Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Plaj stilini lüks mayo yaklaşımıyla bir üst noktaya taşıyan Merve Mısırlı ile Normaillot'u konuşuyoruz.
Mevsim yaza döndüğünde vakit geçirmekten en çok keyif aldığımız yerlerin başında beach'ler geliyor hiç şüphesiz. Denizle kavuşmanın sakinliğini akşama doğru başlayan keyifli gün batımı saatleri alıyor. Yazın en kıymetli günlerini yaşarken plaj stilimizin de ruhumuzu yansıtmasını, şehirde geçen bir gün kadar bize özgü olmasını tercih ediyoruz. Tasarımlarıyla farklılaşan ve üzerinde taşıyan kişiye özgüven katan çizgileriyle Normaillot'un kurucusu ve kreatif direktörü Merve Mısırlı ile sohbetteyiz.
Merve Mısırlı kimdir? Sizi sizden dinleyerek başlayalım sohbetimize.
Bilgi Üniversitesi Finans mezunuyum, fakat küçüklüğümden beri modaya, giyime ve bikinilere muhteşem bir ilgim var. “Eğer bir gün kendi markamı kurmak kısmet olursa, finans ve muhasebe konularından uzak kalmamak” düşüncesi ile üniversitede matematik ağırlıklı bir bölüm seçtim diyebilirim. Evliyim ve iki çocuğum var, iki numara yeni doğdu bir numara 2,5 yaşında :) Piyano çalıyorum, sanatla ilgileniyorum, yoga yapıyorum, dansa gidiyorum ve yoğun bir şekilde çalışıyorum.
Lüks mayo kavramı, sizin Normaillot’u kurduğunuz dönemde Türkiye’de çok yaygın değildi. Plaj giyimi daha çok fonksiyonel sebeplerle tercih ediliyordu. Hem markanın çıkış noktasından hem de yenilikçi tasarım yaklaşımına sahip olan Normaillot’tan bahsedebilir misiniz bize?
İçimde bulunan giyinme, plajda kendime daha çok güvenerek hareket edebilme arzusundan dolayı sürekli tasarım ve farklı mayolar arayıp, bir türlü bulamadığım bir yaz dönemi hatırlıyorum.
Avrupa’daydım ve yurtdışında bile karşıma çıkan her şey, dediğiniz gibi tamamen fonksiyonel amaçlarla nihai tüketici ile buluşturulmuştu. Ben ise farklılık arayan bir bakış açısına sahiptim. Kendi markamı kuracağım ve dilediğim mayoları, benim gibi arzulayan kadınlarla buluşturacağım dedim ve ilk adımı attım.
Normaillot oldukça sofistike, eğlenceli, yenilikçi, dikkat çekici bir marka. Giydiğinizde kendinizi oldukça özgüvenli hissediyor ve mutlu oluyorsunuz. Her bir parça, her bir detay tamamen bu hissiyatı yaşamak ve yaşatmak için tasarlanıyor.
İlk kurduğum senelerde sadece tek başıma Mode City fuarına katıldığımda, fuar dönüşünde WGSN tarafından, gelecek vaad eden 5 markadan biri seçildiğimde doğru yolda olduğumu hissettim. Fuarda binlerce marka bulunması ve böyle uygun görülmesi aslında bu markanın geleceğini çok erken anlatıyor gibiydi. Normaillot hem Türkiye hem de dünya ülkeleri odaklı, global bir marka olma yolunda adımlar atan, taşıması çok ama çok keyifli bir marka.
Geçtiğimiz günlerde Miami’de gerçekleşen Sports Illustrated defilesinde de gördük Normaillot tasarımlarını. So This is Love koleksiyonunun yaratımı ve defile süreci nasıl ilerledi?
