Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Modanın en sükseli koleksiyonları ve podyum şovları 40 yılı aşkındır onun sanat eserini andıran şapka tasarımlarıyla tamamlanıyor. Stephen Jones, modada zanaatin en önemli temsilcileri arasında yer alıyor.
Dünyanın en üretken ve yaratıcı şapka tasarımcılarından Stephen Jones’un modaya girişinden bu yana tam 44 yıl geçti. İngiltere Cheshire’da doğan ve Liverpool’da eğitim gören Jones, 70’li yılların sonlarında sokak stilinde yaşanan patlama sırasında Londra moda sahnesine adım attı. 1979’da Central Saint Martins sanat okulundan mezun oldu ve 1980 yılına gelindiğinde Covent Garden’ın kalbinde ilk kadın şapkaları salonunu açtı. Boy George, Duran Duran ve Spandau Ballet ile yaptığı işbirlikleri sayesinde müzik endüstrisindeki çalışmalarıyla ilk üne kavuştu. Ödüllü İngiliz şapkacı sonrasında Prenses Diana, Madonna, The Rolling Stones, Take That, Mick Jagger, Kylie Minogue ve Rihanna gibi isimler için şapka tasarladı. Vogue Türkiye’ye verdiği röportajda bu isimler arasında en çok Galler Prensesi Diana’ya şapka tasarlamanın kendisini mutlu ettiğini söylüyor.
Kariyeri boyunca Balenciaga, Raf Simons, Lanvin, Karl Lagerfeld, Burberry, Dries Van Noten, John Galliano, Jean Paul Gaultier, Thierry Mugler, Vivienne Westwood, Marc Jacobs, Schiaparelli ve Dior gibi modaevleri ve tasarımcılarla işbirliği yapan Jones, Vogue Türkiye’ye yeni bir şapka tasarlarken sezonun ve zamanın hikayesi ile giyileceği yeri göz önünde bulundurduğunu anlatıyor. Şapka tasarımlarının yeniliği barındırdığını ve bunun Stephen Jones şapkalarında anahtar kelime olduğunu anlatan tasarımcı, “İnsanlar pratik bir ürün için bana gelmiyorlar” diyor. Jones’un şapkaları, son çeyrek yüzyılın en unutulmaz defilelerinde önemli bir bileşen oldu. Sadık bir Dior işbirlikçisi hatta geleneklerini sürdüren bir bekçi olmaya devam eden tasarımcı, 25 yıl Christian Dior’un şapka tasarımlarına imza attı ve markanın kahini olarak kabul edildi. Dior Şapkaları: Christian Dior’dan Stephen Jones’a isimli bir de kitabı bulunan Jones, şapkacılık kariyerinde kendisi için en ödüllendirici anın John Galliano ve Christian Dior için şapka tasarlamak olduğunu söylüyor. Bugün dünyanın en iyi modaevleriyle yaptığı işbirlikleri sayesinde yüzyılın en radikal ve önemli şapka tasarımcılarından biri kabul ediliyor. Şapka tasarımlarıyla hayal gücünün sınırlarını zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda şapkanın modasının asla geçmediğini ve kıyafete uygun değerli bir aksesuar olduğunu tüm dünyaya hatırlatıyor.
Stephen Jones, şapkalarında en çok klasik malzemeler kullandığını söylüyor: “Kadife, pamuk, saten… Ama sonra onları sihirli bir şekle sokuyorum.” Şapkalarında kültürel ve tarihsel yansımaların görülebileceğinin altını çizen Jones, “Bir şapka tasarımcısıysanız, tarihsel ve çeşitli kültürel imgelerden kaçamazsınız ve genellikle bunlar şapkanın bir kutlamasıdır, bunu da elimden geldiğince kabul ediyorum” diyor. Ustalık ile moda tasarımı arasındaki ilişkinin paralel olarak ilerlediğini ifade eden Jones, “Benim şapkalarımda yöntem kavramı takip etmelidir ama bu her zaman böyle olmaz” şeklinde konuşuyor. Son zamanlarda dünyaya hükmeden devrim niteliğindeki dijital teknolojiler göz önüne alındığında, kendisine moda alanında ustalığın geleceğini soruyoruz. Jones’un cevabı ise “Daha da önemli, çünkü dünya daha teknolojik hale geldikçe, insanlar el yapımı ve karakteristik şeylere ilgi duyuyor” oluyor.
Jones, şapkacılığın modern ve çekici görünmesini sağlayan değerli bir isim. Çoğunlukla radikal malzemeler ve sadelikten tuhaflığa kadar değişen tasarımları ile moda ruhunu özetliyor. Sürekli yenilik arayan moda endüstrisinde, Jones’un olağanüstü uzun ömürlülüğü sadece eşsiz hayal gücü ve rakipsiz bilgi birikimi ile açıklanamaz. Sınırları zorluyor, kuralları çiğniyor ve aynı zamanda geleneklere saygı duyuyor. Abartının yanı sıra sadeliği de elden bırakmıyor. Şapkaları, Londra’daki V&A, Paris’teki Louvre, Fashion Institute of Technology ve Kyoto Costume Institute’ün kalıcı koleksiyonları arasında yer alıyor. 2009 yılında V&A’da, Hats: An Anthology by Stephen Jones sergisinin ortak küratörlüğünü yapan Stephen Jones, başarılarının tanınmasıyla 2010 yılında Kraliçe II. Elizabeth tarafından Britanya İmparatorluk Nişanı ile ödüllendiriliyor. 2020’de Brighton’s Royal Pavilion’da Stephen Jones Hats at the Royal Pavilion başlıklı sergi onun soylu geçmişini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Modada zanaatı kutlamak gerektiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Stephen Jones’un büyüleyici şapkaları, dünyanın en ünlü dergi kapaklarını süslüyor ve en şık mağazaların vitrinlerini canlandırıyor. Onu ve zanaatını yakından tanımak isteyenler 19 Ekim 2024 - 2 Mart 2025 tarihleri arasında Paris’teki meşhur moda müzesi Palais Galliera’da gerçekleşecek Stephen Jones at the Palais Galliera adlı sergisini kaçırmamalı. Jones, Vogue Türkiye’ye verdiği demeçte, 200’den fazla şapkasının modaseverlerle buluşacağı sergi hakkında, “Liverpool’un deniz kıyısından Londra’nın gece kulüplerine ve Paris’in podyumlarına olan yolculuğumdur” yorumunda bulunuyor.