Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Mikonos, Kiklad Adaları’nın yabani çocuğu. Tıpkı İbiza gibi, Mikonos da gece 1 ile 5 saatleri arasında canlanan bir ada. Santorini dışında diğer Yunan adalarıyla kıyaslandığında da pahalı kalıyor; ziyaretçiler dünyanın en iyi gece kulüplerine yakınlığı sebebiyle yüzde bin fazla ödüyor. Buradaki refah teşhiri sıklıkla pejmürde kalıyor; havaalanında “ÖZEL UÇUŞLAR BU TARAFTAN” yazan tabelalar görmek ve Evian’la doldurulmuş havuzların bulunduğu villaların dedikodusunu duymak burası için sıradan bir şey.
Buna rağmen ada, süper yatlarında Cristal şampanyalar içen Elon Musk özentilerinden daha fazlasını vadediyor. Tinder Swindler atmosferinin altında, mitlerle boyalı bir yer gizli: Herkül’ün Devleri burada yendiğine inanılıyor. Yarım saat mesafede bulunan Delos ise Artemis ve Apollon’un doğum yeri olarak saygı görüyor. Delos’un aynı zamanda, Mikonos’un pembe-sarı ışığının mistik kaynağı olduğuna inanılıyor. Bu ışık, Provence’ın atmosferi kadar masalsı kabul ediliyor ve onlarca Instagram filtresinden çok daha güzel görünüyor.
Mykonos Town’daki Küçük Venedik. Getty Images
İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Mikonos çok sayıda sanatçıya ve yazara da ev sahipliği yapmış; bu isimlerin birçoğu, etraflarındaki yalçın manzaraya ve turkuvaz denize dair deneyimlerini işlerinde ölümsüzleştirmiş. Kalabalığa (ve yılankavi sokaklarında gezinirken “iflah olmaz biçimde kaybolma” eğilimine) rağmen Lawrence Durrell, Mikonos için şöyle diyor: “Tantanasıyla ve çöpüyle gelen birçok turiste rağmen küçük Mikonos, yabancıları hayal kırıklığına uğratmıyor.” Durrell’in bu gözlemi hâlâ geçerli. Öte yandan Le Corbusier, adanın bembeyaz binaları ile gök mavisi panjurlarına âşık olmuş: “Mimarinin söyleyeceği ne varsa duymak mümkün.”
Bu kayalık ve rüzgârlı adayı sosyete için cazibe merkezine dönüştürense Jackie Kennedy olmuş. 1961’de kız kardeşi Lee Radziwill’le ziyaret ettikten sonra tekrar dönmeye söz vermiş ve Aristotle Onassis’le evlendikten sonra rahatlıkla bu hayalini gerçekleştirebilmiş. Çiftin şöhreti Grace Kelly’den Mick Jagger’a herkesi Scorpios’a ve çevresine çekmiş. Vogue’un güncel rehberini okuyarak Mikonos’ta nerede kalmalı, yemeli ve alışveriş etmeli öğrenebilirsiniz.
Mikonos’ta nerede kalmalı?
2022 yazında Mikonos hiç olmadığı kadar kalabalıktı; gezginler nispeten daha az güneşli kıyılarda yıllarda mahsur kaldıktan sonra biraz özgür hazcılığın peşinde adaya akın ediyor. Bu yıl daha az kalabalık olsa da konaklama rezervasyonunu erkenden yaptırmakta fayda var.
Cali Mykonos
Moda tutkunları için Mikonos’taki en iyi otel
Moda endüstrisiyle uzaktan yakından bağı olan herkesin yolu geçtiğimiz yaz Cali Mykonos’a düştü; tepe üzerindeki sonsuzluk havuzundan (adada birçok sonsuzluk havuzu bulunsa da bu en büyüğü) çekilmiş karşı koyulmaz fotoğraflar paylaştılar. Geçtiğimiz yıl, Mykonos Town’a arabayla 20 dakika mesafede açılan zarif ve minimal süitleri (sayıları 40’yı buluyor) nispeten sakin olan Kalafatis Plajı’na hâkim ve misafirlerine özel bir koy sunuyor. Atina merkezli mimarlar STFN Labs tarafından, geleneksel bir Yunan köyünü andıracak şekilde tasarlanan odalarda Volakas, Tinos ve Dionysos gibi, Yunanistan’ın dört bir yanındaki yerlerden getirilmiş mermerler kullanılmış. Tuzlu su dalış havuzları ise Ege Denizi’ne hâkim muhteşem manzaralar sunuyor. Yakındaki Kiklad Adaları’nı keşfetmek (ya da Mikonos’un sayısız sahil kulübü arasında yelkenliyle gezinmek) isteyenler içinse Cali’nin yarım veya tam günlük geziler için yat filosu bulunuyor fakat otelin sınırlarından hiç çıkmasanız da olur. Adadaki çoğu otelin aksine buranın yemekleri fazlasıyla lezzetli. Miksolog Nikolaidis Nikolaos, antik Yunan ilham perilerinden esinlenerek dokuz imza kokteyl yaratmış; her birini mutlaka bir kez denemek gerek. Şef Thanos Karaolanis ise mutfaktan sorumlu; uzo soslu bebek kalamar ile adadaki en leziz Yunan salatalarından biri gibi yemekler sunuyor.
