Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Resmi kıyafetler, minimalizm ve nötr renkler... Lütfen kenara çekilin. Eğlenceli, çocuksu, canlı ve oldukça maksimalist bir stil kasvetli günlere bahar güneşini getiriyor. İşte karşınızda “Kidcore”.
Çocukluğumuzun kaygısız neşesini, en sevdiğimiz parlak renkleri giymeyi, hiç düşünmeden desenleri karıştırmayı, eğlenceli ve şakacı aksesuar kullanmayı hepimiz özleriz. İşte çocukluk nostaljisini kucaklayan bir moda akımı olan kidcore, canlı tonları, ilginç aksesuarları ve şakacı siluetleriyle gardıroplarımızı yeniden ele geçiriyor. Çocukların filtresiz yaratıcılığından ve renkli estetiğinden ilham alan bu trend, cesur temel renkleri, grafik tişörtleri ve büyük siluetleri benimsemekle ilgili. Öte yandan sadece bir moda ifadesi olmanın ötesine geçerek, moda severlere kaygısız eğlencenin, kendini ifade etmenin ve çocukluk masumiyetiyle yeniden bağlantı kurmanın bir yolunu sunuyor. Çocukça bir stil benimseyen yetişkinler... Bu durum bazıları için tuhaf ve anlamsız hissettirebilir. Ancak Sigmund Freud’un erken deneyimlerin bilinçaltı arzularımızı şekillendirdiği fikrine dayanan çocukluk özlemi kavramı, kidcore hareketinin yükselişini anlamak için psikolojik bir çerçeve çizebilir. Genellikle belirsizlik zamanlarında bir başa çıkma mekanizması olarak görülen nostalji, bireylerin çocukluğun masumiyetini ve güvenliğini yeniden hissetmesini sağlayarak öngörülemeyen bir dünyada rahatlık sunar. Canlı renkleri, eğlenceli motifleri ve çocukça unsurlardan esinlenen estetiğiyle kidcore, bu özlemin görsel bir tezahürü olarak hizmet eder ve modayı psikolojik bir inzivaya dönüştürür. Dahası hızlı teknolojik ve toplumsal değişimlerin yönlendirdiği kaotik bir dünyada, çocukluk imgelerini benimsemek, bir neşe, özgürlük ve duygusal güvenlik duygusunu geri kazanmanın bir yolu haline gelebilir. Freud’un teorileri, böyle bir yükselişin yalnızca yüzeysel bir estetik tercih olmadığını, yetişkin kaygılarının yükünden kurtulmuş olarak algılanan bir yaşam dönemiyle yeniden bağlantı kurmaya yönelik daha derin bir girişim olduğunu ve kidcore’u hem bir moda ifadesi hem de bilinçaltı bir kendini koruma eylemi haline getirdiğini bizlere bilimsel olarak da kanıtlıyor.
