Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Kering Vakfı’nın 2018 Beyaz Kadınlar Kurdelesi kampanyası, lüks markaları da bünyesine katarak, Z kuşağına siber şiddete karşı alternatif çözümlerle geliyor.
Kering Vakfı’nın Condé Nast ile iş birliği içinde yürüttüğü ‘White Ribbon for Women’ (Kadınlar İçin Beyaz Kurdele) kampanyası kapsamında siber şiddetle mücadele eden markalar arasında Saint Laurent, Gucci, Balenciaga ve Alexander McQueen yer alıyor.
Geçtiğimiz 10 yıl içinde, lüks markalardan en yüksek oranlı yardım fonunu toplayan ‘White Ribbon for Women’ (Kadınlar İçin Beyaz Kurdele) projesi 16 Kasım-30 Kasım tarihleri arasında dünya çapındaki 1300 mağazada varlığını sürdürmeyi planlıyor. Balenciaga’nın Puppy ve Kitten çantası, Bottega Veneta’nın Ellittica çantası, Saint Laurent’ın logolu hoodie’si ve tişörtleri ve Gucci’nin kedi gözlükleri ve çantaları üzerinden yapılacak satışlardan elde edilecek kar, tamamıyla siber şiddetin etkilerini azaltmaya harcanacak. Ayrıca Brioni, Boucheron, Pomellato, DoDo ve Alexander McQueen gibi lüks markalar da bu projeye adını yazdıran yardımsever markalar listesinde yer alıyor.
Kering Vakfı, aynı zamanda 25 Kasım’da gerçekleşecek International Day for the Elimination of Violance Against Women kampanyasını da devralıyor. Z kuşağını, ‘Zincirlerini kırmaya’ çağıran kampanya, sosyal medya üzerinden yapılan istismarcı yorumların arkasında yatan stres, travma, anksiyete ve depresyon gibi yıkıcı etmenleri sonlandırmayı hedefliyor.
Tüm bunların yanı sıra, Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar dijital platform üzerinden erkeklere nazaran 27 kat daha fazla hakarete maruz kalıyor.
“Dijital dünyada kendini güvende hissetmek herkesin hakkı”, sözleriyle başlıyor konuşmasına Kering’in CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı François-Henri Pinault. 2008 yılında kurduğu vakfın çıkış noktası siber şiddete karşı ne olursa olsun sessiz kalmamak. François-HenriPinault'ya göre nefret diyalogları, hackleme vakaları, kimlik hırsızlığı, stalklama ve tehdit gibi konulara kucak açan siber şiddete karşı sessiz kalmak, en az yapmak kadar büyük bir suç. “İstismarın göz ardı edilmesi, faillerin cezasız kalmasına ve kadınların ve kız çocuklarına yönelik şiddete katkıda bulunmalarına izin vermektedir.”
Condé Nast’ın Uluslararası İcra Başkanı Jonathan Newhouse: “Kering Vakfı bir kez daha, siber şiddete karşı yürüttüğü kampanyayla tüm sorumluluğu üstüne alarak muazzam bir liderlik örneği sergiliyor”, “Konu ne olursa olsun sessizliği ortadan kaldırmak her zamankinden daha acil ve herkesi hiç olmadığı kadar ilgilendiriyor.”
1995 yılından günümüze, Z kuşağı sosyal medyanın adeta içinde büyüdü. Son dönemlerde, sosyal medya ağları nefret diyaloglarının etkisini azaltmak için bir sürü önlem almış olsa da, daha yolun çok başındayız.
#IDontSpeakHater ve IDontSpeakHater.org, aracılığıyla küfür ve nefret ağırlıklı yorumların yerini, mizah ve ince esprilere bırakmasını planlıyoruz. Video serilerinden oluşan kampanyada, uluslararası influencer’lar Edward Sad ve Slim de büyük bir rol oynuyor. Siber şiddetin gerçek örnekleriyle yüzleşecek influencer’lar, bu tarz tepkileri pozitivist bir bakış açısıyla yumuşatıp insanları daha sakin bir dijital atmosfere davet edecekler.