Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İstanbul’un gastronomi sahnesine yeni katılan ve şehre taze bir solukla geri dönerek kapılarını yeniden açan restoranları bir araya getirdik.
İstanbul’un gastronomi sahnesi her geçen gün yeni adreslerle zenginleşiyor. Şehrin farklı semtlerinde açılan restoranlar, yalnızca menüleriyle değil; atmosferleri, deneyim tasarımları ve yenilikçi mutfak yaklaşımlarıyla da adından söz ettiriyor. Kimi, dünya mutfaklarını özgün yorumlarla masaya taşırken, kimi de köklü gelenekleri modern bir bakışla yeniden canlandırıyor. Hem şehre yeni katılan hem de yenilenmiş konseptleriyle kapılarını yeniden açan bu popüler gastronomi duraklarını derledik.
The Ritz-Carlton, Istanbul bünyesinde konumlanan Limoré, İtalyan kıyı kasabalarının ruhunu Boğaz manzarasıyla buluşturan sofistike bir gastronomi noktası. Lombardiyalı Executive Şef Andrea Cetani’nin hazırladığı menü, sıfır atık felsefesini temel alarak hem sürdürülebilirliği hem de yaratıcılığı öne çıkarıyor: Maydanoz saplarının makarna sosuna dönüşmesi ya da limon kabuklarının sorbe tariflerinde kullanılması gibi detaylar, mutfağa etik bir derinlik katıyor. Limoré’de günlük üretilen makarnalar, branzino alla mugnaia ve truffle risotto gibi seçkin tabaklarla bir araya gelirken; ödüllü sommelier Irene De Feo’nun kürasyonu olan şarap menüsü, deneyimi global bir seviyeye taşıyor. Pastel tonların, limon ağaçlarının ve Akdeniz doğasından esinlenen dekoratif detayların hakim olduğu mekan, lüks ve samimiyetin dengelendiği özel bir atmosfer yaratıyor. Limoré, sadece bir yemek deneyimi değil, İtalyan zarafetinin İstanbul’daki temsilcisi olarak da öne çıkıyor.
Caddebostan’da konumlanan Catch, günün farklı saatlerine adapte olabilen bir gastronomi ve sosyal deneyim alanı olarak tasarlandı. Miami, Dubai ve Londra gibi şehirlerden ilham alan mekan, Akdeniz ve Asya mutfaklarını özgün yorumlarla buluşturuyor. Peruvian ceviche ve Sicilian sashimi’den, raijin roll ve catch special gibi yaratıcı suşi tabaklarına; Robata tekniğiyle hazırlanmış et ve deniz ürünlerinden, veganlar için geliştirilmiş özel reçetelere kadar her seçenekte farklı bir tat yolculuğu sunuluyor. Bar menüsünde mevsim meyveleriyle hazırlanan artizan kokteyllerle, özgün bitterlerle ve geniş şarap seçkisiyle tamamlanan bu deneyim, günün ilerleyen saatlerinde DJ performansları ve özel plak seçkileriyle zenginleşiyor. Dinamik dekorasyonu, İtalya’dan getirilen özel aydınlatmaları ve eklektik tasarım detaylarıyla Catch, Anadolu Yakası’nın sosyal hayatında yeni bir merkez olmayı hedefliyor.
FAMI, İstanbul Altunizade’de sanat, tasarım ve gastronomiyi bütünleştiren özgün bir yaşam platformu olarak öne çıkıyor. Berfin Çeçen Şenol ve Elif Çeçen’in kurucusu olduğu mekân, yalın ama etkili mimarisiyle hem bireysel hem de kolektif deneyimlere ev sahipliği yapıyor. Günün farklı saatlerine göre dönüşen menüsü; sabahları manda sütlü granola ve taze patisserie seçeneklerinden, öğlen yaratıcı atıştırmalıklara, akşamları ise artizan içecekler ve paylaşmaya uygun tabaklara kadar uzanan çok katmanlı bir lezzet yolculuğu sunuyor. Açılış sergisinde Ahmet Elhan, Günnur Özsoy, Erdağ Aksel ve Beril Ateş gibi sanatçıların eserleriyle çok sesli bir küratöryel anlayışı yansıtan FAMI, yalnızca bir restoran değil; aynı zamanda koleksiyoner buluşmaları, sanat etkinlikleri ve özel davetlere zemin hazırlayan dinamik bir kültür alanı. Yüksek tavanları, doğal ışığı ve sanat dolu atmosferiyle şehrin ritmine uyum sağlayan bu konsept mekân, estetik, yaratıcılık ve paylaşımı bir araya getirerek İstanbul yaşamına yenilikçi bir soluk kazandırıyor.
Alaçatı’dan İstanbul’a uzanan yolculuğuyla Ege’nin ferah ruhunu Etiler’e taşıyan Sipster, kısa sürede bölgenin yeni buluşma noktalarından biri hâline geldi. Samimi bistro atmosferinde konuklarını ağırlayan mekan, modern yorumlarla zenginleştirilmiş Ege mutfağıyla öne çıkıyor. Menüde Ege otlarıyla hazırlanan özgün tabaklardan taze deniz ürünlerine, yaratıcı mezelerden paylaşımlık ana yemeklere kadar geniş bir çeşitlilik bulunuyor. Sıcak ve samimi ambiyansı, Akdeniz esintili mutfak yaklaşımı ve şehirli bir dinamizmi bir araya getiren Sipster, İstanbul’un kalabalığı içinde keyifli ve rahat bir kaçış noktası sunuyor.
