İzlemeniz Gereken 5 Richard Linklater Filmi

Richard Linklater sinemasının klasiği olan Before trilojisinin ilk filmi Before Sunrise, trende tanışıp bir günlerini Viyana’da geçiren iki gezgin gencin hikayesini minimal ama harika bir kompozisyon ve görsellikle anlatıyor. Ethan Hawke ve Julie Delpy’nin canlandırdığı Jesse ve Celine karakterlerinin sonsuz Viyana sokaklarında hayat üzerine diyaloglarını keyifle izliyoruz. Geleneksel romantik film klişelerinden kaçınan filmin ilhamıysa yönetmenin gençlik yıllarında kendi yaşadığı benzer aşk hikayesine dayanıyor. Before Sunrise’ı izledikten sonra serinin, 9 yıl aralarla çekilen devam filmleri, Before Sunset ve Before Midnight’ı da listenize ekleyin ve ardından Linklater’in zaman çizelgesinde ilerleyen aşk hikayesinin en iyi bölümüne siz karar verin. 

"Rüya kaderdir" repliğiyle başlayan Waking Life sizi hayal gücünüzde bir gezintiye çıkmaya davet ediyor. Linklater’ın 2001 yapımı bu yapıtı, rüyaları içinde kaybolan ve bu süreçte hayatı, varoluşun anlamını ve daha birçok felsefi soruyu rüyalarında karşısına çıkan insanlarla konuşan bir gencin hikayesini konu alıyor. Lisede gördüğü bir rüyadan doğan film, Linklater’ın felsefe tezi sayılabilir, zira içinde posthumanizminde film teorisine birçok derin mesele konuşuluyor. Rüya ve gerçek arasındaki çizginin bulanıklaştığı Waking Life, görme duyusunu illüzyona uğratan rotoskopi animasyon tekniğiyle çekildi. Bilinçaltı evreninde nereye gittiğini bilmeden dolaşan Wiley’nin hikayesini izlerken rüyalardan hayata uyanacaksınız. 

Romantik dramalardan animasyon örneklerine Linklater’ın eklektik dünyasının bir başka durağı da gençlik filmleri. Kendi jenerasyonundan aldığı ilhamla yola çıkan Teksaslı yönetmen Dazed and Confused'ta kendini arayan kayıp bir neslin eğlenceli temsilini gösteriyor. Dazed and Confused'un kadrosunda Hollywood'un sevilen aktörleri  Matthew McConaughey ve Ben Affleck'in yeni yetme hallerine rastlayabileceğinizi de not düşelim. 

90’ların iki kült ismi Keanu Reeves ve Winona Ryder’ı psikolojik bir polisiye hikayesinde buluşturan A Scanner Darkly, yönetmenin Amerikan bağımsız sinemasındaki deneysel tarzını keşfedebileceğiniz filmlerinden bir diğeri. Waking Life’da olduğu gibi rotoskopi animasyon tekniği kullanan Linklater, bu kez varoluşsal sorularını Philip K Dick’in distopik anlatımıyla soruyor. 

Yönetmen Richard Linklater’ın başyapıtı niteliğindeki Boyhood filmi, 6 yaşındaki bir erkek çocuğunun 18 yaşına gelene kadar büyüme serüvenini konu alıyor. 12 yılda tamamlanan film, insanın değişimi ve gelişimi yanı sıra kamera-zaman ilişkisine de yeni bir soluk getiriyor. Boyhood ile sinemaya olan tutkusunu kanıtlayan yönetmen, aynı zamanda bu deneysel hareketiyle de sinema tarihine adını yazdırıyor. 

Richard Linklater’ın naif ama realist sineması sizi içine çektiyse, şahsına münhasır yönetmenin son filmi Where’d You Go, Bernadette’ye de şans verin. Hollywood’un en başarılı kadın oyuncularından Cate Blanchett’in başrolünde olduğu film, Maria Semple’nin aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlandı. Cate Blanchett’i, aniden ortayan kaybolan agorafobik bir anne rolünde göreceğimiz Where’d You Go, Bernadette kesinlikle merakla beklenen filmler arasında...