Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
“Ecotone kadını, gerçekçi ve farkındalıklıdır” diyorlar. Onlar için doğa dostu üretim, bir moda akımı olmanın çok daha ötesinde. Sürdürülebilirlik felsefesiyle yola çıkan, ilhamlarını daha çevreci bir dünyanın hayalinden alan Ecotone markasının kurucuları Dina Eyüboğlu ve Neslişah Kartal ile etik moda üzerine konuştuk.
“Ecotone kadını, gerçekçi ve farkındalıklıdır” diyorlar. Onlar için doğa dostu üretim, bir moda akımı olmanın çok daha ötesinde. Sürdürülebilirlik felsefesiyle yola çıkan, ilhamlarını daha çevreci bir dünyanın hayalinden alan Ecotone markasının kurucuları Dina Eyüboğlu ve Neslişah Kartal ile etik moda üzerine konuştuk.
Ecotone’nin felsefesi nedir, sizden dinleyebilir miyiz?
Moda konuşur. Çok şey anlatır. Herkes için farklı olsa da moda bizim için birbirimize ve dünyaya karşı büyük bir sorumluluk demek. Biz de bu sorumluluğu Ecotone ile yerine getiriyoruz. Modayı sorumlu bir şekilde konuşuyoruz. “Daha sürdürülebilir bir yaşam için işe kıyafetlerden başlayın” diyoruz.
Ecotone kadını nasıl biridir?
Ecotone kadını romantik ve umursamaz olmaktansa gerçekçi, araştıran ve farkındalığı yüksek bir kadın. Rahatlık ve kalitenin gerçek değerini biliyor. Cesur, ayakları üstünde duran ve ne yapıyorsa onu aşkla yapan bir kadın.
Markanızın adının bir hikayesi var mı?
Markamızın adını oluştururken çevresel ve kurumsal tasarım stilini dikkate aldık. “Ekoton”, çayırlık ve orman gibi en az iki farklı bitki topluluğu arasındaki geçiş alanına verilen isimdir. İki biyolojik topluluğun buluşup bütünleştiği bir geçiş alanıdır. Felsefe olarak savunduğumuz eco-friendly felsefe (eco) ve tasarım imzamız olan kapitone (tone) ismimizde birleşip hayat buldu.
Doğa dostu bir moda markası yaratmaya nasıl karar verdiniz? Markanın kuruluş süreci sizin için nasıl gerçekleşti? Moda ile geçmişiniz bu süreci nasıl etkiledi?
Dina: Ben eğitimini aldığım hidrojeoloji ve halkla ilişkilerle çift ana dal üzerine uzmanlaştım. Medya sektöründe çalışırken tasarım arzum beni bunun da eğitimini almaya yöneltti ve LaSalle College’ta tasarım okumaya başladım. Neslişah’la tasarım okulunda okurken hemen birbirimizi bulduk. Birbirimizi tanıdıkça da hayat hikayelerimizin ne kadar benzediğini gördük. Okulu bitirmeye yakın da felsefesi olan bir marka kurmaya karar verdik. Pandemi süreci markanın konseptini düşünmek için çok uygundu ve bu yaşadığımız salgın dikkatimizi çevreye vermemizde motive edici güç oldu diyebiliriz.
Neslişah: Ben ekonomi okudum. Üstüne de finans master’ı yaptım. Yatırım danışmanlığı yaparken, kreatif yönümü hep bastırdığımı düşündüm ve hayatıma başka bir yön vermek istedim. Cesur bir karardı ve bundan dolayı çok mutluyum. Dina ile tanışmak ise bu yolda başıma gelen en iyi şeydi diyebilirim.
Markanın felsefesine gelince, burada hızlı ve net bir şekilde hemfikirdik. Çünkü çevreye, hayvanlara ve etik tüketime eşit derecede saygı duyuyoruz.
Moda okulunda edindiğimiz tecrübeler, şüphesiz markayı yaratmamızda bize yardımcı oldu, ancak yine de yüksek verimliliğimiz ve anlamlı kıyafetler yaratma isteğimiz kilit yardımcılarımız oldu. Sonuçta yeni bir faaliyet alanında uzmanlaştığınızda, hatalar yapacaksınız ancak önemli olan yapmış olduğunuz hataların size kattığı deneyim olacaktır.
Etik moda kavramı siz ve markanız için ne ifade ediyor? Hızlı moda ile sizi ayrıştıran en büyük farklar neler?
