Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Tarih ile paralel giden, bir akımdan çok daha derin bir sosyolojik gösterge: Yüksek Bel Pantolon.
Rick Owens’ın bizi kırmızıdan sarıya degrade bir gül bahçesine davet ettiği 2024 İlkbahar/Yaz defilesinde zamansız parçaları “aşk” parantezinde sunarken, şüphesiz fondaki Diana Ross parçasının “aşka inandığı gibi”, yüksek bel pantolonların moda tarihinde yer almaya devam edeceğine inanıyordu. Bu nedenle koleksiyon sunumunda podyumda ispanyol paça, gögüs altına kadar yüksek, ışıltılı parçalara yer verdi.
Bugünkü tasarım ruhunu ve kadınlara sunulan dünyayı anlamaya kılavuzluk etmesi için bu yüksek belli tarihin detaylarına girmeden önce Champs-Élysées’de 103. Bulvar’da gerçekleşen ve bu ilkbahara bizi hazırlayan Louis Vuitton’un defilesini hafızalarda tazeliyoruz. 10 yıldan fazla süredir markanın kreatif direktörlük koltuğunda oturan Nicolas Ghesquére bu sezon aksesuarlarla zenginleştirdiği vintage stil kodlarını seyahate hazır bir paketle sundu. James Chinlund’un sıcak hava balonu ile kapladığı defilenin seyahat ruhuna tutunup sizi bu hikayenin başladığı yere götürüyoruz; 20. yüzyılın başlarına...
Moschino 2024 İlkbahar/Yaz
Kadınların pantolon giymesinin radikal sayıldığı o günlerde savaş çanları her yerden duyulur olmuşken, tercih yaparken öne çıkan kavram, çalışma sahasına giren kadınların rahatlığı oldu. Modaya atfedilen tüm cümlelerin en üstüne o dönem daha kalın bir kalemle kadınların çalışma sahasının genişlemesi yazılmıştı. Giyinme kavramının ötesinde, pantolon ve yüksek bel modeller 20. yüzyılın başlarında kadınların özgürlük düşüncesi anlatısının bir parçası haline geldi. II. Dünya Savaşı bu kültürel değişimin adımlarını hızlandırırken, film ve moda endüstrisi ünlülerin de etkisiyle bir değişim talebi yaratmada taşıyıcı oldu. 1960’larda Hollywood yüksel bel pantolonları popüler hale getirmede en güçlü kartını kullandı: güzellik ve asalet kavramını uzun yıllar meşgul edecek ikili Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn. Önden giderek bu ikiliye kapıyı açansa The Philadelphia Story filmiyle Katharine Hepburn olmuştu. Hepburn, 60 yıllık oyunculuk kariyerinde 12 Oscar adaylığını dört ödülle - ki bu sayı hâlâ bir rekor niteliğinde - taçlandırmakla kalmadı, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuyan, feminenliği yeniden tanımlayan duruşu ile ekrana yüksek belli pantolon kavramını müthiş bir zarafet tepsisiyle sundu.
Takvimler 1960’ları gösterdiğinde bugün hâlâ yüzlerde bir tebessüm eşliğinde izlenen iki film ve stillerindeki ikonlaşan parçalarla kapsül dolapların belirleyici iki kadını bayrağı devraldı. Marilyn Monroe’yu her hatırladığımızda çevresini saran neşesine rağmen içindeki o kırılgan çırpınışı en iyi yakalayanlardan biri olan fotoğrafçı Eve Arnolds’un The Misfits filminin setinde yakaladığı görüntüler geliyor akıllara. Monroe, Nevada Çölü’nde süet kovboy çizmeleri, mom jean kesimi yüksek bel pantolonu ve beyaz gömleğiyle 2024 baharında bile trend olabilecek kombini taşıdığından habersizdi hiç şüphesiz.
Modaya kendi sözlüğünü getiren bir başka ikon Audrey Hepburn içinse Funny Face filmini bir milat olarak gören sadece sinema yazarları değil. Hepburn’ün modaya olan tutkusunun -bunu bir takıntı olarak nitelendiren yazarlar da mevcut- tescili niteliğinde bir adımla Hubert de Givenchy ile resmi olarak çalışmaya başlaması bu filme denk gelir. Hepburn, Sabrina filminde onun koleksiyonundan parçalar seçmiş, bu dokunuş filme En İyi Kostüm Oscar’ını getirmişti. İkilinin birlikteliğinin gücü iki yeteneğin de kariyer basamaklarında onları birkaç adım yukarı taşıdı ve pek çok kadının gardırop stilini belirleyeceğinden habersiz cigarette pantolon ile hayatlarımıza ikonik bir iniş yaptı. Bu ikonlaşan Hepburn stili, Mart 2021’de British Vogue’un Angelina Jolie ile yaptığı kapak çekiminde yazı işleri müdürü Edward Enninful’a ilham olmuş, siyah boğazlı Burberry kazağı, Max Mara cigarette yüksek bel pantolonu ve Chanel babetleriyle Jolie söz konusu tarzı yeniden gündeme taşımıştı.
