Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Brooklyn’den Tokyo’ya sanat eserleriyle dolu otellere göz atın.
Kendinizi lüks spa’larla şımartmak, Michelin yıldızlı restoranlarda yemek yemek ya da ultra konforlu yataklarda yatmak gibi bir arayışınız yoksa biraz daha niş bir tatil planı olarak sanat galerisi olan otellere yönelebilirsiniz. Sanat, sanat içindir sonuçta... Konakladığınız otelde akşam yemeğine inerken Salvador Dali’nin tablolarından birine denk gelebilir ya da çağdaş yeteneklerin eserleri karşısında hayrete düşebilirsiniz. Etkileyici koleksiyonlardan, geleneksel zanaat parçalarına sizler için derlediğimiz sanat galerisi olan otelleri inceleyin.
Bu gönderiyi Instagram'da gör21c Museum Hotel Bentonville (@21cbentonville)'in paylaştığı bir gönderi
Brooklyn’in Doğu Williamsburg bölgesinde sakin bir blokta bulunan otel, 95 yıllık bir binada yer alıyor. Bir zamanlar basketbol sahası olan alan şimdilerde sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Spor ve sanat buradaki koleksiyonları güçlendirmek için kullanılıyor. 21c Museums Hotels grubu 21. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan eserleri toplamasıyla biliniyor. Kuzey Amerika’nın en büyük müzesi unvanını kazanan otel, heykel ve sanat eserleri içeriyor. Ressam Kehinde Wiley’den sanatçı Duke Riley’e kadar multimedya çalışmaları içeren sergi alanı yalnızca çağdaş sanat eserlerini barındırıyor.
2008'de yeniden açıldığından beri iki yeni oda inşa edilen binanın mimarisi farklı dönemlerin birleşimini temsil ediyor. Otel genelinde çeşitli dönemlerden 90 sanatçının 100’den fazla eseri sergileniyor. Eserlerin çoğu tüm konukların erişebileceği alanlarda yer alırken diğerleri belirli katlardaki konuklar için ayrıldı. Ferdinand Hodler, Urs Fischer ve Max Bill gibi İsviçre ikonlarının eserlerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından sanatçıların eserleri yer alıyor. Restorantın girişinde Salvador Dali’nin eseri konukları karşılarken spa’ya giden yolda ressam Niki de Saint Phalle’nin çalışmaları yer alıyor. Öte yandan Takashi Murakami ve Sylvester Stallone gibi çağdaş sanatçıların eserleri otelin dört bir yanında sergileniyor.
The Hoxton Charlottenburg; Los Angeles, Roma ve Londra'da halihazırda açık noktaları bulunan otel zincirinin portföyüne eklenen en son oteldir. Otelin iç mekanında Art Nouveau ve Brütalist sanat akımları ilgi çekici bir karışım oluştururken 1920’lerin klasik zenginliği, dokuları, desenleri ve kumaşları öne çıkıyor. Murano kristalinden avizeler ve vintage tarzı mobilyalar dikkat çekiyor. Öte yandan otel, sanatçılara açık bir duyuru paylaştı. Sanat eserlerinin ve karma medya çalışmalarının sergilendiği Hoxton galerileri, yeni yetenekler arıyor. New York, Chicago, Londra ve Paris gibi bölgelerden sanatçılar 3 ay boyunca çalışmalarını The Hox’da sergileyebilecek.
Bu gönderiyi Instagram'da görPalace Hotel Tokyo / パレスホテル東京 (@palacehoteltokyo)'in paylaştığı bir gönderi
5 yıldızlı otel, panoramik şehir manzarası ve İmparatorluk Sarayı bahçelerinin karşısında bulunan konumuyla sakin, zarif ve baştan sona sessiz lükse dolu bir yer oluşuyla dikkat çekiyor. Yarım yüzyılı aşkın bir geçmişe sahip otel, çok ödüllü modern başyapıtlara ev sahipliği yapıyor. Palace Hotel Tokyo'nun konuk odalarında ve ortak alanlarında yer alan sanat eserleri, Japonya'nın yeni yeteneklerinin yanı sıra köklü sanatçıların da eserlerine yer veriyor. 700’den fazla sanat eseri barındıran otelde, eklektik parçalar, geleneksel mürekkeple işlenmiş tablolar, Şanghaylı bir sanatçının renkli soyut çalışmaları, yerli heykeller, kalem eskizleri ve çağdaş lazerle kesilmiş kağıt sanatına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Japon kültürünün özünü tanıtmayı hedefleyen çalışmalar “Saray Bahçesi - Miras ve Yenilik” konseptini temel alıyor.
Viktorya döneminden kalma The Fife Arms, İskoçya’daki Cairngorms Milli Parkı’nın içinde yer alan tarihi bir oteldir. Otelin içindeki sanat koleksiyonunun sahipleri Iwan ve Manuela Wirth, lüks iç mimar Rusell Sage ile çalışarak sanat eserlerini otelin köşelerine entegre ettiler. Modern, şaşırtıcı, esprili ve çılgın sanat eserleri arasında Pablo Picasso’nun çizdiği bir kadın portresi, Robert Burns’ün tahta oyma sanatıyla yarattığı çarpıcı şömine eklentisi ve John Brown’un çektiği bir geyik fotoğrafı yer alıyor. Bu öne çıkan eserlerin yanı sıra çağdaş sanatçıların yapıtlarına da yer veriliyor.
Buckingham Sarayı’na olan yakınlığı ve Kraliçe II. Elizabeth tarafından tercih edilen otel, kraliyet tarzı mimarisiyle dikkat çekiyor. Beş yıldızlı ihtişamlı otel, ilk olarak 1719 yılında Viscount Lanesborough’un evi olarak inşa edildi. Ardından 1991 yılında otel olarak yenilen açıldı. 2023’te açılan son sergi “Manzaralar” teması etrafında şekilleniyor. Antika mobilyalar, eski telefonlar, vintage bir kitap koleskiyonu ve portrelerin yer aldığı otel çeşitli sanat eserleriyle dolu.
Hollandalı mimarlık stüdyosu OMA tarafından tasarlanan Amsterdam’daki üst üst dizilmiş üçgen bina, lüks bir otel olmasının yanı sıra bir kültür merkezi olarak faaliyet veriyor. Canlı renk ve desen karışımlarıyla tasarlanan otelin iç tasarımı dikkat çekerken uluslararası sergilere ev sahipliği yapıyor. Öte yandan Amsterdam’ın kültürel buluşma noktası olarak görülüyor.
1910’da açılan otel, o zamanlar Brooklyn’de inşa edilen son ahşap binalardan biriydi. Kuruluşundan bu yana yaptıkları her şeyin merkezine yaratıcılığı koyan otel, sanat camiasıyla etkileşime geçmenin yeni ve kapsayıcı yollarını bulmaya devam ediyor. Otel, New York merkezli çağdaş sanatçıların kağıt üzerine olağanüstü eskiz ve çalışmalarından oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.