Bill & Coo Coast Suites
Görmek ve görülmek için Mikonos’taki en iyi otel
Bill & Coo’nun Mikonos’ta artık iki mekânı bulunuyor ve her ikisi de seçkinlerin gözdesi hâline geldi. Eski Şehir’den yalnızca 15 dakika mesafede bulunan ilk şubesi Bill & Coo Suites & Lounge, 2016 yılında Atina merkezli K-Studio’nun izniyle yenilendi. Kaktüslerin süslediği küçük ve dolambaçlı patikalarla ulaşılan 32 süitinde hayal edebileceğiniz her türlü imkân düşünülmüş; minyatür Diptyque tuvalet malzemeleri bile bulunuyor. Otel, sırf Gastronomy Project için bile tercih edilebilir; şef Ntinos Fotinakis, Akdeniz mutfağına fine dining dokunuşu getiriyor. Bill & Coo Coast ise lokasyon anlamında daha üstün denilebilir; aynı anda özel ve misafirperver, şık ve rahat olmayı başarıyor. Ek 10 süitin yanı sıra bu yaz açılan ve yeniden tasarlanmış, sahile yakın bir havuzu da bulunuyor. Agios Ioannis plajındaki kulübü, insanların Mikonos’a gezi planlarken hayal ettikleri şeyi karşılıyor; göz alıcı ve bronzlaşmış misafirler Akdeniz’in sularında serinlerken bir yandan da buz gibi rosé şaraplarını yudumluyor, ardından denizkestaneli linguine yemek için su kenarındaki Beefbar restorana geçiyor. Uzakta kartpostalvari bir Ortodoks kilisesinin görülebildiği, denize hâkim taraçalardan birinde mutlaka masaj yaptırmalısınız.
Kensho Ornos
Yüklü fiyat etiketi olmadan butik bir kaçamak için Mikonos’taki en iyi otel
Butik otel Kensho Ornos, nispeten uygun fiyatlarıyla Mikonos’ta nadir bir mücevheri andırıyor. Ornos Plajı’na kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan Kensho, adını Japoncada “aydınlanma” anlamına gelen bir kelimeden alıyor. Buradaki her şey dinginlik hissi verecek biçimde tasarlanmış; adanın iç titreten house müzik türüne doyanlara bilhassa cazip gelen bir vaat bu. Otelin ortak alanlarında bile hafif bir rayiha var; bu, Atina merkezi bir uzmanın otel için özel olarak geliştirdiği incir bazlı bir koku. İç mekânlarda ise nötr tonlar ve doğal malzemeler kullanılmış; havuzun etrafını zeytin ağaçları, mis kokulu lavantalar ve krem renkli yastıklarla örtülü devasa hasır şezlonglar sarıyor. Otele ait spa, doğal bir mağarayı andıracak biçimde düzenlenmiş; tabii en yeni bakım yöntemlerini saymazsak. Otelle aynı ismi taşıyan ve şef Ippokratis Anagnostelis’in yönettiği restoranda gün batımında akşam yemeği keyfi için masa ayırtmalısınız; Kiklad Adaları’nda bir gastronomi yolculuğuna çıkarken gözyüzünün doğal gösterisini izleyebilirsiniz. Otelin Yunan şaraplarının eşlik ettiği 10 course’luk imza menüsü adanın topraklarından (geleneksel Yunan salatasının moleküler gastronomi odaklı bir yorumunu düşünün) ve denizinden (safranlı, limon yapraklı ve badem köpüklü) gelen en kaliteli malzemeleri yüceltecek şekilde tasarlanmış. Dikkate değer bir başka unsur da klasik otel kahvaltısı; yerli Kopanisti peynirli Mikonos usülü yumurtayı denedikten sonra espresso freddo’nun tadını çıkarabilirsiniz.
