Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İklim krizi kapımızda, su kaynakları tükeniyor, bazı hayvanların nesli tükeniyor… Çok uzun zamandır çalan tehlike çanları için atılacak her adım, alınacak her önlem çok değerli. Bazı küçük adımlarla, daha fazla geç kalmadan, doğa için adım atmanın tam sırası.
Bugün Dünya Su Günü. İlk kez 1992'de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda önerilen "Dünya Su Günü", dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su kaynakları sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasına adanıyor. Bu gün, belki de küçük adımlarla büyük değişimler yapmaya karar vermek ve daha fazla geç kalmadan, doğa için adım atmanın tam sırası.
Her yıl Mart ayının sonunda küresel olarak kutlanan Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile Dünya Su Günü kapsamlarında TEMA Vakfı da özellikle salgın döneminde önemini bir kere daha anladığımız iki doğal varlığın önemine dikkat çekiyor. Küresel bir salgının gölgesinde geçirdiğimiz son bir yıl doğal kaynakların ne denli önemli olduğunu ve sürdürebilir bir gelecek için elimizden geleni yapmamız gerektiğini hatırlattı. Yeterli ve temiz suya erişimin öneminin bir kez daha anladığımız günlerde TEMA Vakfı, Dünya Orman Haftası ve Su Günü kapsamlarında, koronavirüs salgınının insan sağlığı ile gezegenimizin sağlığı arasındaki ilişkiyi daha açık hale getirdiğinin altını çizdi.
Ülkelerin yeterli suya sahip olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılan Falkenmark göstergesine değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Bu göstergeye göre yıllık kişi başına yararlanılabilir su miktarı 1.700 m3’ten fazla olanlar su stresi olmayan, 1.000-1.700 m3 arasında olanlar su stresi çeken, 500-1.000 m3 arasında olanlar su kıtlığı olan, 500 m3‘ten az olan ülkeler ise kesin su kıtlığı çeken ülkeler sınıfında yer almaktadır. Türkiye, 2020 yılı kişi başına düşen su miktarı yaklaşık 1.350 m3 oranı ile su stresi çeken ülke konumundadır,” açıklamasıyla durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
Alacağımız her önlemin çok değerli olduğu bu günlerde, bizim de su kaynaklarını korumak için atabileceğimiz küçük adımlar var.
Su ayak iyinizi kontrol altına alın
Günlük rutininizde ne kadar su harcadığınızı bilmek ve bu izi olabildiğince küçültmek atacağınız ilk büyük adım olabilir. Musluk suyunu dikkatli kullanmak, sebze ve meyveleri yıkadığınız suyu ikinci bir temizlikte değerlendirmek, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam kapasiteli çalıştırmak bazı küçük ama önemli adımlar olabilir.
Dolaplarınızda doğa dostu temizlik ürünlerine yer açın
Bazı temizlik maddelerinde bulunan kimyasallar havayı, suyu, denizleri ve toprağı kirletiyor. Temiz ve hijyenik bir hayata adım attığımızı zannederken maalesef doğal kaynakları kirleterek, geri dönülmez zararlar verebiliyoruz. Biz köpükler aracılığıyla her şeyin daha temiz olduğuna inanıp rahatlarken, köpüklerin küresel bir çevre sorunu olarak karşımıza çıktığını unutmayın. Deterjanları alırken ambalajlarını okuyarak tercih yapmak ya da limon, sirke, tuz gibi doğal maddeler kullanmak atılacak ilk adımlar olabilir.
Plastiğe elveda, bez çantalara merhaba!
Her gün onlarca kez karşımıza çıkan plastik poşetlerden ne olursa olsun kurtulun. Milyonlarcası doğaya bırakılan plastik atıklar su kaynaklarını, toprağı, çevreyi geri dönüşü olmayacak şekilde kirletiyor ve neredeyse tamamı dünyanın su kaynağına gidiyor çünkü parçalanması çok zor. Deniz canlılarının midesinde, ormandaki bir ağacın dibinde ya da sokakta öylece duran plastik poşet ve atıklardan kurtulmak sandığınızdan daha zor ama bir o kadar da önemli. Alışverişe kendi bez çantalarınızla çıkabilir, pet şişede su içmek ve muhafaza etmek yerine cam şişeleri tercih edebilirsiniz.
Bilinçli tüketim yapmaya çalışın
Bir seçeneğiniz varsa, bir geri dönüştürülebilir ürünler seçmeye özen gösterin. Örneğin bir cam kap, plastikten çok daha sağlıklıdır. Ayrıca, defalarca kullanılabilir ve temizlenebilir, ardından yeni bir ürün haline getirilmek üzere geri dönüştürülebilir.
Harekete geçmenin tam zamanı!
Maddi bağışlar ve destekler birçok çevre dostu dernek için çok önemli olsa da yerel plajları, gölleri, dereleri ve nehirleri temizlemeye gönüllü olarak katılmak da bir başka destek yöntemi. Herhangi bir çevre dostu derneğin gönüllüsü olabilir, bilinçlenebilir ve daha ciddi adımlar atabilirsiniz.