Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Mert Alaş ve Marcus Piggott, her fotoğraf karesinde beklenilmeyene flaş patlatarak fotoğrafçılığın serbest kompozisyonunu nasıl yazdıklarını, pırıltılı kariyerlerinin 20. yılında çıkardıkları bu özel kitapta açıklıyor.
Arzu, şehvet ve ihtiras gibi duyguları hayal gücünün uçsuz bucaksız dünyasında bulup, en iyi şekilde bir araya getirmek tehlike arz eder. Duyguları tahrik edici karelere hapsetmek, yeterince cüretkar değilseniz emniyetsiz sayılabilir. Mert Alaş ve Marcus Piggott, her fotoğraf karesinde beklenilmeyene flaş patlatarak fotoğrafçılığın serbest kompozisyonunu nasıl yazdıklarını, pırıltılı kariyerlerinin 20. yılında çıkardıkları bu özel kitapta açıklıyor.
Fotoğraf: Mert Alas & Marcus Piggott
Mert Alaş ve Marcus Piggott’un yolları, Londra’daki punk sahnesinin perdesini yavaş yavaş kapattığı 90’ların başında kesişmiş. Bireysellik, portrelerinin özgürleşmek adına bir isyana dönüştüğü ve kendilerini karanlık romantizme adamış ‘genç şövalyelerin’ daha aydınlık ışıkların peşinde koşmaya başladığı bu toplumsal değişim süreci, yaratıcılık çatısı altında birleşip tek olabildikleri bir serüvene doğru sürüklemiş kreatif ikiliyi. Yukarıdaki kareye bakıp, “Kate Moss’a palmiye ağacının yapraklarından kanat tasarlama fikri, sürekli çözüm üreten çifte vizyonlarının bir sonucu herhalde” diye sesli düşünürken, Mert Alaş araya giriyor: “O karede tasarlanmış veya kurgulanmış hiçbir şey yok! 2004 yazıydı. W Magazine’in çekimi için Ibiza'daydık. Kate kaldığımız otelin bahçesinde poz verirken, kurumak üzere olan palmiye ağacını fark ettik. Palmiye yapraklarıyla öylesine bütünleşti ki, neredeyse doğuştan kanatları varmış gibi görünüyordu. Gökten inen bir meleği andırmıyor mu sizce de?” Aşağıdaysa, Lara Stone, Hedi Slimane imzalı ipek Saint Laurent elbisesiyle W dergisinin Mart 2013 kapağından Mert & Marcus’un objektifine bakıyor. 2012 yılında Londra’da gerçekleştirilen çekimin moda direktörüyse Vogue İngiltere’nin yeni genel yayın yönetmeni Edward Enninful.
Fotoğraf: Mert Alas & Marcus Piggott
Yirmi yıldır tek bir objektiften çıkan sayısız fotoğraf karesinin kadrajlarında nasıl bir tortu bıraktığıyla ilgili “20 yılın tadını hiçbir fotoğraf tarif edemez!” diyor, Alaş. “Bu kitapta yer alan çalışmaların hepsi, birlikte çıktığımız yolda biriktirdiğimiz hatıraların birer yansıması.” Söz geçmişten açılınca, yol arkadaşı Marcus Piggott da dahil oluyor: “Her kare, sonsuza dek süreceğini hissettiğimiz zaman çizgisinde bir andan ibaret sadece. Bu nedenle, hepsi aile fotoğraflarından oluşan bir albüm gibi çok kıymetli.” Gisele Bündchen’ı nü olarak, en cüretkar pozlarıyla Mert & Marcus karelerinde görmeye başladık. Pop Magazine için çekilmiş, 2003 yılına ait bu fotoğraf, bedenleriyle ittifak kurabilen kadınların hürlüğünü kutluyor.
Fotoğraf: Mert Alas & Marcus Piggott
Fotoğraf: Mert Alas & Marcus Piggott
Yıl 2015, yer Londra. Solda, Self Service için Mert & Marcus’un objektifine poz veren Saskia de Brauw, modanın cinsiyetsiz ve değişime açık geleceğinden bildiriyor. Fotoğraflarındaki o kusursuz anı yakalayabilmek için çok çabaladıklarını söylüyorlar. Üretim süreçleri çoğu zaman pürüzsüz ilerlese de, arada bir çıkan ateşli çatışmaları önlemekte zorlanıyorlarmış. “Farklı açılardan baksak dahi, günün sonunda bizi birleştiren kadraj aynı. Önünde sonunda uzlaşmamız gerekiyor çünkü çekimlerde tek bir fotoğraf makinesi kullanıyoruz.”
Fotoğraf: Mert Alas & Marcus Piggott
Mert Alaş’ın Türk mirasının DNA’sındaki coşku ve kuvvetli renkler, Marcus’un çocukluk anılarını şekillendiren aile evindeki klasik sanat eserleriyle birleşmiş. Aynı anda deneysel, eklektik ve özgün olabilen görsel dillerinin en derin kaynağı biraz da bu.
Daima yarattıkları kadının korkusuzluğundan, meydan okuyan tavrından dem vuruyorlar. Arşivden bu tariflerine uygun bir örnek seçmelerini istiyorum. Interview Magazine’in Ekim 2010 sayısına tüm dominantlığıyla hükmeden Naomi Campbell’ı işaret ediyor ikisi de. Karl Templer’ın moda editörlüğünü üstlendiği çekimlerde gotik şıklığa bürünen Campbell, kendisine eşlik eden erkek model Alex Kovas’ı şiddetli egemenliğinin altında tutuyor. “İşte, Mert & Marcus kadını tam da böyle olmalı.”
Meraklısına not: Taschen yayınevinden çıkan Mert Alas & Marcus Piggott, 25 Ekim’de raflarda.