Nat Farbman/The LIFE Picture Collection

Ünlü Fransız moda tasarımcısı ve Givenchy'nin kurucusu Hubert de Givenchy, geçtiğimiz yıl Calais'deki Museum of Lace and Fashion'daki onun zamansız moda kariyerini onurlandırmak üzere düzenlenen sergide, geçen yılların tecrübesiyle şöyle der: "Mutluyum çünkü çocukluğumdan bu yana hayalini kurduğum mesleği icra ettim." 

'Zarafete altın çağını yaşatan tasarımcı' unvanını alabilmek, ancak hayallerinizin peşinden giderek gerçekleşebilir; tıpkı onun da yaptığı gibi. Hubert de Givenchy, 1952 yılında kendi adını taşıyan modaevini kurduğunda uzun boylu, yakışıklı, ince zevkli ve her daim şık giyinen genç bir centilmendir. O dönem henüz 25 yaşında olmasına rağmen kendi markasını var edebilecek kadar deneyimlidir; çünkü İspanyol tasarımcı Cristóbal Balenciaga'nın yanında yetişir. 

Fotoğraf: Getty Images Turkey/Nat Farbman/The LIFE Picture Collection

Givenchy, Balenciaga'dan feminen silüetleri zarif ve dramatik hatlarla buluşturarak, kumaşları şiir gibi mısra mısra dokumayı öğrenir. Ustasının vizyoner tasarım estetiğiyle kendi yeteneğini birleştiren Givenchy'nin kariyerindeki asıl yükseliş, İngiliz aktris Audrey Hepburn ve 35. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John F. Kennedy'nin eşi Jackie Kennedy'yi giydirmesiyle başlar. Uluslararası şöhretine ise 1961'de, Audrey Hepburn'ün kült filmi Breakfast at Tiffany's ile kavuşur. 

Fotoğraf: Getty Images Turkey/Nat Farbman/The LIFE Picture Collection

Hepburn'ün filmde giydiği ve moda literatürüne giren 'Little Black Dress' (Küçük Siyah Elbise), hem Givenchy'nin tasarımcılığını yıldızlık mertebesini taşır; hem de 20. yüzyılın en ikonik parçalarının arasında yerini sağlamlaştırır.

Hubert de Givenchy

Uzun yıllardır rönesans döneminden kalma şatosunda istirahatta olduğu bilinen Mösyö Givenchy, kadınları özgür kılan tasarımları ve dünya moda tarihine bıraktığı güçlü imzasıyla bugün 91 yaşında aramızdan ayrıldı.