Londra Erkek Moda Haftası’ndan Notlar

Modanın erkekler için konuştuğu klasik dil unutuluyor mu? Londra Erkek Moda Haftası kapsamındaki defileler, artık yeni cümleler kurulabileceğine işaret ediyor. Londra’da moda, İngilizlerin klasik ve zarif alfabesiyle konuşulsa da, anlamlar kesinlikle değişiyor. J.W. Anderson’ın şehirli vampirleri, Jeremy Scott’un Moschino ayini, Burberry’nin modern 70’ler yorumu ve Bobby Abley’in Londra’ya taşıdığı Brezilya’nın tropikal iklimi, bu değişimin habercisi.

J.W. Anderson’ın Şehirli Vampirleri

 Fotoğraf: Daisy Walker

J.W. Anderson defilesi izlemek, her seferinde başka bir gezegende yazılan bir hikayeyi okuyormuş hissi veriyor. Anderson, moda kalemi oldukça kuvvetli bir yazar. Sonbahar/Kış 2016 sezonunda, karanlık dünyayı gün ışığıyla buluşturan tasarımcının dili her zamanki gibi androjen, kışkırtıcı ve fütüristik. J.W. Anderson Sonbahar/Kış 2016 defilesiyle sadece yeraltı dünyasının kapılarını aralamakla kalmadı, şovunu Grindr üzerinden de canlı yayınladı. Grindr’ın, bir defileyi canlı yayınlamak için doğru bir iletişim aracı olup olmadığını tartışan otoritelere, Anderson’ın önyargıdan tamamiyle arınmış cevabı bu şekilde oldu: “Benim için mühim olan ulaşılabilirlik. 196 ülkeye aynı anda nasıl ulaşabileceğimi düşünüyorum. Grindr, Tinder ve Instagram’ın işleyişi arasında bir fark görmüyorum.“  İletişim stratejisi ne olursa olsun, karanlık dünyanın vampirlerini aranızda görmek sizi de heyecanlandırmıyor mu?

Jeremy Scott’un Moschino Ayini

Fotoğraf: Indigital 

O modanın aykırı çiçeği. Popüler dünyanın güç sembollerini bir moda masalına dönüştürebilen Jeremy Scott’tan bahsediyoruz. Barbie ve McDonald's gibi tüketim kültürünün vazgeçilmez besin kaynağından beslenen vizyonuyla, modern kahramanlar yaratan Scott’un tasarımları kadar defileleri de heyecan verici. Jeremy Scott imzalı her şov fazlasıyla sürprizli. Neyle karşılaşacağınızı kestiremediğiniz sayılı birkaç tasarımcıdan biri Scott. Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonu için İtalya’dan Londra’ya taşındı. Defile mekanı olarak seçtiği One Mayfair ise mimarisi ve tarihiyle son derece etkileyici. Eski adıyla St. Marks Church, 1828 yılında inşa edilen bir klise. Etkinliklere kapısını ilk kez 2009 yılında açmış. Görkemli bir kliseye Moschino defilesi izlemek üzere girdiğinizde, şovun çok geçmeden bir ayine dönüşeceğini hissediyorsunuz. Lucky Blue Smith, Sol Goss ve Ruth Bell gibi moda dünyasının genç elçileriyle karanlık olduğu kadar renkli bir ayin sunan Moschino, İngiliz sanatçılar Gilbert & George’un grafik ve fotoğraf sanatı üzerine kurulu çalışmalarından beslenmiş. Sonuç ortada. 80'lerin devrimci punk kültürünü günümüze coşkuyla uyarlamak istiyorsanız, Moschino'nun çagdaş nostalji yorumuna bir göz atın. 

Şimdi Rio’ya Gitmenin Tam Zamanı

 Fotoğraf: @bobbyabley

Podyumları bir oyun parkına dönüştüren Bobby Abley ile henüz tanışmadıysanız, bir an önce tanışın. Onun ruhundaki neşeli ve renkli çocuk, tasarımlarıyla özgürleşiyor. 2012’den bu yana London Collections: Men podyumunu bir lunaparka dönüştüren Bobby Abley, Londra’nın gri ve yağmurlu havasına rağmen, Brezilya’nın tropikal iklimiyle iç ısıtan bir koleksiyona imza attı. Model kadrosunu Brezilya’nın egzotik ve tutkulu havasına uygun seçen Bobby Abley’nin defilesinden sonra herkesin ortak bir isteği vardı: “Şimdi Rio’ya gitmenin tam zamanı!“

Burberry’den David Bowie Anısına

Fotoğraf: @wwd

Christopher Bailey’nin, İngiliz centilmenleriyle çıktığı 70’ler yolculuğunda, David Bowie’nin ölümüyle karşılacağı aklından bile geçmemiştir. Cinsel değişkenlik kavramıyla modaya özgür bir miras bırakan David Bowie’yi kaybettiğimizden saatler sonra, Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonunu sunan Christopher Bailey’nin 70’lere çevirdiği ilham rotasında, Bowie’nin öncü izleri fazlasıyla mevcuttu. Heyecanla karışık kasvetli bir bulutun altına giren Burberry, defilesini David Bowie’yi anma törenine dönüştürerek, klasik ve köklü İngiliz çizgisinin zarafet ve nezaketini bir kez daha gösterdi. Defile esnasında hit parçaları “Changes” ve “Oh You Pretty Things” ile anılan David Bowie’nin 70’lerin kahramanı olduğu Burberry Sonbahar/Kış 2016 hikayesi, yıllar sonra hüzünlü ve buruk tadıyla hatırlanacak.