Kolajen Takviyeleri Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Sağlıklı cilt, saç, tırnak ve kemiklerin yapı taşlarından biri olan kolajen, genç görünen, dolgun bir cildin en önemli anahtarıdır. Elbette yaşlandıkça doğal kaynaklarımız tükeniyor ve bu nedenle yaşlanma belirtileriyle mücadele etmenin bir yolu olarak kolajen takviyeleri giderek daha popüler hale geliyor. Beslenme uzmanı Jenny Logan, “30 yaşından sonra her yıl kolajenimizin yaklaşık yüzde bir ile ikisini kaybediyoruz, bu yüzden gözle görülür şekilde yaşlanmaya başlayabiliriz” diyor. “Kolajen almanın amacı bunu yavaşlatmaktır.”

Kolajen Almaya Değer m?
Kolajen takviyelerinin etkinliği geniş çapta tartışılmakta. Sonuçta tüm kolajen takviyeleri eşit şekilde üretilmiyor. Bununla birlikte birçok kişi, doğru formülasyon verildiğinde kolajen takviyelerinin vücudun kolajen parçalanmasını gerçekten yavaşlatabileceği ve bunun da cildin, saçın ve tırnakların sağlığı üzerinde olumlu sonuçlar doğurabileceği konusunda hemfikir.

Genel bir kural olarak, takviyenin biyolojik olarak kullanılabilir kolajen içerdiğinden ve etkinliğini kanıtlayan klinik araştırmalara tabi tutulduğundan daima emin olun.

Hangi Kolajen Formu En Etkilidir?
Kolajen denizden, sığırdan domuza kadar birçok kaynaktan gelebilir. Doğal haliyle kolajen vücut tarafından emilemeyecek kadar büyük bir moleküldür, bu nedenle takviye yaparken daha küçük kolajen peptitlerine parçalanır. Bu işleme hidrolizasyon denir.

Logan, “Hidrolize kolajen temel olarak vücudun kolayca emip kullanabileceği çok daha küçük parçalara ayrılmıştır” diyor. “Bazı araştırmalar ayrıca deniz kaynaklı hidrolize kolajenin diğer kaynaklara göre 1,5 kat daha iyi emilebileceğini gösterdi.”

Hangi Kolajen En İyisi; Tip 1, 2 veya 3?
Ödüllü bir eczacı ve Ingenious’un CEO’su olan Pupinder Ghatora’ya göre, hidrolizasyon süreci “kaynak ile ortaya çıkan peptit arasındaki her türlü bağı koparır”, bu da ne tür bir kolajen kullandığınızın (ve 28 olduğu söyleniyor) önemli olmadığı anlamına gelir. “Bir kolajen takviyesi seçerken en önemli konu, kolajen peptidini amino asitlere dönüşmeden kan dolaşımına verme yeteneğidir. Bu, kolajen peptidinin, emilim yeri olan ince bağırsağa ulaşana kadar mide de dahil olmak üzere bağırsak yolunun doğal süreçlerinden korunması gerektiği anlamına gelir. Bu durumda ince bağırsakta sindirim devam ederken, hemen hemen anında emilimi sağlamak için yeterince düşük bir moleküler ağırlığa sahip olmalıdır. Kaynak veya kolajen türü gibi diğer tüm hususlar pazarlama abartısıdır ve takviyenin etkinliği üzerinde kesinlikle hiçbir etkisi yoktur.”

Bu arada Logan Tip 1’i tercih etmeyi öneriyor. “Tip 1 kolajen vücuttaki kolajenin yüzde 90’ını oluşturuyor, dolayısıyla cildi desteklemeye çalışırken kesinlikle denememiz ve en çok odaklanmamız gereken kolajendir. Tip 1 kolajen cilt, kemikler, tendonlar ve bağların etrafında yoğunlaşarak yapı ve güç sağlamaya yardımcı olur”

Yaşlanma Karşıtı En İyi Kolajen Hangisidir?
Kaynağı ne olursa olsun tüm kolajen türleri yaşlanmanın etkilerini hedef alır. Genel bir kural olarak Logan, iyi araştırılmış, hidrolize edilmiş, deniz kaynaklı Tip 1 kolajeni tercih etmeyi öneriyor. “Tip 1 kolajen cilde ana desteği sağlayarak yapıyı sağlamaya yardımcı olur” diyor. “Parçalandıkça bu yapıyı kaybetmeye başlarız ve bu da yaşlanma belirtilerine yol açabilir. Araştırmalar, emilebilir kolajen peptitleri kullanarak vücuttaki kolajen seviyelerini yüksek tutmanın, çizgilerin ve kırışıklıkların gelişimini yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini gösterdi”

Kolajen Takviyesini Nasıl Seçerim?
Kolajen takviyesi seçerken dikkate alınması gereken en önemli nokta, bağırsak kanalındaki işlemlerden korunup korunmadığı ve düşük moleküler ağırlığa sahip olup olmadığıdır. Ghatora, “Ayrıca, aktif madde tedarikçisi verilerini veya tüketici denemelerini kullanan değil, bağımsız olarak klinik olarak kanıtlanmış bir ürüne ihtiyacınız var” diyor. “Bu, herhangi bir takviyenin gerçek etkinliğini göstermez. Bir diğer önemli husus, kolajen peptid takviyesinin tek başına yeterli olmayabileceğidir: Nem bağlayıcı bir aktif olarak hyaluronik asit ve astaksantin gibi güçlü bir antioksidan, üretilen yeni hücrelerin en yüksek kalitede olmasını sağlamaya yardımcı olacaktır. Bu faktörlerin tümü, cilt hücrelerinde sağlığın ve uzun ömürlülüğün artmasına yardımcı olabilecek hücresel yenilenmeye katkıda bulunur”

C vitamini kolajenle iyi çalışan başka bir besin. Logan, “kolajen aynı zamanda C vitamini gibi besinlerle birleştirilirse bu etkinliğin artmasına yardımcı olabilir” diyor. “Bunun nedeni, sağlıklı cilt ve kemikleri desteklemek için sağlıklı kolajen oluşumu için vücudun C vitaminine ihtiyaç duymasıdır.” Ayrıca doğru miktarı aldığınızdan emin olmanızı da öneriyor. “Çoğu çalışma, optimum faydalar için günde 5-10 gram takviye almamız gerektiğini gösteriyor.” Bu nedenle kapsül ve tablet yerine toz ve/veya yüksek mukavemetli sıvı dolu poşet/şişelerin kullanılması tavsiye edilir”