Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dilara Koçak, stresin kilo üzerindeki gözden kaçan etkilerini anlatıyor.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Stres kavramı varoluşumuz kadar eski olmasının yanı sıra her canlının başına gelen bir durumdur. Bir tehlikeyle karşılaşınca kendini korumaya çalışır. Eğer savaşabileceği türden tehlikeyse bununla savaşır ama ortada savaşamayacağı bir durum varsa o zaman kaçar. Stres genellikle olumsuz bir şey olarak düşünülür oysa ki bir savunma mekanizmasıdır. Dozunda stres, organizmada fiziksel ve ruhsal gelişmelere, büyümeye ve olgunlaşmaya yol açar fakat kronik hale gelirse o zaman tehlikeli hale gelir ve bir çok sağlık sorununa sebep olabilir.
Stres, hem yeme davranışlarını hem de vücut ağrılığını etkiler. Stres durumlarının metabolizmamızda yarattığı etkilerden birisi de hormonların etkilenmesidir. Eğer akut stresten bahsediyorsak yeme alımı baskılanır ve azalır diyebiliriz. Fakat stres kronik hale geldiyse, glikoz metabolizmasında önemi olan ve böbreküstü bezleri tarafından salgılanan önemli bir hormon olan kortizol etkilenir. Kortizolun, sinir ve stres hallerinde bedenin göstereceği tepkileri frenleyici etkisi vardır. Stres ve sinir hallerinde bütün vücudumuz alarm verilmiş gibi tepkiye hazırdır. Kortizolun yükselmesi durumunda vücudumuz enerji yakmaktan daha çok, enerji üretme ve depolama halinde olur. Haftalarca, aylarca devamlı stres altında olan insanın yağ depoları artabilir. Sonuç olarak, kortizolun yükselmesi, kişiye kendini daha aç hissettirir.
Kortizol salgısı kişiden kişiye değişir. Benzer durumlarda iki kişi farklı seviyelerde kortizol salgılayabilir. Yüksek seviyelerde kortizol salgılayan kişiler, daha çok yemek, özellikle de karbonhidratlı besinler seçme eğiliminde olabilirler. Kortizol salınımını etkilemeyen stres düzeylerindeyse en büyük yanılgı, duygularımızla fizyolojik açlığın birbirine karışmasıdır. Çünkü birçok duygu açlıkla karışır. Güvensizlik, yalnızlık, üzüntü, ağır kayıplar, ayrılık, belirsizlik, endişe gibi duygu durumlarına, kişi bu duygulara cevaben yeme isteği duyabilir. Bu durumu çözmenin ilk adımı ise, yine farkındalıktır.
Duygusal yeme durumu yaşadığınızı fark ettiyseniz hangi duyguların yeme davranışlarınızı nasıl etkilediğini anlamak için bir beslenme günlüğü tutabilirsiniz. "İyi Yaşam Günlüğü" bu noktada size yol gösterici olabilir, gün içinde yediklerinizi yazmanızın yanında hissettiklerinizi de not etmeniz faydalı olacaktır. Odağınızı yemekten çekmek ve stresle baş etmek için ayrıca meditasyon, egzersiz gibi gevşeme tekniklerinden de faydalanabilirsiniz.