Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Antik kent manzarasına sahip Nefes Assos Köyü, multi-disipliner bir bakışla felsefe, sanat ve iyi yaşamın yeni destinasyonu. Projenin detaylarını dinlemek için Dr. Önder Halisdemir ile konuştuk.
Antik kent manzarasına sahip Nefes Assos Köyü, multi-disipliner bir bakışla felsefe, sanat ve iyi yaşamın yeni destinasyonu. Projenin detaylarını dinlemek için Dr. Önder Halisdemir ile konuştuk.
Nefes Assos yolcuğu nasıl başladı? Bize biraz projenin çıkış noktası ve felsefesinden bahsedebilir misiniz?
Dünyada halihazırda gerçekleşen ve gerçekleşmekte olan gelişmeler, İstanbul’da her an olması muhtemel deprem gerçeği ve bu depremin alt ve üst yapılara vereceği zararın metropolün kesintisiz hizmetlerini yıllarca aksatacağı öngörüsü, metropol kaynaklı ağırlaşan insani yükler, A planına evrilecek bir B planını gerekli kılmıştı.
Metropol hayatının karmaşası karşısında oluşabilecek tek alternatif insana dair ve ekolojik bir yaşamdı.
Bu yolculuğu bizden daha önce gerçekleştirmiş örneklere baktık. 21. yüzyıl filozoflarına baktık, dünyadaki yeni yaşam trendlerine baktık, neleri yapmışlar, neleri yapamamışlar, neler bu yolda bize iyi örnek olabilirdi, hepsini değerlendirmeye çalıştık. Dünyadaki iyi örnekleri ziyaret ederek başladık. Buradan çıkardığımız sonuç; ekolojik yaşamı, insanların artık alıştığı konfor öğeleri ile doğada kendine yeten ve sosyal bir şekilde oluşturmak oldu. Bize göre minimum sosyal ölçek olan köy yapısını esas alarak, modern köy formatını oluşturduk.
Manzaramızdaki antik kent, M.Ö. 4.yy imkanları ve kurucularının vizyonu ile oluşturulmuş, kendine yeten öğeler taşıyan, site devleti sayılan bir yerleşimdi.
Madem 21. yy insanları için bir yaşam oluşturacaktık, o halde 21. yy, tehdit ve sorunlarına karşı imkanları ile cevap veren bir yaşam olmalıydı.
Karşısındaki antik kent ile saygılı ve samimi bir ilişkisi olmalıydı. Bunu tesis etmek için multi-disipliner bir bakışla, alanının en iyilerinden oluşan, mühendislik, tarım, mimari, proje yönetimi, sağlık ve peyzaj disiplinlerini kapsayan bir takım kurduk ve binlerce adam/saat üzerinde çalıştık.
Ortaya, kendi enerjisini üreten, kendi tarımını kendi topraklarında uzman çiftçilerle yapan, suyu yeniden kullanan, sıfır atık ve karbon hedefli sosyal ve keyifli bir sığınak olan Nefes Assos çıktı.
Sakinlerin yaşlılık dönemlerini de düşünerek; köy hizmetlerinin kesintisiz ve kaliteli bir şekilde sürdürülmesi için projeye bir köy oteli de dahil ettik. Köy enstitüsü ve sosyal alanlarımız; ortak bir yaşam oluşturacak seminer ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yapmak amacıyla konumlandırıldı. Öte yandan, köy bir dağın yamacında yer alan denize kıyısı olan bir antik kent niteliği taşıdığından; müsait bir koyu da yavaş işletmeye dönüştürme kararı verdik. Böylece; köy sakinleri deniz kenarında da birlikteliklerini, komşuluklarını sosyal bir kulüp havasında sürdürebiliyor olacaklar.
Her köy ve yerleşim kurucularının düşünce ve imkanlarını yansıtır. Nefes Asos bu sebeple; enerjisini kazanan, suyu yeniden kullanan, tarımı olan, atığından sorumluluk duyan, karbon ayak izini önemseyen bir yerleşke olarak umut vaat ediyor. Nefes Asos Standardları (N.A.S) belirlenen kriterlerimizi; açıklıkla paylaşacağız ki bundan sonra yerleşimler birbirine değil Nefes’e benzesin ve bizler bir dönüm noktası olalım.
