Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Son yıllarda popüler bir içecek haline gelen Matcha'nın faydalarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları araştırdık.
Matcha, Japon kültüründe yüzyıllardır önemli bir yere sahip olan, özel bir yeşil çay türüdür. Diğer yeşil çaylardan farklı olarak, yalnızca yaprakların demlenmesiyle değil, yaprakların tamamının öğütülerek toz haline getirilmesiyle elde ediliyor. Bu yöntem sayesinde Matcha tüketildiğinde çay yaprağının tüm besin değerleri vücuda alınmış oluyor. Yüksek klorofil içerdiğinden parlak yeşil rengi hem görüntü açısından dikkat çekiyor hem de sağlıklı bir alternatif sunuyor. Özellikle son yıllarda, sağlıklı yaşam ve beslenmeye olan ilginin artmasıyla Matcha batı ülkelerinde de popülerlik kazanmaya devam ediyor. Enerji verici etkisi, antioksidan açısından zengin yapısı ve kahveye nazaran daha dengeli bir uyarılma hissi sunması, bu içeceğin birçok kişi tarafından günlük rutine eklenmesine neden oldu.
Matcha, özellikle içerdiği L-theanine adlı aminoasit sayesinde zihinsel berraklık ve sakinlik sağlamasıyla biliniyor. L-theanine, beyindeki alfa dalgalarını artırarak rahatlama hissi yaratırken, serotonin ve GABA gibi nörotransmitterlerin üretimini destekleyerek kaygıyı ve stresi azaltabilir. Matcha aynı zamanda düşük dozda kafein içerir; bu da dikkat ve odaklanmayı artırırken, kahve gibi sinirlilik ya da çarpıntıya yol açmaz.
Bununla birlikte, Matcha’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri antioksidan bakımından son derece zengin olmasıdır. Özellikle içeriğindeki EGCG (epigallocatechin gallate) adı verilen güçlü madde sayesinde vücuttaki hücreleri zararlı maddelerden koruyabilir. Ayrıca Matcha, kalp sağlığına da olumlu etki edebilir; kötü kolesterolü düşürmeye, trigliserit seviyelerini azaltmaya ve insülin duyarlılığını artırmaya yardımcı olabilir. Bu etkileriyle kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu bir rol oynayabilir.
Matcha’nın sindirim sistemi üzerinde de olumlu etkileri olduğu düşünülüyor. İçeriğindeki antioksidan bileşikler, bağırsak florasındaki zararlı bakterileri azaltırken yararlı bakterilerin gelişimini destekleyebilir. Ayrıca, kan şekeri seviyesinin dengelenmesine yardımcı olan bileşenler sayesinde, insülin duyarlılığı artırılarak glikozun hücreler tarafından daha verimli kullanılmasına olanak tanınabilir. Matcha ayrıca metabolizmayı hafifçe hızlandırarak yağ yakımını destekleyebilir ve bu yönüyle kilo vermeye olanak tanıyabilir.
Her ne kadar Matcha sağlık açısından birçok fayda sunsa da bazı durumlarda dikkatli tüketilmesi gerekebilir. İçeriğinde bulunan kafein, hassas bireylerde huzursuzluk, uykusuzluk, baş ağrısı veya çarpıntı gibi yan etkilere yol açabilir. Özellikle yüksek miktarda tüketildiğinde ya da konsantre Matcha takviyeleri kullanıldığında karaciğer enzimleri üzerinde baskı oluşturabilir ve bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu nedenle düzenli ilaç kullanan ya da kronik sağlık sorunları olan bireylerin doktorlarına danışmadan yüksek miktarda Matcha tüketmemeleri önerilir.
Son dönemde sosyal medyada gündeme gelen bir diğer konu ise Matcha’nın demir emilimini engelleyip engellemediğiyle ilgilidir. Uzmanlara göre, Matcha’daki bazı maddeler bitkisel besinlerdeki demirin vücut tarafından emilmesini zorlaştırabilir. Bu durum, özellikle demir eksikliği olan kişiler için önemlidir. Et gibi hayvansal kaynaklı demirde ise bu etki daha azdır. Bu yüzden demir açısından zengin bir öğünden hemen sonra matcha içmemek, demirin daha iyi emilmesi için faydalı olabilir.