Kuruçeşme’nin kalbinde konumlanan Pantheon, sadece gastronomik bir mekan değil; yemek, müzik, mimari ve sanatın bütünleştiği çok katmanlı bir deneyim alanı. Şef Emir Kaan, Fransız mutfağının teknik disiplinini, Asya ve Latin Amerika’nın derin aromalarıyla ve Ege’nin doğal sadeliğiyle harmanlayarak menüsünü şekillendiriyor. Burada amaç, sadece tabak sunmak değil; duyguların, sohbetin ve ritmin bir araya geldiği bir sahne kurmak. Mekanın mimarisi ise bu yaklaşımı destekliyor: antik Pantheon’a atıfta bulunan kubbe yapısı ve dönem çizimleriyle süslü tavanı ve merkezde yer alan, Oculus’u yeniden yorumlayan NFT video enstalasyonu, ziyaretçileri hem tarihle hem de dijital çağın estetiğiyle buluşturuyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde değişen ışık oyunları ve müzik akışları, Pantheon’u sıradan bir restoranın ötesine taşıyarak İstanbul’un kültürel ve sosyal hayatında eşsiz bir deneyim alanı yaratıyor.
Aliée İstanbul’un büyüleyici atmosferinde hayat bulan Mondaine de Pariso, Paris gece hayatının altın çağını İstanbul’a taşıyan sıra dışı bir konsept sunuyor. RIKAS Hospitality Group ve Paris Society işbirliğiyle açılan mekan, Belle Époque döneminin şatafatını bohem detaylarla harmanlıyor. Tasarımcı Daphné Desjeux’nün imzasını taşıyan dekorasyon, rafine müzik seçkisi ve sanatla iç içe geçmiş ambiyansıyla konuklarını adeta Sen Nehri kıyısındaki unutulmaz bir geceye götürüyor. Şehrin sofistike yaşam stiline yeni bir katman ekleyen Mondaine de Pariso, leziz kokteylleri, şıklığı ve zamansız atmosferiyle gece hayatını bir eğlenceden çok bir sanat formuna dönüştürüyor.
İstanbul’un Marmara Denizi’ne uzanan etkileyici manzarasına karşı, Mövenpick Hotel Istanbul Marmara Sea’nin roof katında açılan KÜN Restaurant, Türk mutfağının köklü mirasını modern dokunuşlarla harmanlayan özgün bir gastronomi deneyimi sunuyor. Adını güneşten alan ve Türk topluluklarının tarih boyunca göç ettikleri coğrafyalara bıraktıkları zengin izlerden ilham alan KÜN, misafirlerine yalnızca lezzet değil, kültürel bir yolculuk da vadediyor. Konsept danışmanlığını Eray Dursun’un, menü tasarımını ise ödüllü şef Cenap Varol ve şef Gökhan Alkan’ın üstlendiği restoranda, her mevsime özel mezeler, Dorak Taşı’nda üretilen organik yoğurtla hazırlanan tarifler ve obruklarda dinlendirilen geleneksel peynirler öne çıkıyor. Ocakbaşında közlenen etlerden odun fırınından çıkan özel tatlara kadar her detay, hem damağa hem göze hitap eden sofistike bir şölen yaratıyor. Gastronomiyi güçlü bir atmosferle birleştiren KÜN, DJ Sinan Uçan’ın etnik setleri ve sürpriz akustik performanslarla da misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Etiler’in sevilen adreslerinden Amaya, yenilenen menüsü ve Şef Volkan Özkur’un yaratıcılığıyla gastronomi sahnesine taze bir soluk getiriyor. Akdeniz mutfağından ilham alan modern tabaklar ve mevsimsel malzemeler, şefin imza dokunuşlarıyla yeniden yorumlanıyor. Zengin şarap kavı ve dengeli kokteyl menüsüyle de dikkat çeken Amaya, akşam buluşmalarını sadece bir yemek değil, keyifli bir ritüel hâline dönüştürüyor. Şık ama samimi atmosferi sayesinde hem özel kutlamalar hem de dostlarla uzun akşam yemekleri için ideal olan Amaya, Etiler’de rafine gastronomi ile sıcak misafirperverliği buluşturan seçkin bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor.
JW Marriott Istanbul Bosphorus’un çatısında yer alan Sky Karaköy, şehrin en özel rooftop mekanlarından biri olarak sezona yenilenmiş dekoru ve enerjisiyle giriş yaptı. İstanbul’un büyüleyici manzarasına karşı modern ve ferah bir atmosfer sunan mekan, Executive Şef Şafak Erten’in özel tabaklarıyla rafine bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Yaratıcı bar menüsü ve özenle hazırlanmış kokteyller, mekanın ruhunu tamamlıyor. Yaz boyunca her çarşamba, cuma ve cumartesi gerçekleşen canlı DJ performanslarıyla Sky Karaköy, sadece bir rooftop değil, İstanbul’un sosyal hayatını şekillendiren dinamik bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor.