Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Vietnam’dan Route 66’ya, 2026 yılında popüler olacak seyahat rotalarını derledik.
2026 yılı; yeni açılan kültür merkezleri, gelişen ulaşım ağları ve doğanın büyüsünü koruyan eşsiz coğrafyalarla, seyahat dünyasında öne çıkan bir dönem olacak. Tarihî şehirlerden tropik adalara, ikonik yol rotalarından masalsı dağ manzaralarına kadar birçok destinasyon, sunduğu yenilikler ve özgün deneyimlerle, önceki yıllara kıyasla çok daha fazla ilgi çekiyor. Bu yıl hem keşfedilmeyi bekleyen rotaların çeşitliliği hem de sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar dikkatleri üzerine topluyor.
Yazının devamında, 2026’da popüler olmasını beklediğimiz seyahat destinasyonlarını keşfedebilirsiniz.

Her yıl uçuş arama talebini ikiye katlayan Portekiz, küçük yüzölçümüne rağmen tarih, doğa, kültür ve gastronomiyi bir araya getiren zengin bir ülke olarak 2026’da popülaritesini artırmaya devam ediyor. Dağ yürüyüşleri, tarihî mimari, bağ rotaları ve geniş sahillerle, her tür gezgine hitap ediyor. Başkent Lizbon canlı sokakları ve manzaralı tepeleriyle öne çıkarken, Porto ise Douro Nehri kıyısındaki büyüleyici Ribeira bölgesi ve ikonik Dom Luís I Köprüsü ile nefes kesiyor. Algarve ise altın kumlu koyları, golf tesisleri ve geleneksel balıkçı kasabalarıyla, özellikle yaz aylarında cazibesini koruyor.

Vietnam, 2025’te rekor turist sayısına ulaşarak dikkatleri üzerine çekti ve 2026’da bu trendin devam etmesi bekleniyor. Burası, politik istikrar ve avantajlı döviz kuru sayesinde, seyahatseverler için hem ekonomik hem de kültürel olarak zengin bir seçenek sunuyor. Sapa’daki teraslı pirinç tarlaları, Hoi An’ın nehir kenarındaki romantik sokakları ve Ha Long Bay’in dünya çapında ünlü kireçtaşı adacıkları ülkeyi benzersiz kılıyor.

Dolomitler, UNESCO koruması altındaki masalsı dağ manzaraları ve 2026 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak olmasıyla, önümüzdeki yılın en gözde dağ destinasyonlarından biri olacak. Ziyaretçiler, Braies Gölü’nün zümrüt renkli sularında gün doğumunu izleyebilir, Val di Funes’te Santa Maddalena manzaraları eşliğinde yürüyüş yapabilir ve Tre Cime di Lavaredo’nun ikonik zirvelerinde unutulmaz rotaları tırmanabilir.

İskoçya, 2026’da açılacak Inverness Castle Experience ve Glasgow’da düzenlenecek Commonwealth Oyunları sayesinde yılın en hareketli destinasyonlarından biri olmaya hazırlanıyor. Bu ülke doğal güzellikleri, sisli dağları, gölleri, adaları ve derin köklere sahip kültürüyle her ziyaretçiye farklı bir deneyim sunuyor. Glasgow modern yaşam ve büyük etkinliklerle öne çıkarken, Edinburgh tarihi dokusu ve ünlü Fringe Festivali ile büyülüyor; Isle of Skye ise dramatik doğa manzaraları ve ortaçağ kaleleriyle adeta başka bir dünyayı andırıyor.

Peru, sürdürülebilir turizm yatırımları ve gelişen altyapısıyla 2026’da daha erişilebilir hâle gelirken, gizemini ve kültürel zenginliğini korumayı başarıyor. Tarihi uygarlıkların izleri, And Dağları’nın doğal güzellikleri ve dünyaca ünlü mutfağı, ülkeyi unutulmaz bir destinasyon yapıyor. Cusco, İnka mirasının kalbi olarak ziyaretçileri geçmişe götürürken, Machu Picchu büyüleyici manzarasıyla dünyanın en ikonik noktalarından biri olmaya devam ediyor. Lima ise sahil şeridi ve gastronomisiyle modern bir tat sunuyor.

K-pop, K-drama ve kozmetik trendlerinin global etkisiyle kültürel cazibesi daha da artan Güney Kore, 2026’da da seyahatseverlerin radarında kalacak. Ülke; ultra modern şehirler, geleneksel tapınaklar, doğal parklar ve dünya çapında lezzetleriyle dinamik bir deneyim sunuyor. Seul; sarayları, sokak lezzetleri ve gece hayatıyla büyülerken, Busan; sahilleri ve deniz ürünleriyle daha rahat bir atmosfer sunuyor. Jeju Adası ise volkanik oluşumları, şelaleleri ve yürüyüş parkurlarıyla, tropik bir kaçış noktası.

2026’da 100. yılını kutlayacak olan Route 66, neon ışıklarla yeniden canlandırılmış nostaljik motelleri, tarihi kasabaları ve geniş çöl manzaralarıyla klasik bir Amerikan yolculuğunun ruhunu yaşatıyor. Kuzey Ortabatı'daki Chicago’dan Güneybatı sahilindeki Santa Monica’ya uzanan efsanevi otoyolu takip eden bu seyahat rotası, restore edilen tabelalar, yeni açılan neon parkları ve yıl boyunca düzenlenecek özel etkinliklerle geçmişin romantizmini günümüze taşıyor. Ayrıca, uzun yol boyunca geçilen bölgelerdeki birçok yerli halk müzesi ve kültür merkezi, rotanın tarihini daha doğru ve kapsayıcı bir perspektiften anlatıyor.

Alpler’de sürdürülebilir turizmin öncülerinden biri hâline gelen Saint-Gervais-les-Bains, 2026’da hem yeni nesil trenleriyle hem de modern ulaşım altyapısıyla dikkat çekiyor. Yüzyıllık Mont Blanc Express hattının enerji verimli trenlerle yenilenmesi ve Valléen Teleferik Hattı'nın istasyondan direk merkez bölgeye bağlantı sağlaması, bölgeyi hiç araba kullanmadan keşfetmeyi mümkün kılıyor. Ayrıca 2026’da açılacak Glaciorium, iklim değişikliği ve buzullar hakkında etkileyici bir deneyim sunarak, Alpler’in geleceğine dair güçlü bir mesaj veriyor.

Hızla gelişen Saadiyat Adası, Abu Dabi’yi 2026’nın en heyecan verici kültür destinasyonlarından biri hâline getiriyor. Louvre Abu Dhabi’nin öncülüğünü yaptığı sanat sahnesine, yeni açılan Natural History Museum Abu Dhabi ve Zayed National Museum'un ardından 2026’da Guggenheim Abu Dhabi eklenecek. Modern mimariyle şekillenen bu kültür adası; teamLab sergileri, Abrahamic Family House gibi özgün yapılar ve lüks sahil resort’larıyla sanat, tarih ve deniz tatilini bir arada sunuyor.

Victoria Falls şehri, ikonik Mosi-oa-Tunya (Gürleyen Duman) Şelaleleri'nin ötesine geçerek, 2026’da lüks konaklama, doğa deneyimleri ve kültürel etkinliklerle yeni bir cazibe merkezi hâline geliyor. Yeni açılan butik oteller, nehri gören teraslar, safari seçenekleri ve özel villalar, bölgeyi bir geçiş noktası olmaktan çıkarıp başlı başına bir destinasyona dönüştürüyor. Yenilenen yollar, yeni uçuş rotaları ve 2026’da tamamlanacak spor tesisleri ile bölge hem macera hem rahatlama arayan gezginler için ideal bir seçenek sunuyor.