Fotoğraf: Getty Images
Aslında bu neşeli estetiğin geçmişi, çocuk medyası, popüler kültür ve cesur renklerin kaygısız giyinme dönemini tanımladığı 20. yüzyılın sonlarındaki eğlenceli ve coşkulu modaya kadar uzanıyor. Hareketin en erken etkilerini, Lisa Frank, Barbie ve Susam Sokağı gibi popüler kültür ikonlarının çocukluğun görsel kimliğini şekillendirdiği 1980’ler ve 90’ların parlak, karikatürize estetiğinden beslendiğini söyleyebiliriz. Öte yandan 1990’larda Japon sokak modasının yükselişi -özellikle gyaru, decora ve fairy kei gibi stiller- kidcore’un abartılı aksesuarlara, çarpışan desenlere ve çocuksu motiflere olan sevgisini daha da güçlendirdi. O yıllarda bu geçiş, moda normlarına meydan okuyan, kaygısız, eğlenceyi seven bir ruh halini yansıtıyor; stilin katı trendlerden ziyade kişisel neşe ve korkusuzca kendini ifade etmekle ilgili olduğunu kanıtlıyordu. Y2K modası 2000’lerin başında yükselişe geçtiğinde, Limited Too, Hello Kitty ve Harajuku Lovers gibi markalar genç stile yönelerek, eğlenceli modanın ana akım estetik haline gelmesinde katkı sağladı. Ancak, 2010’larda moda minimalizme doğru evrildikçe, bu canlı, nostaljik stiller arka planda kaldı; ta ki sosyal medya onları canlandırana kadar. TikTok ve Instagram gibi platformlar, nostalji ve kendini ifade etme arzusuyla beslenen Z ve Y kuşağının çocukluktan ilham alan öğelerle giyinmenin keyfini yeniden keşfetmesiyle kidcore’un 2020’lerde moda sahnesinde yeniden canlanmasını sağladı. Moschino, neşeli ve eğlenceli çocukça kitsch öğelerin yinelemeleriyle, tipik kidcore estetiğinin dikkate değer bir yansımasını moda sahnesine taşıyan isimlerden ilk akla gelen oldu. McDonald’s hamburgerleri, öğle yemeği kutuları, Sünger Bob, Barbie’ler, ayıcıklar ve daha fazlası... Öte yandan Gucci, Coach, Kenzo, Tommy Hilfiger gibi markaların lisanslı Disney karakterleriyle yaptığı işbirlikleri yüksek modanın kidcore’a olan bağlılığının bir diğer göstergesi olarak karşımıza çıktı. Bugün kidcore, modanın genellikle katı beklentilerinin cesurca reddedilmesi, bireyselliğin, nostaljinin ve sınırlar olmadan giyinmenin saf, filtresiz eğlencesinin kutlanması olarak gelişiyor.
Coach 2025 Resort, Vogue Runway
Çocukluğun saf, filtrelenmemiş neşesini kucaklamaktan daha iyi bir kaçış yolu olabilir mi? Akım özellikle pandemi sonrasında dünyanın kasvetli doğasına bir tepki olarak yeniden yükselişe geçti. Zira izolasyon, korku ve daha iyi günlere duyulan kolektif özlemle geçen bir dönemin ardından moda bir kaçış biçimi haline geldi. Öyle ki kidcore’un canlı renkleri, eğlenceli aksesuarları ve çizgi film öğeleri, karantina modasına hakim olan yumuşak tonlarla ve ev giyim ürünleriyle keskin bir tezat oluşturarak ferahlatıcı bir iyimserlik patlaması sundu. İnsanlar nostaljide teselli ararken, bu estetik hızla TikTok’ta kendine bir alan buldu. Burada Z ve Y kuşağı, çocuksu modaya, kendin yap aksesuarlarına ve gençlik yıllarını anımsatan ikinci el hazinelere olan sevgilerini hevesle paylaştılar. Platformun niş estetiği ana akım trendlere dönüştürme becerisi, kidcore’u yaratıcıların çocukluk TV şovlarından, 90’ların oyuncaklarından hatta ilkokul modasının temel parçalarından esinlenen kıyafetler sergilemesiyle viral bir statüye taşıdı. Kidcore “yetişkin gibi” giyinme baskısına karşı bir kendini ifade etme, neşe ve isyan biçimi haline geldi. Estetiği benzer akımlarından ayıran temel fark, kaygısız eğlenceyi ve rahatlığı bünyesinde barındırması, çocukluk nostaljisine dokunması ve