Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Zamansız bir şekilde aramızdan ayrılan gerçek vizyoner Franca Sozzani'nin yaratıcı mirasının izinde.
Moda tarihinin seyrini değiştiren kahramanlardan biriydi Franca Sozzani. 66 yaşında nadir görülen akciğer zarı kanseri nedeniyle aramızdan ayrılan vizyoner editörün Vogue yolculuğu, kendi sözleriyle "asistanın asistanı" olarak girdiği Vogue Bambini'yle başladı. 1980 yılında genç kadınlara hitap eden Lei dergisinin editörlüğünü üstlendi. Onunla ilgili henüz ilk bakışta dikkat çeken ayrıntı, sihirli dokunuşunu kattığı bu iki yayını da daha derinlikli, stil sahibi ve dinamik bir hale getirmiş olmasıydı. Kariyeri boyunca genç yetenekleri desteklemenin önemine dikkat çeken Sozzani, o günlerde Mario Testino, Herb Ritts, Peter Lindbergh, Bruce Weber ve Steven Meisel gibi zamanın yeni yeni yükselmeye başkayan fotoğrafçılarıyla çalıştı. Her biri bugün moda fotoğrafçılığında efsane mertebesine erişmiş bu isimler, İngiliz Vogue'dan Hamish Bowles'un deyimiyle Sozzani'nin sunduğu sonsuz editöryal özgürlük ve kreatif vizyonla fark yaratan işlere imza attı. Sozzani 1988 yılında Vogue İtalya'nın başına geçtiğinde, yalnızca moda endüstrisinde değil, tüm kültür sahnesinde bir devrim yaratacağını tahmin etmek tam da bu yüzden güç olmadı.
"Herhangi biri neden Vogue İtalya alsın ki?" demişti Sozzani derginin ilerleyeceği yeni ve vizyoner yönü kurgularken. "İtalyanca bilen İtalyanlar dışında, birilerinin bu dergiye bakacağını sanmıyorum!" İşte Vogue İtalya'yla özdeşleşen sinematografik estetik algısının temelleri bu düşünceyle atılmış oldu. Moda endüstrisi o dönem kendi yarattığı güzellik standartlarını cilalayarak yeniden sunadursun, Vogue İtalya provokatif, düşündürücü ve çok katmanlı diliyle mütevazı bir devrimin fitilini ateşledi. Vogue İtalya'nın her yıl merakla beklenen Özel Sayıları, tüketim çılgınlığıyla özdeşleştirilen bu endüstrinin kültürosfere büyük resimdeki katkısının somut bir kanıtıydı: Yalnızca siyah modellerin, fikir önderlerinin ve tasarımcıların yer aldığı A Black Issue (Temmuz 2008) bu sayılardan biriydi örneğin. Şimdilerde etrafımızı saran body positivity akımından çok önce, Temmuz 2011'de kıvrımlara saygı duruşu niteliğindeki Curvy Issue'yu çıkaran Sozzani, şöyle demişti: "Moda endüstrisi anoreksiyanın en büyük tetikleyicilerinden biri olarak görülüyor. Bizim bu konuda bir sorumluluğumuz var. Kanıtlamaya çalıştığımız şey, modanın bu hastalığı yenmeye ve klişelerle vedalaşmaya hazır olduğu."
Vogue İtalya Temmuz 2008, A Black Issue
Sozzani'nin özgür vizyonu alkışlandığı kadar eleştirildi de, zaten bu cesur kadının sihri tam olarak buydu: "Bakıp geçilecek" dergiler yerine düşündüren, pozitif veya negatif duyguları tetikleyen işler ortaya koyan Sozzani, Vogue İtalya'nın Nisan 2014 sayısındaki kadına şiddet karşıtı çekimle kendisini bir anda hedef panosunda buldu. İşin aslı, Sozzani bu hikayeyi kurgularken tüm tepkileri hesaba katmıştı: "Bir linç kampanyasıyla karşılaşacak ya da sadece satışlarımızı artırmak için böylesine hassas bir konuyu sömürmekle suçlanacak olmamızın önemi yok. Bizim için önemli olan tek şey, her gün şiddete maruz kalan düzinelerce kadından yalnızca birinin onun yanında olduğumuzu hissedecek olması. Bizi takip edenlerin bu kadınları desteklemek için bir adım atması. Bütün şiddet hareketlerini radikal ve beklenmedik bir şekilde lanetliyoruz. Bu bizim farkındalık yaratma ve sesimizi yükseltme biçimimiz."
