Tereyağı Sarısı Rengi Yerini Canlı Narenciye Tonlarına Bırakıyor

Moda dünyasında renkler yalnızca trendleri değil, aynı zamanda dönemin ruhunu da yansıtıyor. Son birkaç sezondur sokaklarda ve podyumlarda hakimiyetini sürdüren butter yellow yani tereyağı sarısı, dingin ve huzurlu tavrıyla öne çıkıyordu. Ancak 2026 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarının ardından açıkça görülüyor ki artık tahtta yeni bir renk var: Narenciyenin canlı tonları.

Bu değişimin ilk işaretlerinden biri geçtiğimiz ay Taylor Swift’ten geldi. Şarkıcı, The Life of a Showgirl adlı yeni albümünün kapağında, Portofino Orange Glitter adını verdiği parlak ve simli bir turuncu tonunu tanıttı. Swift’in hayranları için bu yalnızca bir görsel detay değil, aynı zamanda sezonun renk şifresiydi. Çok geçmeden, modaevlerinden gelen yeni koleksiyonlar, turuncunun gerçekten de hızla yükselen bir trend olduğunun altını çizdi.

Fotoğraf: Prada 2026 İlkbahar/Yaz, Vogue Runway

2026 İlkbahar/Yaz Milano Moda Haftası, narenciyenin podyumlarda zaferini ilan etmesine sahne oldu. No. 21’in kreatif direktörü Alessandro Dell’Acqua, koleksiyonunu neredeyse baştan sona turuncu tonlarıyla şekillendirdi; blazer-etek takımlar, ince trikolar ve aksesuarlarla, bu rengi gündelik hayata uyarlanabilir hâle getirdi. Prada’nın eş kreatif direktörleri Miuccia Prada ve Raf Simons ise narenciyeye daha teatral bir yorum getirdi. Neon turuncu fırfırlı midi etek; uzun blazer ve bra top ile eşleştirildi; daha rahat bir tavır içinse tangerine tonlarındaki iç giyim parçalarını transparan eteklerin altından sergiledi. Moschino’da Adrian Appiolaza, balkabağını andıran daha sıcak bir turuncuyu hardal sarısı ve kırmızıyla harmanlayarak trikolarla sundu. Alberta Ferretti ise yazın hafifliğini turuncu-beyaz mini elbisesiyle romantik bir formda yorumladı. Bu enerji podyumlarla sınırlı kalmadı, sokak stilinde de hızla yayıldı.

Fotoğraf: Alberta Ferretti 2026 İlkbahar/Yaz, Vogue Runway

Butter yellow bir dönem huzuru ve dinginliği temsil etmişti. Ancak artık moda dünyası, daha enerjik, daha iddialı ve göz alıcı renklere yöneliyor. Narenciye tonları yalnızca dikkat çekici değil, aynı zamanda modern kadının dinamizmini, özgüvenini ve canlılığını da yansıtıyor. Bu renk değişimi aslında bir ruh hâlinin dönüşümünü işaret ediyor: Sakinlikten enerjiye, minimalizmden cesur ifadeye. Bugün butter yellow’un yumuşak iyimserliği, yerini narenciyenin dopamin etkisine bırakmış durumda. Podyumlardan sokaklara uzanan bu yeni dönem, turuncuyu yalnızca bir detay değil, başrol oyuncusu hâline getiriyor.