Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Görsel ve duyusal dünyayı mimikleyebilen Web 3.0’ın dehlizleri, koku tecrübesİnİ nasıl replike edecek?
Bundan iki sene önce Parisli üç genç, daha önce çalıştıkları e-spor endüstrisinin geleneksel spor endüstrisini dönüştürme hızına tanık oluyorlar. Bunun üzerine moda gibi dijitalleşmeye çok uygun bir sektörün offline dünyanın tekelinde kalmasının son demlerinde olduğunu fark ederek, tamamen dijital bir moda markası kuruyorlar. Ardından ilk ürünleri olan, sanal spor ayakkabılarını ve diğer NFT koleksiyonlarını satışa koyuyorlar. Ve bam! İki sene içinde Nike, şirketin tamamını satın alıyor. Hayır, artık sadece 58 yıllık spor giyim devini Web 3.0’a taşımıyorlar, şirket hâlâ Web 3’te çığır açan deneylerine devam ediyor, bunlardan biri de İsveçli lüks koku markası Byredo ile yaptıkları yeni proje.
Evet, yazıya girişten sanırım hepimiz konumuzu anladık; görsel ve duyusal dünyayı mimikleyebilen Web 3.0’ın dehlizleri, koku tecrübesini nasıl replike edecek? Tüm giyim, ayakkabı, makyaj markaları patır patır metaverse versiyonlarına kavuşurken, kim, nasıl, sadece beyaz çiçeklerden yapılan Blanche kokusunu metaverse’te sürünüp, gezebilecek?
Cevabı henüz verilmeyen ama keşfedilmeye başlanan bu alanın ilk kaşifleri arasında tahmin edeceğiniz gibi yukarıdaki üç Parisli gencimizin markası RTFKT var (ortamlarda havasını atmak isterseniz marka İngilizce olarak artifact diye okunuyor, bu iyiliğimi de unutmayın).
Konuya son sürat dalmadan önce bazı temel bilgileri hatırlamakta fayda var. Web 1.0, bize bağlantılı bilgi ağlarını kurdu, bu da dünya genelinde internetin kurulmasını sağladı; Web 2.0’da ise bağlananlar sadece bilgiler değil, insanlar da oldu. Bu da bize sosyal medyayı getirdi ve herkesin orada kendine ait sesi olmasına olanak sağladı. Bugüne geldiğimizde ise Web 3.0 insanları, mekanları ve geri kalan her şeyi birbirine sanal dünyada bağlama imkanı sağlıyor.
Son gelişmeler, teknolojik olduğu kadar felsefi olarak da bir sürü keşfedilecek alan yarattı. Sadece işin bugününü değil; yarınını da düşünün. Eğer istediğiniz bedene, yüze ya da eve bu dünyada sahip değilseniz, kendinizi ve hayatınızı istediğiniz gibi sıfırdan inşa edebileceğiniz paralel bir evren var! Bunu sadece ben değil, yapılan son araştırmalar da söylüyor: Wunderman Thompson’ın bu sene yaptığı araştırma sonuçlarına göre metaverse’e aşina olan kullanıcıların yüzde 70’ten fazlası, avatarlarının “fiziksel” hayatlarında ifade edemedikleri özelliklerini ve yaratıcılıklarını göstermesini istediklerini söylemiş.
Kendinizi baştan yaratmaya bu kadar kolaylık sağlayan bir dünyada tabii ki giyim, ayakkabı ve makyaj markalarının oyuna hemen girmesi şaşırtıcı değil. İşin ekonomik hacmi çoktan Avrupa’daki ufak prenslikleri geçmiş durumda. Piyasanın bu kadar dişleri kamaşmışken, işin içine birçok sevilen marka hemen giremedi, sebebi ise malum: Metaverse’ün üç boyutlu algı dünyasına dördüncü boyuttaki markalar nasıl dâhil olacak? Mesela parfüm markaları?
Kullanıcıların görme ve duyma duyularını yaratıcılığı sayesinde fazla fazla tatmin eden bu cesur yeni dünya, aynı stratejisini koku duyumuza da uyguluyor, giyilebilir dijital “aura”ları yaratıyor.
Yeni açmış yasemini koklamaktan aldığımız haz, fiziksel gibi görünse de aslında tamamen nörolojik bir bağ. Yaseminden gelen mis gibi kokuyu duyamayan, yakın zamanda Covid geçirmiş bir arkadaşınızı düşünün. Yaseminden gelen koku var mı? Var. Sen duyabiliyor musun o kokuyu? Hayır. O zaman yine de var mı o koku? Koku var olsa da onu duyamıyorsak, koku olmasa da onu duyabilir miyiz? İşte metaverse’ün koku dünyası ile kurduğu ilişki tam olarak böyle. Anlamadık mı? Güzel. Aşağıdaki satırlar sizler için yazıldı.
Bu sefer işin felsefesinden çıkıp pratiğine inelim ve Byredo X RTFKT işbirliği, bu ontolojik açmazı sahada nasıl çözmeyi planlıyor görelim. Bakış açımızı, parfümden ve genel olarak kokudan alınan hazzı parfüm şişesine sığdırmak yerine, onlardan aldığımız duyguyu kendimize has bir parfüm reçetesine sığdırmaya getirmeliyiz. Bunun için de ilk adımda Byredo ve RTFKT, “keskinlik, uyum, saflık ve erdem” gibi duyguları temsil eden 26 bilşeni görsel olarak sunuyor. Sonraki adım ise kullanıcıların adeta bir simyacı gibi seçtikleri bu duygulardan oluşan bir parfüm reçetesi yaratmaları üzerine kurulu.
Öte yandan NFT piyasasına son sürat dalan tek marka Byredo değil. Londra çıkışlı parfüm markası Rook Perfumes çoktan ilk NFT parfümünü yarattı. Amerika Koku Üreticileri Derneği, metaverse’e sektörden ilk katılan topluluk olduklarını açıkladı. Benzeri savaşlar veren endüstrilerden olan cilt bakım sektöründen Clinique de metaverse’deki ilk açılımlarında parfümle aynı taktiği uyguladı. Markanın ürünleri metaverse’de satın alındığında, cilt bakımı kaynaklı parlaklık filtresi ekleniyor yüzünüze. Anlayacağınız bakım sonrası parlama hissini anlatabiliyorsunuz, ama dokunamıyorsunuz.
Tüm bu denemeler çok kafa açıcı olsa da, sonuçta hâlâ bir parfümü internet üzerinden tecrübe ediyorsunuz. Bu durumun neye benzediğini size söyleyim, hayatınızın konçertosunu sadece nota kağıdının üzerinde bestelemeye! Mükemmel bir eseri okuyor ama duyamıyorsunuz.
Teknolojinin her alanı gibi metaverse’deki algı dünyasının sınırlarının aşılmasının da hızla gelişeceğine şüphem yok ama bu yukarıdaki işbirliği bu sorunun çözümü mü? Tabii ki hayır, fakat çözümün başlangıcı olduğu kesin!