Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yeni Amy Schumer komedisi I Feel Pretty, oyuncunun kariyerinin başından beri mücadele ettiği beden polislerine cevap niteliğinde.
Erkeklerin yüzde kaçının bir Amy Schumer esprisine malzeme olmaktan korktuğu sorulsa, ortaya çıkacak rakam Schumer’ı bile şaşırtabilir. Amerika’da zaten sayıları az olan kadın komedyenler arasında, dobralığı ve hayran olunası “utanmazlığı”yla öne çıkan Schumer, kadın-erkek ilişkilerindeki yatak odası hezimetlerinden kadın cinselliğine, bedeni üzerinden kendisine yapılan hadsiz yakıştırmalardan Hollywood’u ayakta tutan çifte standart mekanizmasına varıncaya kadar dillendirilmek istenmeyen ne varsa tam da onu dillendiren bir süper güç.
Bu ay gösterime giren “kendini iyi hisset” filmi I Feel Pretty’nin başrolünde oynaması bir tesadüf değil. Kariyerinin başından beri bir kesim tarafından kadın olarak “edepsiz” bulunan, başka bir kesim tarafından da tastamam bu yüzden sevilen Schumer’ın yolu, sosyal medyadaki beden polisleriyle sık sık kesişiyor. Hatta meşhur özgüvenini, hiç tanımadığı bu insanların hakkında yazdığı acımasız yorumlardan etkilenmemeyi başarmasına borçlu olduğunu söylüyor. “Acımasız yorum” deyip geçmeyelim. Barbie filmi için görüşmeye çağrıldığında ortalık ayağa kalkmış, mayolu fotoğrafıyla bir dergiye kapak olduğunda bir mayo tasarımcısının “Kapağa taşımak için daha iyisini bulamadınız mı? Herkes mayo giymemeli” şeklindeki yorumuna maruz kalmıştı. Schumer’ı bedeni üzerinden eleştirmek o kadar geleneksel bir hal aldı ki, İngilizceye “body-shaming” olarak geçen bu eylem, sadece komedyenin yaşadıkları üzerinden bile eksiksiz olarak özetlenebilir.
I Feel Pretty’de kendine güveni yerlerde gezen ve hayata karşı tüm memnuniyetsizliğini dış görünüşüne bağlayan Renee ile tanışıyoruz. Bir gün, başına aldığı darbe sonrası kendine geldiğinde, hayallerindeki gibi nefes kesecek kadar güzel olduğuna inanmaya başlayan Renee’nin hayatı tepeden tırnağa değişiyor. Değişmeyen tek bir şey var, o da dış görünüşü. Özgüvenin ve kendini sevmenin sihri üzerine eğlenceli bir hikaye anlatan filmde, Schumer’ı heyecanlandıran en önemli faktör, Renee’nin aslında hep aynı kalması. Daha ince, daha kusursuz ya da daha seksi değil. Kendine bakışı değişince, insanların da ona bakışının değişmesinden ibaret her şey. Beden polisleriyle baş etmenin başka bir yolu olabilir mi?