Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Hayallerinin peşinden koşarak kurduğu markası Zeworks ile pirinç takı sanatına doğadan aldığı ilhamla yeniden hayat veren Zeynep Öztürk ile konuştuk.
Hayallerinin peşinden koşarak kurduğu markası Zeworks ile pirinç takı sanatına doğadan aldığı ilhamla yeniden hayat veren Zeynep Öztürk ile konuştuk.
Nasıl, ne zaman ve neden bu sektörü tercih ettiniz?
Herhangi bir şeyin form değiştirmesi ve başka bir şeye dönüşmesi beni çocukluğumdan bu yana hep etkilemiştir. Üniversitede Ekonomi ile beraber Moda ve Tekstil Tasarımı okudum. Takı tasarımı dersinde metalle 'oynayarak' ortaya çıkana hayran kaldım. Ve hayatımın bir noktasında bunu yapmayı çok istedim. Küçüklüğümde annemin artık kumaş parçaları ve ipliklerden oyuncak bebeklerime panço yapmasını da, on yıl boyunca tekstil sektöründe çalışırken her fabrikaya gittiğimde elyafın kumaşa dönüşmesini de oturup izlerdim. Ama metal bambaşkaydı.
Zeworks maceram; 2017'de kendisinden öğrenme fırsatıyla çok şanslı hissettiğim Ustam Serop Benli ile tanışmamla başladı. Sayesinde unutulmaya yüz tutmuş bu değerli zanaat ile tanıştım ve usta çırak düzeninin bir parçası oldum.
El yapımı takılar yarattığımız Zeworks'u kurdum ve bugün Cihangir'deki tasarım atölyemizde ustamla beraber çalışıyoruz.
Parçalarınızı oluştururken ki süreçten ve materyal seçiminizden biraz bahsedebilir misiniz?
Doğadan gelen formları ve doğal malzemeleri seviyorum. Pirinç ve gümüşün zamanla, kullanımla, tenle hafif renk değiştirmesi, yaşayan bir malzeme gibi herkese farklı göz kırpmasına ve bunu gözlemlemeye bayılıyorum. Bu yüzden de Zeworks tasarımlarında malzemeleri herhangi bir kaplama ile saklamadan, kendi doğasıyla kullanıyoruz.
Abanoz ağacı, lapis lazuli, sedef ve her biri tablo gibi olan - ve biraz hafife alındığına inandığım - çakıl taşları da şimdilik en sevdiğim tamamlayıcılar.
Bu malzemeleri giyilebilir hale getirmek ve önce kendi üzerimde taşımak sonra başkalarında görmek beni heyecanlandırıyor.
İlk yarattığınız tasarımınız hangisi ve nasıl ortaya çıktı?
İnsan yapımı her şeyin doğadan esinlenerek yaratıldığına inanıyorum.
Doğanın içinde olmak, işleyişine şahit olmak, buna niyetle bol bol seyahat etmek, yeni yerler görmek, mavilere, yeşillere ve yıldızlı gökyüzüne bakmak bana tıkır tıkır işleyen bir sistemin parçası olduğumu hatırlatıyor.
Bu sistemin bazen yapıcı ve bazen yıkıcı ama olağanüstü gücünden ilhamla metalin yüzey formunu bozduğum, dört farklı şekilde kullanılabilen ve yüzeyinde bilinçli fırça darbeleri bulunan Lightning / Yıldırım bileklik ilk Zeworks tasarımlarından biri.
Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor?
Cinsiyet, yaş ve stilden bağımsız olarak, üzerinde ilhamını doğadan alan, yaşayan takılar taşımak isteyen herkes birer #Zebabes'tir.
Son olarak, favori parçanızı öğrenebilir miyiz?
Hep alışılmışın dışında tavır sergileyen takılar takmak istemişimdir.
Şimdi hayal ettiğim gibi tasarlayıp, ortaya çıkardığımız her ürünü tezgâhtan çıktığı gibi taze taze takip, kullanmaya başlamak en büyük zevkim.
Her bir parça oldukça ekstravagant, cesur ama bir yandan da minimal bir çizgide. Bu da tek başına ya da birden fazla parçanın beraber kullanılmasına olanak sağlıyor. Bu yüzden tek bir favori seçmek yerine yıllardır her gün taktığım grubu paylaşayım. Lightning Bileklik, Dragon Sarı Burma Bileklik, Distorted Yüzük ve Sinner Yüzük ellerimin vazgeçilmezi.