Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Diğer canlılarla bağlantı kurma mücadelesinde içsel değişimlerini yansıttığı işleriyle, Melih Çebi Pilot Galeri'de.
Popüler kültürün tüketim odaklı yaşam stilinin içine doğmuş milenyum kuşağından bir sanatçı olarak Melih Çebi, mütemadiyen gelişen teknolojiye ayak uydurmaya çabalayan bireyin dönüşümünü tetkik ettiği çalışmalarında, ironi ve mizahın artikülasyon gücünden faydalanıyor. Çocukluk anılarını geçmiş ve gelecekle harmanladığını ifade eden sanatçı için iyimserlik ve sarkastik perspektif, resimlerindeki bileşenlerde ortaya çıkıyor. “Karakterlerim, üzerimize yıkılan toplumsal standartları ve beklentileri alaya alıyor ve kaygısız bir mizahın mutluluğa giden yol olduğu fikrini üstleniyor. Nostaljik ve çocuksu bakış açısı, çalışmalarımda yer alan tema ve imgelerde oldukça belirgin. Bu çoğu zaman yaş aldıkça kaybettiğimiz masumiyeti ve merakı bizlere hatırlatıyor.” Basit şekillerin, cesur renklerin ve eğlenceli karakterlerin kullanımının, içinde yaşadığımız kafa karıştırıcı ve oldukça karmaşık dünyaya zıt bir masumiyet duygusu yarattığını anlatan sanatçının arzusu, izleyicinin onun çocukken sahip olduğu bakış açısıyla dünyayı, en azından sergi dahilinde kurgulanmış dünyayı görmesi: “En nihayetinde amacım, hepimizin yaşadığı deneyimlere hitap eden ve bizi kendi kendini keşfetme ve büyüme yolculuklarımız üzerinde düşünmeye teşvik eden bir sanat üretmek.”
Konvansiyonel anlamda sanat eğitimi geçmişi olmayan Çebi için akademik bir altyapıdan gelmediği gerçeği, izleyiciyle de açıkça paylaşmak istediği bir ayırt edici özelliğe dönüşüyor. Bir çeşit dışlanmışlık olarak gördüğü bu durum, aynı zamanda çocuksu tavrını sergilemek ve sürdürmekle de ilişkileniyor. “Bu tutumun işlerime bir şekilde özgünlük ve derinlik kattığını düşünüyorum. Sanatım da bu kusurlara odaklanarak benim spontane ve oyuncu bir hava yaratma ve koruma isteğimi yansıtıyor.” Henüz 3-4 yaşlarındayken çizim yapmaya başlayan ve o günlerden bu yana resimle bağını koruyan Çebi, aradan geçen 30 senenin sonucunda, sözü tekrar çocukluğuna bırakıyor: “Kendimi bulmak için çocukluğumdan beri sürdürdüğüm bu kurgusal yolculuk, bir noktada her geçen gün büyümeye ve şişmeye devam eden bir balona benziyor. Çevremi, evim diye bahsettiğim şehrin ruhunu, ait olduğum coğrafya ve ülkeyi, dünyayı ve esasında tüm evreni anlamaya yönelik çabalarım, gün geçtikte büyümeye devam eden bir sabun köpüğünü gözlemlemeye ve incelemeye itiyor beni. Şimdiyse geçmişte el üstünde tuttuğum ve zamanı geldiğinde kopmakta zorlandığım oyuncaklarımı hatırlatıyor.” Sanatçı, kendini keşfetme sürecinde çocukluğunu bir başlama ve buluşma noktası olarak belirlerken, zamanın zikzaklı koordinatlarında geziniyor; yetişkinlerin normatif standartlarını, hızla değişen trendlerini ve tüketim kültürünü anlamlandırmaya çalışıyor.
“Her birimiz bir derginin kapağında başrol olduğumuz illüzyonuna sıkı sıkı sarılıyoruz. Dolayısıyla, bir arka plan oyuncusu olmaktan ziyade, öne çıkma arzusunu bir mizah kaynağı olarak görüyorum” diyor Çebi. Özellikle Boşluk-1 (2022) başlıklı işinde Vogue dergisine gönderme yaparak, şöhretin ve ilgi odağında bir kişi olmanın günümüz saplantılarından birine dönüştüğüne vurgu yapıyor. Markalaşma arzusunun bireyi sıradanlaştırma potansiyeline dikkat çekerken; bu durumun yarattığı boşluk duygusunu, ivmesi artan bir tüketim davranışıyla kapatmaya çalışmasının yarattığı döngüselliğe vurgu yapıyor. Diğer yandan Baby on Board (2023) isimli çalışmasında, gerçeklerin yükü karşısında güler yüzlerini koruyan nahif karakterleri merkeze koyan sanatçı, pek çok kişinin yaşadığı olgunlaşmamışlık duygusunu irdeliyor. Kendini Keşfediş (2020) ise kişiyle dünya arasında kurulan biricik etkileşim, Hamlet’e atıfta bulunarak bir monoloğa dönüşüyor ve şöyle konuşuyor: “Belki de bu sebeple büyürken sık sık geride kaldığımı veya etrafımdaki dünyaya ayak uyduracak kadar olgun olmadığımı hissettiğim zamanlar oldu. O yüzden çoğu zaman kendimi uçsuz bucaksız bir boşlukta kaybolmuş hissettiren popüler kültür ve ürünlerinin şekillendirdiği insanlık koşullarını sorgularken buluyorum.”
Melih Çebi’nin ilk kişisel sergisi Baby on Board, 18 Mart - 29 Nisan tarihlerinde Pilot Galeri’de ziyaretçilere açık olacak.