Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Kimi zaman teslim tarihleriyle boğuşan kimi zaman hayalindeki o büyük aşkı işi sayesinde bulan, kurgusal dünyaların gazeteci ve dergicileri hatırlıyoruz.
Romantik komedilerin olmazsa olmazı nedir?
Birbirine aşık bir çift, aşkın karşısında duramayan engeller, bolca romantizm biraz da eğlence… Peki bunlara ek olarak hemen her romantik komedide izlediğimiz karakterlerin editör ya da gazeteci olduğunu fark etmiş miydiniz?
Kimi zaman teslim tarihleriyle boğuşan kimi zaman o büyük aşkı yaptığı bir haber ya da yazdığı bir yazı vesilesiyle bulan, kurgusal dünyaların gazeteci ve dergicileri hatırlıyoruz.
How to Lose A Guy In 10 Days
Bir dergide çalışan Andie Anderson’ın (Kate Hudson) görevi, bir erkeği önce kendisine aşık etmek sonra da 10 gün içinde ondan ayrılmasını sağlamaktır. Üstelik bu hikayede sadece Andie’nin değil, kurbanı olarak seçtiği Benjamin Barry’nin (Matthew McConaughey) de bir görevi vardır: O da bir kadını 10 gün içinde kendisine aşık edebileceğine dair patronlarıyla iddiaya girer. Uzun lafın kısası, ikisi de kendi çıkarları uğruna birbirlerini kandırırlar ancak aşka da karşı koyamazlar. Andie’nin gazetecilik yönüne gelirsek… Andie sadece ayakkabılar, moda, güzellik gibi konular hakkında yazmaktan çok daha fazlasını istiyor. Ancak son makalesinden de anladığımız gibi etik değerler pek de umrunda değil gibi.
The Ugly Truth
Şu sıralar Firefly Lane dizisinde bir televizyon sunucusunu canlandıran Katherine Heigl daha öncede The Ugly Truth’da Abby Richter adında bir sabah programı yapımcısı olarak karşımıza çıkmıştı. İlişkilerden yana yüzü gülmeyen ancak çalışkan ve çok başarılı bir program yapımcısıdır. Doğru kişiyi bulacağına olan inancı devam etse de onun için en öncelikli şeylerden biri, TV programlarının reytingleridir. Kendisinden her yönüyle farklı olan Mike’ın yapımcılığını üstlendiği programın sunucusu olması keyfini kaçırsa da başarı için kabullenmek zorunda kalır. İkilinin bir anlaşmayla başladıkları ilişkileri elbette bir romcom klasiği olarak tutkulu bir aşka dönüşür. Reytingler mi? Elbette aşırı uçlardaki tavırlarıyla öne çıkan Mike başarılı olmuştu.
The Devil Wears Prada
Tüm zamanların en ikonik romantik komedi filmlerinden The Devil Wears Prada, gerçeklikten ödünç alarak kurulan kurgusal dünyada, en önemli moda dergilerinde geçen hikayesiyle hem moda hem de dergicilik dünyasına dair geniş bir kesit sunuyordu. Başrolünde Anne Hathaway (Andy) ve Meryl Streep (Miranda Priestly) izlediğimiz dizi bizi dergicilik dünyasının toz pembe yönlerinin yanı sıra nasıl sıkı bir çalışma temposu gerektirdiğini de göstermişti.Kahramanımız Andy “gerçek” bir gazeteci olmak istediği için “Runway”den ayrılmıştı ancak biz hala Miranda Priestly’nin ve ne kadar zor olursa olsun bize ilham veren büyülü dergicilik dünyasının tarafındayız.
Sex and the City
Ve tabi ki herkesin idolü Carrie Bradshaw… Sezonlar boyunca arkadaşları ve kendi hayatından hareketle, “merak etmeden duramadığı” sorularıyla en unutulmaz gazeteci karakterlerden biriydi şüphesiz. Carrie’yi daha ilişkilerindeki yanlış kararlarıyla hatırlasak da karakterin bilgisayar başına geçtiği anları unutmak mümkün değil. Başarılı bir köşe yazarı olduğunu anladığımızı ancak çok daha fazla detaya sahip olmadığımızı da not düşelim. Bu arada ikonik dizinin yıllar sonra ekrana gelen yeniden çekimi And Just Like That’ta Carrie’nin bir podcast programına başladığını da gördük. Carrie, bu meslekte var olmak için çağa uyum sağlaması gerektiğini öğrenmiş olmalı.