Asos ve Behramkale’nin sizin için ne anlama geldiğinden söz edelim istiyorum biraz da. Aristo’nun ilk felsefe okulunun karşısında yer alan topraklardan bahsediyoruz. Lokasyonun efsunu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Çeşme, Bodrum gibi yerler bizlerin tatil rotaları. Zaman içerisinde buralar, küçük birer şehir haline dönüştü; altyapısı, üstyapısını taşımaz hale geldi. Şehirdekine benzer, her yerden yükselen korna sesleri ve müzik sesleriyle doldu. Tatil yapmak için hala güzel ama 5 gün, 10 gün; onda da tatil yaparken dinlenebiliyor muyuz belli değil. Bu sebeple buralar, benim için dostları görme vesilesi oluyor. Çeşme, Bodrum daha çok tercih edilen popüler bir yer ama artık gerçek bir tatil için, etkili bir yaşam için seçenek olmaktan çıkmıştı. Diğer bölgeler çok kalabalık ve sıkışıkken, Assos bir parantez gibiydi. Yeni yaşamımızı kuracağımız yer Aristo’nun felsefe okulu kurduğu antik kentin tam karşısında yer alıyor. Assos, Kaz Dağları ekosisteminin bir parçası olduğu için çok özel ve kıymetli. Kaliteli bir nefes alıyorsunuz; hayatınızın en dinlendirici uykularını orada uyuyorsunuz. Ülkemiz eşsiz güzelliklerle dolu benzersiz bir coğrafyaya sahip. Yerin önemi kadar bizim yere sunacağımız mühim başlıklar çok daha önemli; sürdürülebilirlik, doğaya saygılı bir yaklaşım, sosyal, eğitici ve bulunduğu coğrafya ile entegre halde bir oluşumdan bahsediyoruz.
Üstelik metropole sürüş mesafesinde 3.5 saat uzaklıkta. Çanakkale’ye ise 1 saat mesafede olması önemli oldu. Benim Nefes’le aynı ilçede bir rüzgar enerjisi yatırımım da bulunuyordu. Birçok tesadüf ve tevafuk bizi oraya götürmüştü. Bu yaşamı aile olarak kurabilirdik. Ancak tek aile veya birkaç aile hareket edenler sosyal sebepler ile mutlu olmuyordu. Kurulu bir köye ilişenlerin derdi ise sosyallik ihtiyacı idi. Bu noktadan hareketle; benzer değerleri paylaşan bireylerden oluşan, kendi ekosisteminde geniş sosyal olanakları da bulunan bir sosyal kulüp birlikteliği hayal ettik.
21. Yüzyıl İnsan Yerleşkesi olarak da adlandırdığınız bu köy ölçeğinde kurguladığınız dalından sofraya konseptinden bahsettiniz. Bu kurgu ile hücresel anlamda iyi olma haline doğru bir yöneliş olduğunu anlıyorum?
Şehir yaşamında son derece yapılandırılmış bir ortamda, sistematikleşmiş süreçler içerisinde dizginlenmiş şekilde yaşıyoruz ve elimizden başka bir şey gelmiyor. Doğamızdan kopmuş bir halde beton bloklarda ev ve iş hapsinde; bağlamından kopmuş bir şekilde sürdürüyoruz hayatımızı. Hem teknik, hem de bireysel becerilerimiz zayıflıyor.
Nefes Assos’ta fiziki ortam metropolün tersi. Sakinleştirici bir doğa, taze ve doğal beslenme, deniz ve dağ havasıyla harmanlanmış temiz hava… Tüm bunlar sinir hücrelerinden başlayarak insanın her hücresinde hissedeceği bir restorasyon ve farkındalık yaratıyor.
Ekolojik köy standartları geliştireceğinizi anlıyorum. Bu bilgi ve uygulamayı faydalanmak isteyenlere aktarma arzunuzun da altını çiziyorsunuz. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?
Ya seyirci kalacaksınız ya da eyleme cüret edip; eleştirilmeyi, göze alıp bir şeyler yapacaksınız. Evrime hizmet etmemiz gerektiğini düşünüyorum. O da bazı şeyleri oldurarak gerçekleşiyor. Ben oradaki rolümüzü ihmal etmememiz gerektiğini düşündüm ve bunu yapmaya cüret ettim. Fakat güç elinize geçmeye başladıktan sonra çok ciddi bir sınav başlıyor. Bunu iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi kullanacaksınız? İyiliği mi çoğaltacaksınız, kötülüğümü çoğaltacaksınız? Karar verdiğimiz, istikrar ve titizlikle inanarak yürüdüğümüz bu yolda, takım olarak takipçilerimizin katkılarını dahil ederek geliştirdiğimiz standartlarımızı açık kaynak olarak paylaşarak, gelecek projelerin de bu standartlardan yararlanmalarını; daha üst oluşumların hayata geçirilmesi için bir yol gösterici olma görevini de sahipleniyoruz.
