Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftanın moda haberlerini derledik.
Saint Laurent’in 2025-26 Sonbahar/Kış kadın kampanyası, moda dünyasının iki ikonik ismi Kate Moss ve Chloë Sevigny’i ilk kez bir araya getirerek büyük ses getirdi. Mert Alaş tarafından Los Angeles’ta çekilen kampanya, markanın sofistike ve zamansız estetiğini, Moss’un klasik süpermodel havası ve Sevigny’nin alternatif, asi stil dokunuşuyla harmanlıyor. Güneşli LA manzarasında geçen kampanya çekimlerinde, ikili plajda, havuzda ve bir dönemin Thelma & Louise hissiyatını çağrıştıran sahnelerde birlikte yer alıyor. Moss’un seslendirdiği, Mert Alaş tarafından yazılmış şiirle süslenen mini film, kampanyaya sanatsal ve duygusal bir katman ekliyor. Kreatif direktör Anthony Vaccarello’nun önderliğinde hazırlanan kampanya, yalnızca estetik anlamda değil, nostaljik bir moda birlikteliği olarak da büyük bir etki yaratıyor.
Gazelle City Series koleksiyonu, Bad Bunny’nin doğup büyüdüğü Porto Riko’ya duyduğu tutkuyu yalnızca görsel estetikle değil, içeriksel bir bağlılıkla da yansıtıyor. El Yunque modeli, tropik yağmur ormanının bitki örtüsünden ilham alarak doğanın dokusunu ayağa taşıyor; koyu yeşil tonlarla doğa ve çevreye saygıyı simgeliyor. Santurce ise, Porto Riko’nun müzik, sokak sanatı ve gece hayatı ile nabzını tutan enerjik bölgesini canlı turuncu rengiyle yorumluyor. Sadece Porto Riko’da satışa sunulan bu modeller, koleksiyonun samimiyetini ve kültürel bağını derinleştiriyor. Cabo Rojo modeli ise, adanın ikonik pembe tuz göletlerinden aldığı renk ilhamıyla farklılaşıyor. Mikrobiyolojik nadirlikten gelen bu canlı ton, doğanın estetik gücünü spor ayakkabı formunda yeniden tanımlıyor. Kampanyada ise Porto Rikolu yaşlıların yer alması, nesiller arası bir kültürel aktarımı temsil ederken; Bad Bunny’nin “No me quiero ir de aquí” (Buradan gitmek istemiyorum) manifestosuyla adaya duyduğu aidiyeti duygusal ve şiirsel bir dille ortaya koyuyor.
GapStudio’nun 2025 Yaz koleksiyonu, Zac Posen’in yaratıcı liderliğinde sadece bir yaz gardırobu değil, duygusal bir yaz yolculuğunun parçası olarak kurgulanıyor. Gap’in zamansız, sade ve erişilebilir DNA’sı, Posen’in sofistike tasarım anlayışıyla birleşerek yaz sezonuna özgü bir zarafetle yeniden tanımlanıyor. Koleksiyonun ana materyali olan dökümlü denim, yumuşak dokusu ve nefes alabilen yapısıyla sıcak havalarda konfor sunarken, vintage efektlerle işlenen yüzeyler, kıyafetlere yaşanmışlık hissi ve hikayesel bir derinlik kazandırıyor. Özellikle kesik paça şortlar, yıkanmış geçiş tonları ve salaş kesimler, modern ve özgür yaz ruhuna hitap ederken; elbiseler, bluzlar ve gömlekler gündüzden geceye geçiş sağlayan işlevsel parçalar olarak koleksiyonda öne çıkıyor. Zac Posen’in bu koleksiyonla vurgulamak istediği temel duygu; okyanus kıyısında denim pantolonla yapılan o ilk yaz yürüyüşünün bıraktığı hafiflik ve aidiyet hissi. Kampanyanın marka yüzü Lila Moss ise; minimalizmi güçlü bir kişilikle harmanlayan tavrıyla GapStudio’nun zahmetsiz ama sofistike tarzını başarıyla yansıtıyor.
Mayorka Adası’nın doğal dokusu ve büyüleyici ışığı, Juliette Abitbol’un sanatsal vizyonuyla birleşerek hem nostaljik hem de zamansız bir atmosfer yaratıyor. Kampanya; gölgeler, parlayan tenler ve doğrudan kameraya bakan güçlü kadın figürlerle Messika’nın içgüdüsel, doğal ama iddialı ruhunu somutlaştırıyor. Kampanya karelerinde, Fransız yeni dalga sinemasının pastoral anlatımıyla Jean Becker’in güneşe bulanmış sahnelerinin arasında kalan bir duygu örgüsü işleniyor. Mücevherler yalnızca bir aksesuar değil, tenin bir uzantısı, ışıkla bütünleşen bir varlık olarak konumlanıyor. So Move’un zarif tasarımı, Fiery’nin armut kesimi ve Move Noa’nın yontulmuş altın yüzeyleri, koleksiyona heykelsi bir boyut kazandırıyor. El yapımı gravürlerin detaycılığı, her ışık yansımasında yeni bir hikaye anlatırken; Messika kadını, zarafet ile özgüven arasında kusursuz bir denge kuruyor.
Kim Kardashian’ın liderliğindeki Skims markası, güzellik dünyasına yönelik ilk adımlarından biri olan Seamless Sculpt Face Wrap ürünüyle dikkatleri üzerine çekti. Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan ve kısa sürede tükenen ürün, cilt sıkılaştırma ve çene hattı desteği sağlayan kolajen iplikli kumaşıyla gece bakım rutinine yeni bir soluk getiriyor. TikTok’taki morning shed trendinden ilham alan bu yenilikçi ürün, gece boyunca yüz şeklini destekleyen aksesuarlar arasında hızla popülerlik kazandı.
“Darling” (sevgilim) kelimesine yapılan zarif bir kelime oyunuyla adını alan Diorling Kapsül Koleksiyonu, Dior’un köklü geçmişine modern bir bakış sunuyor. İlk olarak 1963 yılında aynı adla piyasaya sürülen ikonik parfümden ve 60’lı yılların sonunda İngiltere’de tanıtılan koleksiyondan ilham alan bu özel seri, modanın zamansız ve cesur yorumlarını yansıtıyor. Koleksiyonda, Dior’un ikonik el yazısıyla süslenen parçalar öne çıkıyor. Gömleklerden yazlık takımlara, denim parçalardan Teddy cekete kadar birçok ürün, bu nostaljik logo ile detaylandırılmış. Logonun ışıltılı versiyonu ise tişört, sweatshirt ve kazaklarda karşımıza çıkıyor. Baştan ayağa tamamlanmış bir stil için tasarlanan kravat, kartlık, anahtarlık, şık şapkalar ve B33 spor ayakkabılar gibi aksesuarlar da aynı zarif yazı stilini taşıyor. Koleksiyon; gökyüzü mavisinden Mösyö Dior’un favorisi olan griye ve klasik siyaha uzanan sofistike bir renk paletiyle sunuluyor.