Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bazı akımların yıllar sonra yeniden gündeme gelişi, devridaimin bol olduğu moda evreninde artık şaşırtıcı değil. Bunlardan biri var ki, yıllar geçse de zamansızlığını koruyor: Preppy, namıdiğer “kolejli” modası. Klasik, rafine ve okullu görünümlerle oldukça yakında ilgili olan ve moda müfredatında her dönem kalıcı bir yere sahip bu stilin derinlerine iniyoruz.
Bazı akımların yıllar sonra yeniden gündeme gelişi, devridaimin bol olduğu moda evreninde artık şaşırtıcı değil. Bunlardan biri var ki, yıllar geçse de zamansızlığını koruyor: Preppy, namıdiğer “kolejli” modası. Klasik, rafine ve okullu görünümlerle oldukça yakında ilgili olan ve moda müfredatında her dönem kalıcı bir yere sahip bu stilin derinlerine iniyoruz.
Fotoğraf: Duncan Killick
Preppy’nin doğuşu
Moda tarihini incelediğimizde farklı dönemleri referans alan birçok estetik stilin varlığını görüyoruz. Bu stilleri dönemin sosyal yaşantısı, kültürel olguları, entelektüel aktiviteleri, siyasi yapıları ve hatta eğitim sistemleri domine edebiliyor. Modada klasikleşmiş stil akımlarından biri de preppy modası. Peki, preppy modası nedir ve nasıl ortaya çıktı? Preppy, Amerika’da New England olarak bilinen Doğu Kıyısı seçkinleri tarafından Ivy League okullarından (Harvard, Yale, Brown, Cornell, Princeton gibi Amerika’nın en prestijli kolejlerinden bazılarının oluşturduğu birlik) ilham alınarak gelişmiş bir alt kültür. Bu alt kültür ilk olarak 1900’lerin başında prestijli bir eğitim ve klasik, rafine bir stil etrafında şekillendi diyebiliriz. Preppy terimi blazer ceketleri ve mokasen ayakkabılarıyla hem entelektüel hem de fiziksel mükemmellik arayışında olan gençleri tasvir ediyordu. Öyle ki, bu kolejli gençlerin stillerinde statüsünün ve başarısının izlerini fark etmemek mümkün değildi. O zamanlar daha çok erkek egemen bir estetikti ancak 1934’te Levi’s tarafından sadece kadınlar için tasarlanan ilk jean pantolon piyasaya sürüldüğünde, şimdilerde daha çok aşina olduğumuz kolejli görünüm yükselişe geçti. Özellikle de 1950’lerde preppy stiline olan ilgi bir hayli arttı. 1950’lerin sonlarında Ivy League mensuplarının J.Press ve Brooks Brothers’tan satın aldıkları kıyafetleri giymeye başlamasıyla stil, ana akıma ulaşmış oldu. Bu dönemde J. Press ve Brooks Brothers’ın Ivy League kampüslerinde mağazalarının olması da elbette tesadüf değil. Kolej öğrencileri tenis, beyzbol, golf, polo, rugby gibi sportif kampüs faaliyetlerine yönelirken, bu mağazalar sayesinde kendilerine özgü bir stil ortaya koydu. Akımın kökleri işte tam da bu aktivitelerden beslenerek günümüzde hâlâ geçerli stil kodlarının temelini oluşturuyor. Örneğin; Polo Ralph Lauren süveterleri ve beyzbol şapkalarından Lacoste tenis elbiseleri ve çizgili örgü kazaklara kadar birçok giysi, bugün bile yüksek modada modern yorumlarla karşımıza çıkıyor. Özetle, kolejli stilinin ana akım çekiciliğini, Brooks Brothers, Ralph Lauren, J.Crew ve Tommy Hilfiger gibi Amerika’nın miras markalarına borçluyuz diyebiliriz.
1950’lerde yükselişe geçip dönemin ana akımı olan preppy, 60’lı ve 70’li yıllarda düşüşe geçti. 1980’lere gelindiğinde ise Ralph Lauren, Lacoste, Daniel Cremieux ve Izod gibi markaların kitlesel pazarlaması sayesinde yeniden canlandı. Söz konusu dönemde akımı canlandıran bir diğer gelişme de; ünlü yazar Lisa Birnbach’ın 1980’de The New York Times en çok satanlar listesinde yer alan ayrıcalıklı Ivy League ve sosyal açıdan elit gençlerin tiki yaşam tarzını anlattığı The Official Preppy Handbook’u yayınlaması oldu. Kitabın amacı bilgilendirici olmaktan ziyade ironik ve alaycı olsa da tiki estetiğinin altını çizen referanslar oldukça fazlaydı. Sonuç olarak dolaylı ya da direkt; kitap, tiki estetiği hakkında parodi yaparak birçok kişiye ilham verdi ve akımı zirveye taşıdı. Ayrıca o dönem yönetmen John Hughes’un çektiği birçok film sayesinde oversize blazer’lar 80’lerin seçkin modasının simgesi haline geldi.
