Fendi'den Okyanus Ötesine Yolculuk

Fendi, ikonik çantası Baguette’i İtalya’nın unutulmaya yüz tutmuş 12 farklı el sanatıyla buluşturduğunda bir söz daha verdi: Silvia Venturini Fendi, Hand in Hand projesinin hedeflerinin başardıklarından da büyük olduğunu; Baguette’in dokunduğu kültürel mirasların İtalya’yla sınırlı kalmayıp, dünyanın dört bir yanındaki zanaatla bir araya geleceğini müjdeledi. 2020 Sonbahar/Kış sezonunda proje dâhilinde şekillendirilmiş olarak sahneye ilk kez çıkan Baguette, çok değil yalnızca birkaç yıl sonra okyanusu aşarak, 1837’de kurulan New York menşeli bir markayla buluştu. Söz konusu buluşma, moda endüstrisi için yalnızca kültürel mirası korumaya yönelik bir adım olmasıyla değil, iki kült markanın güçlerini birleştirmesi yönüyle de çok özel: Fendi ve Tiffany & Co.’dan söz ediyoruz.

Kol altında taşınan baget ekmeğinden ilhamla, kol altında taşınmak üzere tasarlanan Baguette, 1997 yılında Silvia Venturini Fendi tarafından yaratıldı. 2020 Sonbahar/Kış sezonu defilesi için İtalya’nın Toskana bölgesinde deri heykeltıraşlığı olarak da bilinen, unutulmaya yüz tutmuş bir uygulamalı sanatla üretilen çanta, tüm dikkatleri üzerine çekti. İtalyan zanaatkarlığına duyulan saygının da bir temsili olan yorum, Fendi’nin başlattığı Hand in Hand projesinin ilk örneğiydi. Örnekler hız kesmeden çoğaldı; Baguette, İtalya’nın 12 farklı köşesinde dantelden ipek ve pamuklu kadifeye, deriden söğüt dallarıyla yapılan örgüye, tam 12 farklı el sanatıyla buluştu. Modaevinin kreatif direktörü Kim Jones’un; “Moda endüstrisi, eşsiz parçaların üretiminde antik el emeğinin ve paha biçilemez tekniklerin kullanımını artırmalı. Fendi olarak yerel zanaatkarlığı destekleme konusunda oldukça aktifiz” sözleriyle atıfta bulunduğu proje, Baguette’in 25. yaşını kutladığı bu yıl okyanusu aşarak Amerika kıtasına uzandı.

Böylece Fendi ile Tiffany & Co. arasındaki zanaata saygı duruşunda bulunan işbirliği başladı. Baguette bu defa mücevher evinin Rhode Island’da konumlanan ünlü atölyesine konuk oldu ve Tiffany Makers ismiyle anılan zanaatkarların el emeğiyle buluştu. Yaratılan kapsül koleksiyonun başrolündeki Baguette, gümüşün oyulmasıyla şekillendirildi. İtalya’nın ulusal çiçeği olan zambağı New York eyaletinin simgesi gülle buluşturan ve iki simgeyi gümüş oyma tekniğiyle üzerinde taşıyan Tiffany Baguette, 250 saatlik bir çalışmayla dört ayda oluşturuldu. Tamamen som gümüşten oluşan çantanın ağırlığıysa 2356 gram.

Tiffany Makers’ın gümüş Baguette’i yaratırken kullandığı gümüş işleme tekniği, oyma adı verilen asırlık bir teknik. Tasarımı süsleyen çiçek imgeleri, geleneksel gümüş işçiliğinde olduğu gibi önden hazırlanıp çantaya eklenmedi. Gümüş, tıpkı bir heykel yaratırmışçasına oyularak şekillendirildi. Diğer bir deyişle Tiffany zanaatkarları eşsiz Baguette’i, çanta özel boyut ve şekline uygun olarak som gümüşten üretildikten sonra elleriyle gümüşü oyarak yarattı. İki kült markanın bir araya geldiği işbirliğinin tek ürünü gümüş oyma tekniğiyle üretilen çantadan ibaret de değil üstelik: Tiffany Baguette kapsül koleksiyonu pürüzsüz deri, elmaslı parlak krokodil deri ve ipek saten kullanılan, üç farklı boyutta sunulan çantaları da barındırıyor. Baguette’in başrole geçtiği Hand in Hand projesinin İtalya dışına uzanan ortaklıkların ilki olan işbirliği, Tiffany & Co.’nun eşsiz zanaatkarlığının da bir temsili.

25. yıldönümü için Tiffany & Co. zanaatkarlığı, renkleri, dokusu ve kültürel mirasıyla buluşmaktan daha iyi bir kutlama düşünülebilir mi? Silvia Venturini Fendi tarafından yaratılan ve popülerliğini kültürel mirası korumak üzere ustaca kullanan Baguette, Hand in Hand projesinin hedefleri dâhilinde New York’a uzandığında kült bir tasarım olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Çantanın heykel gibi oyulan gümüş yorumunun yanı sıra “Tiffany Mavisi” ve bebek pembesi gibi farklı tonlardaki versiyonlarından oluşan Tiffany Baguette kapsül koleksiyonu, yaratıldığı anda yıllara meydan okuyacağı belli olan koleksiyonlardan.