Elbette 1960’lar sonrasında yüksek belli pantolonları geniş paçalı tasarımların ele geçirdiği 70’ler ve 80’lere gelindi. 70’ler modası belirli kalıpları kabullenmek istemeyen bir neslin yansımasıydı. Bir yanda Yves Saint Laurent takımları ile maskülen stil, bir yanda gece kulüplerinde payetlerin dansı... Herkesin, özellikle kadınların kendi istediklerini giyerek başladıkları ifade yolculuklarının büyüyerek ilerleyeceği adımlar atılmıştı. Pantolon belleri 2000’lerde düşük bel trendine uyum sağlasa da bugün trendler modern ya da nostaljik dokunuşlarla, farklı kumaşlar ve dar, düz ya da geniş paça boylarıyla 2024’te de vitrinleri ve ofisten geceye kombinlerin vazgeçilmezi olacak.
Prada 2024 İlkbahar/Yaz
2024 koleksiyonlarına baktığımızda Rick Owens ve Louis Vuitton’un yanında yüksek değil çok yüksek beli savunan biri hemen gözümüze çarpıyor. Loewe; bizleri denimden deriye farklı kumaşlarla ama hep “daha yükseğe” çağırıyor. Göğüs altına kadar yükselen bel hizasını geniş paça boyu ile tamamlıyor. Markanın kreatif direktörü Jonathan Anderson, Financial Times’a verdiği röportajda yüksek bel pantolonların hem vücuda şehvetli bir dokunuş yaptığını hem de bir o kadar münasip göründüğünü söylüyor. Kısıtlama ve serbest bırakma arasında bir gerilim olduğunu belirterek, tanıdık hislerin dengesizlikle sunulmasını sevdiğini anlatıyor. Anderson, bu tasarımlarla hem estetik hem de duygusal bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Yüksel bel jean’lerin bu ilkbahar bizleri sürükleyeceği his tam da bu olacak; tanıdık hislerin dengesiz, belki de tekinsiz sunumu. Deneme ilhamı veren ancak tekinsizliği ile daha önce görmediğimiz kadar cüretkar bir adım attıracak. Loewe defilesinden ilhamla pantolonları Oxford gömlekler ve ceketlerle kombinleyerek bacak uzunluğu ile ilgili bir illüzyon yakalamak mümkün. Markanın ruhuna uygun olarak yüksek bel jean’ler ile diz boyu örgü trikolar da tercih edilebilir.
Balenciaga, Demna Gvasalia’nın öncülüğünde yüksek bel pantolonları, markanın avangard ve sınır tanımayan estetiğiyle buluşturuyor. Yüksek bel pantolonlar, oversized ceketler veya dramatik aksesuarlarla kombinlenerek güçlü ve iddialı bir görünüm sunuyor. 2024 İlkbahar/Yaz defilesinde “çeşitliliği” her zamanki gibi ön plana alan Gvasalia, yarattığı dünyaya sadık kalarak sevdiklerini sahnesinde ağırlıyor. Koleksiyonun açılış şovunda annesinin podyuma çıkması da onun için özel bir anlam taşıyor. Balenciaga ruhunu bu bahar taşımak için, pantolonları sivri burun çizmeler ve sweatshirt ile ya da biker bootie’lerle kombinlemek avangard ama cesur birer seçenek.
Moschino; 94 yaşında vefat eden kurucusu Franco Moschino’dan aldığı ilhamla hazırladığı ve Aşkın 40 Yılı olarak isimlendirilen koleksiyonda Franco’nun ilk dönemlerine vurgu yapan yüksek bel, hareketli paça detaylı klasiğini modaseverlerle buluşturdu. Yüksek bel kumaş pantolonların sadeliğini parlak bir mola ile bozan aksesuarlarla sadeliğin abartıyla buluşması deneyimlendi. Bu akıma maskülen bir stilde uyum sağlamak için ilham spotlarını Prada’ya çeviriyoruz; klasik bir terziliğin ötesine geçerek bu ilkbahar mutlak bir beden özgürlüğünü sunan marka, yüksek bel jean’i aynı kumaştan keskin kesim hatları olan ceketlerle kullanıyor. Kısacası klasik giyimi modern bir dokunuşla yorumluyor.
Yüksek bel pantolonlar, bir “alt giyimden” daha fazlası; zengin bir tarihe sahip bir moda beyanı. Kültürel ve toplumsal değişimlerden derinden etkilenen, film endüstrisi ve kadının kendini konumladığı yerle şekillenen, marka yenilikleri aracılığıyla sürekli olarak evrilen bir moda olayı..