Milenyuma doğru
90’lı yılların başında Ralph Lauren, J.Crew, Tommy Hilfiger, Marc Jacobs ve Luella Bartley gibi markalarda preppy etkisi görülmeye devam etse de; stile olan genel ilgi nispeten düşüşe geçti, ta ki 90’ların sonuna kadar. Bu yıllarda kolejli estetiği denince akımın en istikrarlı savunucularından iki tanesinin etkisi yadsınamaz derecede yüksek. Söz konusu isimler prenses Diana ve Clueless’ın efsanevi it-girl’ü Cher Horowitz. Prenses Di’nin resmi kraliyet stilini, özgür ve sportif kolejli stiliyle bir araya getirme yeteneği moda otoritelerinin radarından kaçmadı. Kendine has tavrıyla herkesin hayran olduğu ve ilham aldığı ikonik prenses, bomber ceketleri, biker taytları ve Harvard sweatshirt’leriyle 90’lı yıllarda preppy fitilini yeniden ateşledi. Alicia Silverstone’un canlandırdığı Cher Horowitz karakteriyse ekose etekleri, yelekleri ve blazer ceketleriyle üç parçalı takım elbiseye yeni ve kolejli bir hava katarak diz boyu çorap ve mini etek görünümüne öncülük etti.
Preppy estetiğini harekete geçiren bir diğer etkiyse; milenyumun parlayan yıldızı Britney Spears’ın ...Baby One More Time klibinde pileli eteği, beyaz gömleği, diz üstü çorabıyla “kolejli kız” olarak karşımıza çıkması oldu. Aynı şekilde milenyumun başında Avril Lavigne’in asi tiki kız stili, zıt bir preppy görünümü ortaya çıkarmıştı. Belirtmekte fayda var; Y jenerasyon gençleri arasında yaygınlaşan dinamik ve özgür preppy modası, geçmiştekinden daha müstehcen ve cüretkar olarak nitelendiriliyordu.
2000’lere geldiğimizde, The O.C. ve Mean Girls gibi dönemin ikonik televizyon yapımlarının etkisiyle preppy estetiği yeniden şekillenmeye başladı ve asıl patlama, 2007’de Gossip Girl ile oldu. Zira kraliçe arı Blair Waldorf, Serena Van Der Woodsen ve Chuck Bass’in yaşam tarzlarını bir düşünün: Klas, hırslı, doğal ve lüks. Kolejli stilini derinden etkileyen bu diziler, moda guruları için de bir referans niteliğindeydi.
Modern Preppy’ler
Konformist, gelenekçi ve mütevazı preppy stili, hatırladığımızdan daha modern bir yorumla bugünlerde moda sahnesine geri dönüyor.
WWD’ye göre, lüks ikinci el satış sitesi The Real Real, sokak giyim markaları Vetements ve Yeezy için 2021 yılında yapılan aramaların sırasıyla yüzde 24 ve yüzde 25 düştüğünü, kolej markası Ralph Lauren için yapılan aramaların ise yüzde 238 arttığını bildirdi. Bununla birlikte Londra merkezli e-ticaret şirketi Depop, 2021 Haziran ayından bu yana “preppy” aramalarında yüzde 57 artış olduğunu ve Ralph Lauren için yapılan aramaların yüzde 29 arttığını iletti.
Modern preppy stili, elbette yüksek moda sahnesinde de kendini göstermeye başladı. Ralph Lauren, Miu Miu, Thom Browne, Burberry, Lacoste, Dior, Versace, Kenzo gibi birçok marka sayesinde podyumlar, V yaka örgü kazaklardan mokasen ayakkabılara, preppy detayların modern yorumlarıyla doldu taştı. Örneğin; Miu Miu’nun 2022 İlkbahar/Yaz sezonundaki düşük bel mikro mini etek, crop gömlek ve örgü kazaktan oluşan görünümü, kelimenin tam anlamıyla viral oldu. İtalyan modaevi, 2022 Sonbahar/Kış sezonunda da benzer etkiyi podyuma taşıdı. Görünümler oldukça tiki olmasının yanında yaramazdı da: Yakalı gömlekler, mini etekler ve mokasenler, güncel modaya sızan bu etkinin mihenk taşları.
Bu estetiğin öncülerinden Polo Ralph Lauren; geçtiğimiz Mart ayında tarihsel olarak kolejlerin ve üniversitelerin stil mirasını onurlandıran bir koleksiyon çıkardı. Morehouse ve Spelman Colleges ile işbirliğinde çıkarılan koleksiyon, 1920’lerden 1950’lere kadar Morehouse ve Spelman öğrencileri tarafından giyilen, okulların derin geçmişini yakalayan ve Amerikan tarzına genel katkılarını onurlandıran giysilere atıfta bulunuyor. Kendisi de bir Morehouse College mezunu olan Ralph Lauren kreatif direktörü James Jeter tarafından hazırlanan koleksiyon preppy estetiğinin altını çizen en güzel örneklerden biri. Öte yandan Lacoste; kreatif direktör Louise Trotter’ın vizyonuyla 2022 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda örgü süveterler, neopren ceketler, uzun çoraplar ve pileli tenis etekleriyle country club ve preppy stillerine oldukça modern bir yorum getirdi. Trotter; Lacoste’un resmi internet sitesinde şu sözlere yer verdi: “Koleksiyon, yeni üniformalar ve kimlikler oluşturmak için çeşitli sporlardan ve topluluklardan gelen kodları bir araya getiriyor.”
Annenizin incileri, babanızın dirseklerinde yıpranmış yamalı blazer ceketi ya da büyükbabanızın monogramlı kaşmir kazağı... Geçmişten günümüze zamana direnen preppy stili, sofistikeliğinden taviz vermeden var olmaya devam ediyor. Bugün kolej ceketlerinden pileli mini eteklere, dize kadar yükselen çoraplardan baklava desenlerine; mokasenlerden Mary Jane ayakkabılara kadar birçok preppy referansı, markaların koleksiyonlarının ön saflarında yer alıyor. Bu sezon preppy stili nasıl yorumlanırsa yorumlansın, anahtar mesaj; onu kişiselleştirmek ve kendinize ait kılmak.