Sports Illustrated 1958 yılında kurulmuş ve ilk mayo sayısını 20 Ocak 1964’de yayınlamış muazzam köklü bir dergi. Spora teşvik eden, mayo sayısıyla da tüm dünya kadınlarına ve vücut tiplerine yer veren, birleştirici aynı zamanda kadınların gücünün yıllardır simgesi olan keyifli bir marka. Normaillot olarak sanırım son 5-6 senedir, her sene 1 kere çıkacak olan sayıları için, ürün gönderimi yapıyoruz fakat bu zamana kadar çekimlerinde yer alma fırsatımız olmamıştı.
Süreç şu şekilde gelişti, öncelikle bu sene Kim Kardahian’ın kapak olduğu sayısında, ilk kez 2 bikini tasarımımız ile çekimlerinde yer aldık, dergileri İstanbul’a gönderdiler, benim için müthiş bir mutluluktu. Çok kısa bir süre sonra, Miami Swim Week’de gerçekleşecek olan ve büyük ses getiren defilelerinin, fittinglerinin başladığını ve runway için bazı seçimleri olduğunu ilettiler.
Öncelikle, Normaillot’nun, Nicole Williams’ın kapanış looku olarak belirlendiği bilgisini paylaştılar. Fakat defileden 1 gün önce, defileye Normaillot’nun birçok parçasını ekleme kararı aldıklarını ve markaya olan hayranlıklarını dile getirdiler.
Sabaha karşı 04.00’e alarm kurup beklediğimi biliyorum. Mayo sektöründe olan tüm markaların kalbinden Sports Illustrated geçer diye tahmin ediyorum. Sonrasında aldığımız tepkiler de çok güzeldi, onlarla çalışmak çok keyifliydi. İnşallah önümüzdeki sene de orada olmayı çok isteriz.
Kapsayıcılığa da önem veriyor bu koleksiyon. Moda dünyasının farklı bedenleri kucaklaması sizin tasarım yaklaşımınızı nasıl etkiliyor?
Ben farklı bedenlerde mayolarımızı görmeye başladıkça anlatılamaz bir şekilde mutlu oluyorum, XXXL a kadar mayo üretebiliyor ve bu talepler geldiğinde de keyifle hazırlıyoruz.
Normaillot SS22 So This Is Love koleksiyonu, benim hamilelik sürecimde tamamladığım ve kalıpların bazılarını özellikle büyük beden olarak denediğim bir koleksiyon. Kapanış looku da, hamileyken giyebilmek için tasarlamış olduğum bir tunikti, zaten onu da runwayde hamile olduğunu açıklayan Nicole Williams’ın üstünde gördük. Bu ayrıca çok sevindiriciydi.
Merve Mısırlı’nın tasarım sürecindeki ilham noktaları nelerdir? Sanat eserlerinden, sanatçı hikayelerinden beslenen tarafınızı sizden dinleyelim.
20ler, 30lar, 40lar … 90lar, sanat, doğa, hayvanlar, el işçilikleri, tarih, inançlar. Fakat sanat ne mühim bir konudur.. Sanatın her biçimi, her akımı beni bu andan çıkarıp, bambaşka dünyalara götürüyor. Bu dünyalara biraz daha bilgi çerçevesinden bakabilmek adına, bazı küçük adımlar atmaya çalışıyorum.
Sanatla Randevu grubunda uzun bir süre Karşı Sanat’tan Ezgi Bakçay’dan sanat dinledim, aydınlandım. Sanatçı hikayelerini, sanat eserlerini bir de ondan dinlemek bana müthiş ilham kaynağı oldu diyebilirim. Courbet’in L’Origine du Monde’u neden ve kim için yaptığını, Semiha Berksoy’un Nazım’a olan aşkını, Picasso’nun hayranlık duyduğu Fikret Mualla’yı, Mihri Müşfik’in kadınlara nasıl tutkuyla resim eğitimi verdiğini, Türkiye’nin ilk fotoğrafçısı olan Maryam Şahinyan’ın hayatını, okurlarınızın da araştırmasını tavsiye ederim. Dünya sanatına ilgim var fakat Türk sanatçılarımızı anlatmak ve anlamak da ayrı bir gurur. Ayrıca genç sanatçılarımız arasında da keşfedilmeyi bekleyen şahane yetenekler var.
