dahil edin. Tabii bu sizin ‘eksik’ ve 'yanlış' yaptığınız şeylerin üzerinde bir örtü de olmasın. Bu öneriler her zaman için geçerli ancak, özellikle bugün, ''normal'' düzeninizden uzaktayken motivasyonunuzu toparlamak konusunda farklı deneyimler yaşayabilirsiniz. Motivasyonu yükseltmenin birçok yolu var ama beyne hatırlatmalar yapmak, içinde bulunduğunuz anı tahlil ettikten sonra kendinizle konuşmak bunun iyi bir yöntemi. Ve bunun nerede yapıldığının bir önemi yok, bir plaza veya çalışma masanızı kurduğunuz evinizin bahçesi. Motivasyon her zaman, her yerde, mekandan bağımsız olarak karşımıza çıkacak bir konu.

İllüstrasyon: Beril Ateş

UNICEF Türkiye’nin İletişim Bölüm Başkanı Sema Hosta'yla çalıştığım altıncı yıla giriyorum. UNICEF benim için bir okulsa Hosta da benim için oradaki baş öğretmendir. O her şeyin mükemmel olmasını istiyor genelde. Dolayısıyla sizin de onunla çalışırken her detaya dikkat etmeniz gerekir, talepkardır da. İyi anlamda zira bir standardı oturtma süreci detayları yanında ister, biliriz. Zaten tam da uzaktan çalışma süreci bitince ofise nasıl döneceğimi düşünürken, onun hakkındaki bu yazdıklarım yüzünden bir de ofise hiç dönemezsem siz işte o zaman görün ''yeni normal''i!

Onun hep söylediği bir şey var: ‘Kendi motivasyonundan sen sorumlusun’. İş hayatı kolay değil. Etrafınızda size destek olan bir sürü insan var ama belli bir noktada sadece siz kalıyorsunuz ve motivasyon dış etmenlerle de alakalı da olsa, kaynağı sizin içinizde bir yerlerde. Dolayısıyla neyin size iyi gelip neyin sizi negatif etkilediğini bulup kendi içinizdeki raflardan ona göre seçim yapmalısınız. Motivasyonun yankısı derinlerde olabilir ve her tekil an motivasyonunuzu bulmanız mümkün olmayabilir ama kendi sorumluluğunuzdaki o anın farkında olup onun üzerinde çalışmak sizin elinizde. Unutmayın sadece siz biliyorsunuz sizi. Ve siz istemedikçe kimse sizi gerçekten başka bir yere götüremez.  Götürmeye çalışabilir ve bazen götürebilir de ama dönüp bakmalısınız, belki de siz buna izin verdiğiniz için oraya götürülmüşsünüzdür. Önünüzde bir seçenekler silsilesi var, siz size iyi geleni seçin, sizin motivasyonunuzu düştüğü anlarda kendinize dair yapacağınız bir hatırlatma yükseltiyorsa o yolu seçin veya fiziksel aktivite sizin motivasyon yükselticinizse bir işi bitirip diğer işinize geçerken Instagram üzerinden beş dakika Naomi Campbell ile Pilates yapın bu süreçte. Diğer yandan unutmamalısınız, hiçbirimiz robot değiliz, her gün aynı verimde çalışamayız ve bazen de daha az motive hissetmekte bir sorun yok.