Mikrobotox

Botox, yaşlanma karşıtı uygulamalardan biri olarak hayatımıza 2000’lerin başında girdi. Hakkında yazılmayan, çizilmeyen kalmadı. Felç ediyor, yılan zehiri veriliyor gibi efsanelerle şanı aldı yürüdü, oysaki bir krem kadar zararsız ama en pahalı bakımın yapamayacağı kadar etkili, modern kadının yeni silahı hatta en yakın arkadaşıydı. Artık Botox’un alın ve göz çevresine uygulandığını, bu bölgelerde maksimum 6 aya kadar dayanan geçici bir blokaj yarattığını, bu sayede var olan mimik çizgilerinin görünümünü azalttığını öğrenmiş bulunuyoruz. Ağrısız bir işlem olduğundan da eminiz.

 

Gelin görün ki tam kendisine alışmışken bir yeni versiyonuyla karşılaşıyoruz, Microbotox.

Kendisi için Botox’un yapamadığını yapıyor diyebiliriz.Kısa maddeler halinde microbotox’u yakından tanımaya ne dersiniz?

 

1.Botox’un hafifletilmişi diyebiliriz. Botox’un giremediği yerlere giriyor. Boyun bölgesi, göğüs dekoltesi ya da göz altları gibi hassas ve riskli bölgelerde dahi uygulanabiliyor. 

 

2.Botox’ta enjeksiyon kasın içine yapılıyor, oysa microbotox’ta uygulama düşük dozlarda cildin içine veriliyor.

 

3.Amaç kası değil kasa uzanan dalları bloke etmek.

 

4.Ter ve yağ bezlerinin olduğu bölgeye enjekte ediliyor, bu yüzden akne ve sivilce izlerinin tedavisinde de başarılı sonuçlar veriyor.

 

5.Microbotox, botox yaptırmak isteyen ama çekinenlere özellikle önerilebilir, zira etkisi botox kadar agresif değil ama en az onun gibi cildi daha ince ve aydınlık göstermeyi başarıyor.