Sürdürülebilir olmak bizim için bir seçim değil, herhangi bir iş alanında ve hatta moda endüstrisinde çalışmak için gerekli bir koşul. Etik moda bilinçli bir modadır ve bu ürünü tasarlayan, üreten, satan ve alan kişiler olarak ayrılmaz bir zincirdir. Bu zincirde yer alan kim ise rolünü iyi bilmelidir. Bu ürünün nasıl ve nerede üretildiğini, ürünün içeriklerinin çevreyi nasıl etkilediğini ve artık o ürüne ihtiyaç duyulmadığında ne olduğunu düşünmelidir.
Ecotone olarak bizler, ürün ömrünün tüm aşamalarıyla ilgileniyoruz. Bunun için neler mi yapıyoruz?
- Sürdürülebilir çalışma koşulları sunan atölyelerle çalışıyoruz.
- Satamayacağımız şeyi üretmiyoruz. Koleksiyon için stok her zaman sınırlı ve gerektiğinde yenileniyor.
- Sadece çevre dostu kumaşlar kullanıyoruz. Bunlar; elma kabuğu derisi, vegan ipeği ve organik pamuk.
- Ürünlerimizin uzun ömürlü olması için ürünün kalitesine önem veriyoruz.
- Kullandığımız etiketler, paket kağıtları ve taşıma torbalarımız FSC sertifikalı. Geri dönüştürülmüş kağıt veya özel olarak yetiştirilmiş ağaçlardan yapılmış kağıtlardan üretiliyor.
Sürdürülebilir moda kavramı günümüzde oldukça popüler ve insanlar farkındalık kazanmaya da devam ediyor. Konuya hiç hakim olmayan biri için; sürdürülebilir moda, içinde yaşadığımız dünyayı doğrudan ve dolaylı olarak nasıl etkiliyor?
Tekstil dünyada petrolden sonra en çok kirlilik yaratan ikinci sektör. Son yıllarda özellikle pandemi dönemiyle birlikte artan bilinçlenme sonucu moda endüstrisinin, çevreye ve insanlığa verdiği zarar ve sebep olduğu atık krizini hepimiz biliyoruz. Tekstil atıkları global su ve kimyasal kirliliğin yüzde 20’sini, okyanuslardaki plastik kirliliğin ise yüzde 35’ini yaratıyor.
Son dönemlerde artan hızlı moda akımının etkisiyle tekstil ürünlerinin kullanım süresi de oldukça azaldı. Ayrıca üretilen tekstil ürünlerinin çoğunluğu stok fazlası olarak kullanıcıya dahi ulaşmadan atık halini alıyor. Biz ve bizim gibi markaların çoğalmasıyla etik ve sınırlı üretimle atık sorununu engelleyebiliriz. Kullandığımız geri dönüştürülmüş ve doğal, sürdürülebilir kumaş ve materyallerle plastik ve kimyasal krizi engellemiş oluruz.
Sürdürülebilir moda adına Türkiye’de atılan adımları ve sektörde geçmişten bugüne kat edilen ilerlemeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizler hala konunun yeterince iyi anlaşılamadığını düşünüyoruz. Fazlasıyla katkı sağlamaya çalışan ve gayretli sürdürülebilir markalar olmakla birlikte bunu pazarlama aracı olarak kullanıp kafa karıştıran markalar da var. Dileriz sektörde yer alan tüm markalar olarak sürdürülebilirliğin gerekliliğini daha iyi anlayıp tüketicileri daha doğru yönlendirebiliriz.
Yeni koleksiyonunuzun ilhamı nereden geliyor? Dikkat çekici unsurlar neler olacak?
Yeni koleksiyonumuzun ilhamını bir Japon sanatçısından aldık. Japon kültürü her zaman ilgimizi çeken bir kültür olmuştur. Moda endüstrisinde artık daha da fazla adlarını duymaya başlayacağımız Japon tasarımcıların olacağını düşünüyoruz. Bu sezonda detaylara ve renklere çok vurgu yaptık. Yine Ecotone’un imzası olan kapitone detaylarını özgün tasarımlarımızda farklı yorumlamalarla göreceksiniz.
Sürdürülebilir moda misyonunuz ışığında ileride gerçekleştirmek istediğiniz hedefler neler?
Sürdürülebilir, benzersiz koleksiyonlar hazırlamak ve misyonumuzu her daim koruyabilmek.