eğlenceli desenleriyle dopamin etkisini harekete geçirmesi oldu. Bu keyifli hareket, nostaljiyi doğal olarak sosyal medya viralliğine katkıda bulunan cesur, iddialı bir estetikle harmanlayarak it girl’lerin ve sokak modası tutkunlarının gardıroplarına girdi. Dua Lipa’da, Bella Hadid’de Harry Styles’da görmüşsünüzdür. Kidcore’u düşündüğünüzde, çantalar üzerindeki çeşit çeşit charm’ları, renk renk boncuklu kolyeleri, renkli çizgi film karakterlerini ve patchwork örgülerini düşünebilirsiniz. Çocukluktan ilham alan parçaları modern stille harmanlayan moda ikonları ve sokak modası tutkunları kidcore’u internetten doğan bir estetikten gerçek dünyada kalıcılığı olan bir harekete dönüştürdü. Giderek çok daha fazla marka ve tasarımcı bu trende uydurarak büyük boy grafik tişörtler, gökkuşağı örgüler ve hareketin genç ruhuyla uyumlu eğlenceli siluetler sunmaya başladı. Öyle ki kidcore 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında da cesur bir ifade oluşturdu. Bu trend hem erkek hem de kadın modasında ortaya çıkan canlı tonlarda, abartılı siluetlerde ve çocuksu motiflerde görülüyor. Moschino, Coach, Bottega Veneta, S.S. Daley, Thom Browne, Versace ve Marc Jacobs gibi tasarımcılar koleksiyonlarında bu çocuksu neşeyi benimseyerek eğlence ve nostaljiye odaklanan trendi tuhaf aksesuarlar ve eksantrik kıyafetlerle yansıtıyor. Bu markalar yalnızca nostaljiyi benimsemiyor; bunu modern ve yüksek moda dokunuşuyla yeniden tanımlıyorlar ve akımın kendini ifade etme ve alışılmış moda normlarına karşı bir başkaldırı ifadesine dönüşmesini sağlıyorlar. 2025 İlkbahar/Yaz ve resort defilelerini daha detaylı mercek altına alacak olursak; Stella Jean markasının hazır giyim koleksiyonunda kidcore akımının etkilerinin altını çizebiliriz. Markanın kullandığı öğeler, desenler ve renkler adeta bizi çocukluğumuza ışınlıyor. Kidcore’u koleksiyon sunumlarında ilham kaynağı olarak gören bir diğer marka da Comme des Garçons. Paris Moda Haftası’nda tanıtılan 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, avangart moda ve kidcore estetiğini anımsatan eğlenceli unsurların canlı bir birleşimini sergiledi. Tasarımcı Rei Kawakubo, gençliğin coşkusunu yansıtan tuhaf motifler ve abartılı siluetler içeren bir dizi cesur, renkli topluluk sundu. Koleksiyon, nostalji ve çocuksu bir merak duygusu uyandıran bir dizi parlak kumaş ve doku içeriyordu. Benzer şekilde Anrealage’in Paris Moda Haftası’nda sunulan 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, eğlenceli ve avangard unsurlar içeren yenilikçi tasarımlar sergiledi. Trendin tipik canlı renkleri ve nostaljik motifleriyle uyumlu olan Anrealage’in yaklaşımı, benzeri bir yaratıcılık ve gençlik keşfi ruhunu yansıtıyor. Moschino, Thom Browne ve Coach’un 2025 Resort koleksiyonlarında, akıma atıfta bulunan charm’ları çantalar ve kıyafetler üzerinde sıklıkla gördük.
Telaş kültürünün bizleri yönettiği, asla durmayan bir dünyada yaşıyoruz; ciddi bir duruşun bizi hedeflerimize daha hızlı ullaştıracağını zannediyoruz. Öte yandan - içindeki çocuğu hâlâ canlı tutabilenler - özgürlüğün, nostaljinin ve çocukluğa olan derin bağın hayatlarımıza neşe ve iyimserlik kattığını da unutmuyor. Bu paradigmayı aşmak ve daha kaygısız ve özgün bir tavır benimseme cesaretine sahip olmak, günümüzde adeta bir direniş eylemi. Bu yolculukta kidcore bir stil duruşu olmanın çok ötesinde bir psikolojik açılım olarak hayatlarımızda var olmaya devam edecek gibi görünüyor. Çocukça duruş her yaşta iyi ki var!