Bu konularla ilgilenirken koleksiyonerlik programlarına katılarak bazı değerleme süreçleriyle ilgili bilgi sahibi oldum. Yurt dışına gitme imkanı bulduğum veya kendime İstanbul’da vakit ayırabildiğim her fırsatta, kendimi sanat galerilerinde ve müzelerde buluyorum. Sanat, anlatmakla bitmeyecek, görmekle tükenmeyecek bir tutku içimde.
Biraz da üretim sürecine değinmek isterim. Tasarımların arkasında bir zanaat süreci yatıyor değil mi?
Son derece kaliteli, dikişleri ve bitişleri ile muhteşem bikini ve mayolar yapmak aslında göründüğü kadar kolay diyemem. Sürekli kalite, kontrol isteyen, çok özen ve dikkat isteyen bir süreç. Üretim sürecindeki takip, her markanın ayrıca önem vermesi gereken, büyümenin zeminini oluşturan en önemli unsur diyebilirim.
Tüm koleksiyonlarda yer alan ve marka imzası sayabileceğimiz bir detay var mı tasarımlarınızda?
Aksesuar aslında Normaillot’nun çıkış noktası. Koleksiyonlarda mutlaka mayolarla aksesuarları buluşturduğumuz ürünler oluyor. Aksesuar kullanmıyorsak, parlak kumaşlar veya desenler kullanıyoruz. Eğer sadelik arayışındaysak o zaman da denenmemiş sade tasarım nedir, onu deniyoruz.
Değişen dünyaya nasıl adapte oluyorsunuz hem bir tasarımcı hem de marka yaklaşımı olarak?
Önümüzdeki İlkbahar - Yaz koleksiyonumuzda mayo kumaşlarımız tamamen sürdürülebilir; öncelikle amacımız daha sürdürülebilir bir marka olmak. Dünyaya zarar vermek istemiyoruz. %100 sürdürülebilir bir marka olmak için çalışmaya devam etmeye de niyetliyiz. Z jenerasyonunun isteklerine de dikkat veriyor, koleksiyona çalışırken genç jenerasyonu da düşünüyoruz.
Bir tasarım markası kurucusu olarak, amacım ürünlerimizi daha çok müşteriye ulaştırmak olmasına rağmen, gerçekten ihtiyacınız varsa almanızı diliyorum. Bu sebeple daha zamansız ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz ürünler hayal ediyor ve tasarlıyorum.
Sizinle aynı yolda ilerlemek isteyen genç tasarımcılara nasıl ilham olursunuz? Nereden başlamalılar sizce?
Öncelikle bize her zaman yazabilirler, ulaşabilirler, fikir alabilirler; mutlaka destek olmak için elimizden geleni yaparız. Genel olarak ufak bir yol haritası çizmem gerekirse, marka kurmak isteyenler için, konumlandırmanın bu işin temeli olduğunu düşünüyorum. Hangi markalarla yan yana olmak isterler? Nerelerde satışta olmak amacındalar? Kimler ürünlerini giymeli, hangi yaş grubu aralığını hedeflerler? Hangi mecralarda ve nasıl ürünlerini pazarlayacaklar... Bunları önceden düşünmeli ve bir plan yapmalılar. Mutlaka birkaç farklı markada staj yapmalarını veya çalışmalarını öneririm, kendilerini analiz etmeleri ve bu işi gerçekten isteyip istemediklerini anlamaları için önemli.
Muhasebe, tasarım, yönetim bu konularda kendilerine güveniyorlar mı veya yetersiz hissediyorlarsa daha tamam hissedebilmek adına yapabilecekleri adımlar nelerdir... Marka hikayeleri, markaların satış noktaları, üreticiler, üretim süreçleri, numune süreçleri tüm bu detayları çalışmanın faydalı olacağı kanaatindeyim.