Nefes Assos’un felsefesini düşündüğümüzde, bu toplulukta size eşlik eden, edecek olan yol arkadaşlarınızı nasıl tanımlayabiliriz?
Köy sakinlerinin sosyal ve kültürel uyumu en önemli kriterimiz. Ev alma komşu al sözü ne kadar da doğru ve içinin doldurulması ne kadar da özen istiyor. Sosyal sürdürülebilirlik için birbiriyle asgari müşterekleri olan ve sinerji yaratabilecek köy sakinlerini bir araya getirmek amacımız. Diğer yandan köy ekosisteminin kendine yeten dinamikleri için asgari kültürel müşterekleri olan sanatçı, akademisyen, doktor, iş insanı, mühendis, çeşitli spekturumda iş insanlarının bir araya gelmesi önemli. Nefesin beyaz sayfasında buluşacaklar farklı geçmişlerin, ortak değerlerin ve benzer hayallerin insanları olacak. Ancak daha şimdiden o kadar nitelikli ve yoğun bir ilgi var ki seçim konusunun bizi çok zorlayacağını görüyoruz. Bu sebeple uygun nitelikteki başvuru sahiplerini de kırmamak için hemen arkasından N.A.S. standartlarında bir kasaba yapmayı bile düşünmeye başladık. Bakalım yol ne gösterecek.
Sanat ile ilgili de açılımınız olacağını sayfanızda paylaşmıştınız. Detaylarından bahsedebilir misiniz?
Nefes Assos Köyü’nü 21. yy tehditlerine karşı 21. yy imkanlarıyla cevap veren sosyal bir sığınak olarak kurguladık. Bunun sosyal çatısını oluşturan unsurlardan ilk akla gelenler; tarlamızdaki hasat şenlikleri, milli bayramlarda yapacağımız kutlamalar, köydeki insanların doğum günleri ve niceleri... Tabi ki böyle bir yaşam sanatsız mümkün olamaz. Biz bunu köy ölçeğinde yaparken, karşımıza çıkan o kadar güzel ve değerli imkanlar var ki bunları değerlendirmek de öncelikli hedeflerimizden.
Örneğin orada üç bin yıl önce insanların sanat yaptığı eşsiz bir antik tiyatro var. Bildiğiniz gibi orası şu an kullanılmamakta. Antik kent, açık hava müzesi ve fark edilmeyi bekleyen bir sürü tarihi değer var, o bölgede tek eksik ise sanat. Sanat için küçük ve değerli oluşumlar var. Ancak bir dünya değeri olan Assos şimdilik sanat imkanları ile anılmıyor. Bizler bu noktadan hareketle, 2022’de Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik festivalini yapmak için ayrı bir konsantrasyon ve bir takım oluşturduk. Köyün faaliyete geçeceği yıl; ekim ayında bir zeytin hasadı ve geniş kapsamlı bir festival kurgulamaya başladık.
Bu düşünceleri taşırken; IKSV’nin İstanbul Bienali Nefes Assos’u takip ettiğini ve değerlerini paylaştığını ve hamilik programına dahil etmek istediklerini ilettiler. Biz de değerlendirip, kabul ederek bir programı onlarla yapmayı kararlaştırdık. İstiyoruz ki; Assos’un her yerinde felsefe, felsefenin yanında sanat, sanatın yanında da mutfak ve doğal ürünler konuşulsun. Festivalimizi zeytin hasadının yapıldığı zamanlarda planlıyoruz. İnsanların bu amaçla bir araya gelmesini hedefleyerek, bölgede turizm sezonunun genişlemesini amaçlıyor ve oranın ekonomisine de ek bir katkımızın olmasını hedefliyoruz.
Bizim planladığımız 2022 Festivali kapsamında; felsefe, sanat, uzun sofralar, çok değerli ulusal ve uluslararası konuşmacılar var. Köy sakinlerimizin aramıza katılmasıyla ailemiz daha da büyüyecek ve benzer vizyonda bir topluluk meydana geleceğine inanıyoruz. Dünya kültürüyle harmanlanmış, yaşamın yalnızca kendinden ve çevresinden ibaret olmadığının farkında olan, hayat toleransı gelişmiş kişilerle bir araya gelmek için sabırsızlanıyoruz.