Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Wellness’a dair sonsuz çeşitlilik sunan Doha, çevresini saran çöllerde yaşattığı doğa deneyimini sürdürülebilirlikle taçlandırıyor. Zeynep Akdoğan, dünyaya bilinçli bir karşı duruş sergileyen holistik bir çiftlikten; Heenat Salma Farm’dan bildiriyor.
Doha’nın kuzeydoğusunda konumlanan Al Shahaniya bölgesinde dünyadan gizli bir sığınak, çölün etrafında yeşeren ekolojik bir çiftlik: Heenat Salma Farm. Kurak iklimin, güneşin ve kumun etkisinde sararmış; kartpostalvari güzellikte, açık, taş bir Mağrip mimarisi var merkezinde. Yamacında biten saz püskülleri, yavaşlayan ritmin habercisi. Adeta rüzgârda duran asılı çamaşırlar gibi, bir o tarafa bir bu tarafa savruluyor. Kapılardan yoksun doğaya dönük iç mekânlar, ılık rüzgârlara da manevi keşiflere de kapı aralıyor. Zanaatkarların, sanat, mimari ve wellness tutkunlarının en güzel rüyalarının gerçeğe dönüştüğü bir yer burası. Geniş giriş, yaşam gücünü körükleyen aktivitelere ayrılmış. Sabah güneşiyle restoratif yoga, çöl kuşlarının cıvıltısı eşliğinde akustik ses banyosu, Uzakdoğu’nun kadim pratiği Pranik Şifa, gün batımında Nidra meditasyonu… Her şey katman katman, adım adım; deneyimleyene saflık, pozitif enerji ve denge getirmek üzere tasarlanmış.
Burası, glamping için biçilmiş kaftan. Dışarıdaki yüzme havuzu şöyle dursun, çakıl taşlarıyla dekore edilen açık duşlar, kireçtaşı ve mermerle kaplı lavabolar, yatakları süsleyen nakışlı ketenler, sürdürülebilirliğe ithaf edilmiş bu inzivada lüksün temsilcileri. Taş ve kanvas karışımı süit çadırımın penceresinden önümde uzanan uçsuz bucaksız çiftliğe bakıyorum. Az ötede koyunlar sakin sakin otluyor. Minicik kaplumbağalar, alabildiğine geniş bir kümeste, miskin miskin geziniyor. Bir başka gölgelik alanda tavuklar toprağı eşeliyor, kimi banyo yapıyor kimi yumurtluyor. Hem toprakta hem de hayvanlarda tempo yavaş. Saçaklarla inşa edilen kulübe ise şahinlerin yuvası. Ömür boyu tek eşli olduğunu henüz öğrendiğim, saatte 320 km hızla dalış yapabilen, üstün görme yeteneğine sahip bu yırtıcı kuş, Katar’ın ulusal simgesi; şahin yetiştiriciliği ise ülkenin gururlarından biri. Ancak çiftlik, geleneksel yetiştiriciliğe mesafeli. Şahinlerin doğal habitatlarını, çiftleşme ve beslenme ritüellerini hiç sekteye uğratmadan, onları gözlemleyebilecekleri, sağlık durumlarını kuşbakışı misali kontrol edebilecekleri açılabilir bir tavan inşa edilmiş. Çiftliğin kıdemli agronomisti Charles Ezakiel kulübede onlarca şahin olduğunu söylüyor ama içeriden çıt çıkmıyor.
Çiftlik turu kıyasıya sıcak öğlen saatlerine denk gelince, önümüze çıkan dev palmiyelerin gölgelerine sığınıyoruz yağmurdan kaçarcasına. Derken kısık bir ezan sesi duyuluyor, öyle berrak ki, tekrar tekrar dinleyesiniz gelir. Yemek vakti herkes, ayrı bir yapı içerisinde konumlanan ortak mutfakta. Tavandan sarkan pervanelerle serin, eski ama mükemmel mekândaki ahşap tezgahlar, bu topraklarda yetişen organik sebzeler ve bitkilerle donatılmış. Sakızkabağı, ızgarada pişirilip kabak çiçekleri ve şeftaliyle zenginleştiriliyor. Katar’ın da en hatırı sayılır ürünlerinden biri hurma, dışarıdaki palmiyelerden, yemyeşil bir salatayı süslüyor. Çırpılmış labne peyniri, şefin tezgâhında, kurutulmuş misket limonuyla buluşmayı bekliyor. Tahinle servis edilen salatalık çorbasıyla başlayan ziyafet, mandalina ve Şam fıstığı serpiştirilen kırmızı pirinçle devam ediyor. Herkes gülümsüyor. Masadan “yalnızca yemeğe bile gelinir” minvalinde fısıltılar yükseliyor.
Dünyaya karşı bilinçli bir duruş sergileyen bu ıssız yerde, beden ve zihin arasında köprüler kurduran el sanatlarıyla haşır neşir olmak müthiş rahatlatıcı. Bitkilerle, sider ve palmiye yapraklarıyla donatılan uzun bir ahşap masaya kurulup, aromaterapiye veriyoruz kendimizi. Kurumuş yaprakları avucumuzda ufalayıp bir kavanoza tıkıştırdıktan sonra saf zeytinyağına doyuruyoruz. Palm weaving, yani palmiye yaprağı dokumak ise sandığım kadar kolay değil; muazzam emek, kesintisiz odak istiyor. Rafya sanatına, hünerli ellere ve doğal olana duyduğum takdiri pekiştiriyor.
Heenat Salma Farm’da, ekolojik yaratımlara ve el sanatları derslerine ev sahipliği yapan Labyrinth adlı özel bir sergi alanı da var. The Majlis: A Meeting Place ise bir diğeri; 2021 Venedik Bienali’nde tanıtılmış, Bedevi kadınların Al Sadu eserleriyle dekore edilmiş havadar bir mekan. Katar’ın geleneksel örgü tekniğiyle elde yapılmış geometrik desende halılar, sedirler ve yastıklarla donatılan oturma alanının ortasına yuvarlak bir bahçe şöminesi kondurulmuş; sosyalleşmeye, kaynaşmaya davet ediyor. Felsefi sohbetler tam da burada, çöl karanlığa yiterken, ay ışığında başlıyor. Ekolojik yaratıma dair fikirler değiş tokuş ediliyor, ruh sağlığı konulu şeffaf paylaşımlar yapılıyor, yeni dostluklar filizleniyor, ta ki gecenin serinliği çöl ayazına dönüşene dek.