Muse For All ile Sadeliğin Zenginliği

Muse For All’un showroom ve atölye alanlarının bir arada bulunduğu, şehrin karmaşasında nefes aldıran bir bahçeye açılan Akaretler ofisinde Vogue Türkiye ekibini bekliyor Yasemin Öğün. Üzerinde yeni koleksiyondan lacivert bir takım, ayağında taba rengi rugan stilettolar, ışıl ışıl saçlar ve kocaman bir gülümsemeyle karşılıyor bizi. Enerjisi yüksek; bugün doğum günü. Birlikte kıyafetler deniyor, showroom alanlarını keşfediyor ve keyifli bir sohbete dalıyoruz.

İşletme mezunu Yasemin Öğün. Ama bir kadın girişimci olarak başarısını yalnızca üniversite eğitimine borçlu değil. Bir işletme mezununun yapması beklenen işlerden biri yerine, gerçek tutkusunu bulmak üzere harekete geçmiş. “Mezun olduktan sonra reklamcılık ve finans sektörlerinde çalıştım ancak içimdeki gerçek tutku modaydı. 28 yaşımda, yıllardır hayalini kurduğum bu dünyaya adım atmaya karar verdim ve moda eğitimi almak üzere harekete geçtim.” Bir yandan da pratik anlamda da kendini beslemiş, donanım kazanmış. “Aynı dönemde kendimi ifade edebilmek için bir blog sayfası açtım; çünkü öncelikle kendi hikayemi anlatmanın gücüne inanıyordum. İstanbul Moda Akademisi’ndeki eğitimim sırasında bir yandan da yazılarıma devam ettim; orayı da besledim.”

Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Elbette hiçbir şey dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. İlk markasını eski ortağıyla kurmuş Yasemin Öğün, ancak bir süre sonra yolları ayrılmış. 2019’dan beri her şeyiyle Muse For All için üretim yapıyor. “O sene ruhumu ve vizyonumu tam anlamıyla yansıtan Muse For All’u hayata geçirdim.”

Tüm bunlar olurken, influencer’lığı ve sosyal medyanın gücünü kullanmayı hiç bırakmamış. Influencer’lar günümüzün ilham perileri ve Öğün bu durumun farkında olanlardan. “Influencer olmak, ilham verirken ilham almak anlamına da geliyor. Muse For All’u kurarken en büyük hedefim, insanlara ilham vermekti.” İlhamdan kastı, markası için yaptığı tasarımları herhangi bir hedef kitleye dayatmak değil; daha ziyade özgün ve zamansız bir stil anlayışı, özgüvenli bir duruş aşılamak. Tasarımlara baktığımızda da bunu görüyoruz; power suit’lar, maskülen detaylarla tasarlanmış tulumlar, yelekler hem günler hem de yıllar içinde zamansızlığını koruyan zarif ve kadınsı bir siluetle sonuçlanan parçalar... “Markamızın temel hedefi, gündüzden geceye rahatlıkla geçiş yapabilme imkanı sağlayacak, ‘vazgeçilmez’ parçalar yaratmaktı. Kendimizi zamansız, konforlu ve kaliteli tasarımlarla ayrışan bir marka olarak konumlandırıyoruz.” Bu konuma ulaşma yolunda her şeyden ilham alıyor Yasemin Öğün. “Sokaklar, filmler, tarihî yapılar ve bize estetik gelen her şeyde ilham bulabiliyoruz. İlham aldığımız her şey de koleksiyonlara yansıyor, kendini parçalarda gösteriyor. En büyük hedefimiz, her kadının dolabında bir Muse For All parçası bulundurması” diyor kreatif direktör. Tam da böyle bir marka Muse For All. Her tarzdan, her yaştan kadına göre bir şeyler, her gözü okşayabilecek parçalar var koleksiyonlarında. Ayakları yere basan, alçakgönüllü, ancak bir yandan da özgüvenli ve güç simgesi tasarımlarla gündeme geliyorlar.

Şimdiden uluslararası platformda bizi gururlandıran markalar arasında yerini alıyor beş yaşındaki marka; oysa bu, birçoklarının elde etmek için uzun yıllar uğraştığı bir başarı. “Şu ana kadar Elsa Hosk, Caroline Daur, Emili Sindlev gibi dünyaca ünlü isimleri giydirdik” diye sayıyor alçakgönüllü, ancak bir o kadar gururlu bir ifadeyle. Hak ediyor gururlanmayı.

Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Moda endüstrisinde bu hızla bu başarıyı yakalamak biraz da kişisel anlamda ne kadar stil sahibi olduğunuzla ilgili olabilir mi? Öğün’ün başta kendisi tam bir Muse For All kadını. Sade, şık, stil sahibi, özgüvenli ve güçlü bir enerji yayıyor. “Stil, bir kadının yaşam tarzının yansıması bence. Stilini yaşam şekliyle bütünleştirmek benim için çok önemli.” Kendine yakışan stili tutturmanın en önemli adımlarından biri de vücudunu tanımak ve bedeninin orantısına hakim olmak. Bunu bir kere netleştirince, sadeliğin gücüne inanıyor Muse For All’un tasarım çizgisi. “Bana göre bir kadını en zarif kılan şey, sadelik. Sade parçalar kadının kendisini ön plana çıkarır. Ben de Muse For All’u bu vizyonla kurdum. Kadınlar kıyafetleriyle değil zarafetleriyle dikkat çekmeli bence. Bugün çok güzelsin diyorsa birileri, tamamsınız demektir...”

Biraz daha kişisel stilini mercek altına almak istiyoruz başarılı modacının. Kendi dolabında neler var? Nasıl parçalar seçiyor? Alışveriş alışkanlıkları neler? “Zamansız parçalara yatırım yapmayı seviyorum. İyi kumaşlar, kaliteli tasarımlar bulmak, en kemikleşmiş tasarım ve alışveriş alışkanlıklarım arasında.” Elbette insan kendi başına giyinmeye başladığı, gardırop seçimlerinin kendisine bırakılır olduğu ilk yaştan itibaren bir çizgi tutturmayı beceremiyor. Yasemin Öğün de zamanla, yavaş yavaş, belli süreçlerden geçerek benimsemiş bugünkü stil alışkanlıklarını. “Zaman içinde kendi stilimi daha yakından tanıdım ve belli bir çizgi yakaladım; bunu korumaya da özen gösteriyorum. Risk almayı sevmem. Trendleri takip etsem de stilime uyum sağlamayacak hiçbir trendi uygulamıyorum.” Trendlerden söz etmişken, son yıllarda endüstrinin diline pelesenk olmuş sürdürülebilirlik kavramına dair görüşlerini almak istiyoruz. Bu konuda da kendine özgü, ayakları yere basan, duyarlı bir tavır benimsiyor. “Sürdürülebilirlik kavramının günümüzde biraz ticarileştiğini düşünüyorum. Benim için sürdürülebilirlik, Muse For All’dan aldığınız bir parçayı yıllarca kullanabilmeniz anlamına geliyor. Hızlı tüketim yerine doğal iplikler ve kaliteli kumaşlarla uzun ömürlü koleksiyonlar yaratıyoruz. Yıllar önce bizden alışveriş yapmış bir müşterimizin, bugün aynı parçaları hâlâ kullanabilmesi benim için en büyük mutluluk kaynağı.”

Son olarak gelecek planlarını soruyoruz. Planladığı bir şeyler var, evet, ama şimdilik gizemini korusun istiyor. Öte yandan influencer marketing dünyasında derinlere dalmaya devam ediyor. “Muse For All tasarımlarını bugüne kadar birçok harika insan giydi. Influencer’lığa verdiğimiz önemi düşünürsek, bu alana yatırım yapan dünya çapında markalar arasında yer aldığımızı söyleyebilirim. Doğal halleriyle sokakta taşınan parçaları görmek benim için en kıymetlisi. Bu yüzden birçok uluslararası influencer’la çalışıyoruz.”

Biz sohbet ederken showroom’a giren çıkan bitmiyor, telefonlar susmuyor, deyim yerindeyse moodboard’lar havada uçuşuyor. Bu şık, trafiği bol, nabzı yüksek ofisten ayrılma zamanı geldi. “Aslında daha yolun başındayız,” diyor Yasemin Öğün bize veda ederken; sanki şimdiden ekipçe sayısız kilometretaşını aşmamışlar gibi...