Kivotos Mykonos
Çocuklu gezginler için Mikonos’taki en iyi otel
Çocuklar, Ornos Körfezi’nin tepesinde konuşlanan Kivotos’un “kulüp evi” atmosferine bayılacak. Otel bir aile tarafından işletiliyor ve bunu her köşede hissetmek mümkün. Odalar temiz, bol ışık alıyor ve son derece geniş; çoğu oda kendine özel akvaryum stili bir havuza bağlanıyor. Dekorda şıklıktan ziyade enteresanlık ön planda; sıra dışı binlerce antik parça (Murano camdan biblolar, Baccarat avizeler) otelin tamamını süslüyor; Liliputların yaşadığı bir Yunan köyünde gibi hissediyorsunuz. Ufaklıkların koşuşturabileceği begonvillerle kaplı bir avlunun yanı sıra deniz kenarında (yetişkinler için yüzen barlı) devasa bir havuz da mevcut. Kivotos’un sıcakkanlı ve yardımsever çalışanlarından rengârenk yüzme kollukları ve kum havuzu oyuncakları da isteyebilirsiniz; talep hâlinde odada bakıcılık hizmeti de sunuluyor. Bu hizmetten faydalanıp otelin mum ışığıyla aydınlatılan özel iskelesinde yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz; tüm adada romantik bir akşam yemeği için en ideal noktalardan biri. Otelin iskelesinden söz etmişken, Kivotos’un The Prince de Neufchâtel adında 25 metrelik bir uskunası bulunuyor; kiralayarak Mikonos’un en gizli koylarına ve kayalık adacıklarına özel bir keşif gezisi yapabilirsiniz (kalabalık sahil kulüplerinden uzaklaşmak istiyor ama Ege Denizi’nden de kopmak istemiyorsanız mutlaka denemelisiniz).
Mikonos’ta nerede yemeli?
Mikonos’ta gayet ortalama bir yemeğe 300 avro ödemeniz gayet mümkün (buradaki menülerde köpükler ve jellerin yanı sıra dünyanın dört bir yanından getirilmiş sıradan ürünler can sıkıcı derecede yaygın). Bu sebeple ziyaret etmeden önce araştırma yapmak şart.
Bilhassa yoğun sezonda Mykonos Town turistlerle dolup taşıyor; bir gününüzü sabaha kadar süren partilerden farklı planlayıp herkes uyurken kahvaltı için Gioras’a gidebilirsiniz. Burası 18’inci yüzyıldan bu yana, odun ateşinde pişmiş hamur işleri sunan geleneksel bir fırın. Ev yapımı bisküvilerle karnınızı doyurduktan sonra nispeten sakin bir yerde kafa dinlemek için Küçük Venedik’in kıyı şeridini tercih edebilir, Mikonos’un Instagram’da sık karşılaşılan yel değirmenlerine yürüyebilirsiniz.
Adanın kuzeyinde, Agios Sostis Plajı’nda bulunan Kiki’s Tavern artık saklı bir cevher olmaktan çıkmış olsa da internet bağlantısının olmadığı bu taverna hâlâ adadaki en iyi restoranlardan biri. Rezervasyon kabul edilmiyor; dolayısıyla ızgara ahtapotu ve taze enginarı denemek için sırada beklemeye hazır olun.
En büyük plaj tutkunları bile adanın iç kesimlerine doğru yol alıp Rizes’i (Yunancada “kök”) ziyaret etmeli. Menüsünü, civardaki organik çiftliklerin ürünlerinden oluşturuyor. Keçi sürülerinin dışarıda neşeyle melediği, içerinin kuru kekik otu ve bakır kaplarla dolu olduğu aile tarzı mutfağında pişirme dersleri de veriliyor.
Elia Plajı, Mikonos’taki göz alıcı sayısız plajdan yalnızca biri. Getty Images
Mikonos’un şaraplarını denemek istiyorsanız öğle yemeğinin ardından, yakınlardaki Mykonos Vioma Organic Farm’a uğrayabilirsiniz. Üzüm bağlarının bir kısmını bir manastırdan miras alan çiftlikte Athiri’den Mandilaria’ya her türlü üzüm üretiliyor. Begonvillerle süslü ve bağlara hâkim bir manzara sunan terasında her bir şarabı denemek mümkün.
Birayı mı tercih ediyorsunu? O hâlde Mykonos Brewing Company’yi ziyaret etmelisiniz. Kurucuları Angelos Ferous ve Janos Bako az miktarda üretilen özel biralarından size soğuk bir bardak ikram edecektir. Plajda güneşin altında geçen bir günden sonra serinlemek için birebir.
Mikonos’ta nerede alışveriş yapmalı?
Tarihi 1680’e uzanan, bembeyaz bir binada yer alan Jardin yalnızca Yunan tasarımcıların ürünlerine yer veriyor; makrome elbiselerin ve rafya lifinden üretilmiş bez çantaların çoğunlukta olduğu ürünler Küçük Venedik’teki Caprice’te akşam bir şeyler içerken tercih edilebilir. El yapımı deri sandaletler içinse doğru adres Liontis; 1956’dan bu yana aynı aile tarafından üretiliyorlar. Lüks alışveriş içinse Burberry ve Cartier gibi markaların mevsimsel pop-up mağazalar açtığı Nammos Village’a uğrayabilirsiniz.