Fotoğraf: Steven Meisel, Vogue İtalya
Bundan 13 yıl önce genç tasarımcıları desteklemek için Vogue İtalya'nın bizzat Sozzani önderliğinde başlattığı Who Is On Next yarışması, onun fark yaratan vizyonunun bir uzantısı. "Benim amacım yalnızca yeni yetenekler keşfetmek değil, çıktıkları yolda onları desteklemek de" sözü, onunla özdeşleşen bir mottoya dönüşmüştü. Business of Fashion'a geçtiğimiz yıl verdiği bir röportajda, Who Is On Next yarışmasında neden para ödülü yerine daha farklı ve ona göre daha değerli bir ödül verdiklerini şu cümlelerle açıkladı: "100 bin veya 200 bin Euro'nuz mu var? Bunun hiç bir anlamı yok, çünkü para dediğin uçar gider. Yolun başındaki bir tasarımcı olarak gerçekten ihtiyacınız olan şey -bunun altını çiziyorum- erişim ve üretim gücü. Bizim yaptığımız bunu sağlamak. Bu yarışma insanları birbirine bağlıyor." Vogue Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Seda Domaniç, Sozzani'nin ardında bıraktığı bu mirası şu cümlelerle anlatıyor: "Sektörümüze kattığı entelektüel boyut, bana da kendi moda maceramda yol gösterici oldu. Rus edebiyatından, Ortadoğu’nun siyasi sorunlarına uzanan uzun sohbetlerimiz her zaman ufkumu açtı, ama ondan en çok adanmışlığı öğrendim. Franca yeni yetenekleri hep destekledi, yaratıcı güçlerine alanlar açtı. Modada çeşitliliğin öncüsü ve etkili savunucusu oldu. Bu amaçla yarattığı provakatif özel sayılar, hayata geçirdiği uzun soluklu projeler onu farklı ve unutulmaz kıldı. Hepimize ilham veren kreatif bir liderdi. Vogue ailesi olarak onu çok özleyeceğiz."
Peki Franca Sozzani, dikkat dağıtan bunca ışıltı ve şatafatın ardında, özüne sadık kalarak moda endüstrisinin tamamına ilham vermeyi nasıl başardı? "Eğer yüzeysel bir insansansız, bu ışıltılı dünyanın bir parçası olmayı kör olmuşçasına istiyorsanız, kendinizi kaybetmeniz an meselesi" diyor Sozzani. Ve ekliyor: "Her zaman sizden daha genç, daha güzel ya da daha yetenekli birileri karşısınıza çıkacak. Siz de yanlış doğrultuya doğru koşuyor ve kaçınılmaz olarak kayboluyor olacaksınız." Onunla aynı yıl, hatta aynı ay Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturan Anna Wintour'un Sozzani'nin vefatının ardından yazdığı yazı, Vogue İtalya'nın vizyoner liderini değil, ihtişamın ötesine geçmeyi başaran Franca'yı tarif ediyor: "Bir Vogue editörü olduğunuzda, herkesin birbiriyle yakın dost olduğu seçkin bir kulübe dahil olmuyorsunuz. Defileden defileye, sezondan sezona Franca ve ben bir dostluk inşa etmeye başladık. Bugün beni mutlu eden ve onurlandıran şey, bu dostluğun 30 yıl boyunca sürmüş olmasıdır. Franca bana arkadaşlıkla ilgili çok önemli bir şey öğretti: Bazen, bunu kazanmak için çaba sarfetmeniz gerekir." Bir editör, arkadaş ya da anne... Franca Sozzani'ye dair anlatılacak çok hikaye var. Hepsinin kesiştiği nokta Sozzani'nin özgürleştiren vizyonuyla herkese bir şeyler öğretmeyi başardığı. Gerçek vizyonerlerin ortak noktası da, işte tam olarak bu.