Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Versace’nin Prada Group tarafından satın alınmasından, kreatif direktör Dario Vitale’nin ayrılışına kadar, modaevinde yaşanan tüm gelişmeleri derledik.
Prada Group’un Versace’yi 1,25 milyar dolarlık anlaşmayla resmen satın alması, moda dünyasında uzun süredir beklenen bir kırılma yarattı. Ancak bu yeni başlangıcın ilk büyük sonucu, henüz daha eylül ayında çok konuşulan bir çıkış yapan kreatif direktör Dario Vitale’nin beklenmedik ayrılığı oldu. Versace’nin açıklamasına göre Vitale, 12 Aralık'ta markadan ayrılacak.
Marka, resmi duyurusunda Vitale’ye “geçiş dönemindeki olağanüstü yaratıcı katkıları” için teşekkür ederken, kulislerde aylardır süren söylentiler nihayet doğrulanmış oldu. Çünkü Vitale’nin gelişiyle başlayan süreç, başından itibaren bir belirsizlik barındırıyordu. Mart ayında, yani Prada Group’un Versace’yi satın alma sürecinin duyurulmasından hemen önce göreve getirilen Vitale, Donatella Versace’nin ardından markanın başına geçen ilk aile dışı kreatif direktör olarak tarihe geçti. Miu Miu’da 14 yılı aşan bir kariyerin sonunda tasarım ve imaj direktörlüğüne yükselen Napolili tasarımcı için Versace, büyük bir atılım anlamına geliyordu. Ancak yeni sahipliğin yeni bir kreatif yapılanmaya gitmesi, moda dünyasında yaygın bir beklentiydi.
Bu noktada Donatella Versace’nin rolü de soru işaretlerini büyüttü. Markanın neredeyse otuz yıllık modern kimliğini şekillendiren Donatella, nisan ayında satış duyurulduğunda Instagram’dan yaptığı paylaşımla Prada Group’a desteğini açıklamış ve “markayı güvenilir bir İtalyan aile şirketine teslim etmekten onur duyduğunu” söylemişti. Ancak Donatella, Vitale’nin 2026 İlkbahar/Yaz defilesine katılmadı; bu da ilişkilere dair ekstra bir spekülasyon yarattı.
Tüm bu arka plana rağmen, Vitale’nin eylül ayında gerçekleştirdiği ilk Versace koleksiyonu sezonun en çok konuşulan çıkışlarından biri oldu. Gianni Versace’nin Miami dönemine göndermeler taşıyan, İtalyan yeni dalgası, queer kültürü ve Rönesans resminden ince referanslarla güçlendirilmiş bu koleksiyon; bazı eleştirmenler tarafından hem cesur hem de markanın özüne sadık bulunurken, bazı endüstri profesyonelleri tarafından da oldukça tartışmalı bulunmuştu.
Fakat tüm bu başarıya rağmen, Prada Group’un devralma sürecinin tamamlanmasının iki gün ardından Vitale’nin ayrılığının açıklanması, markanın geniş kapsamlı bir yeniden yapılanmaya gittiğini açıkça gösterdi. Versace, yeni kreatif direktörün ilerleyen dönemde duyurulacağını açıklarken, bu geçiş sürecinde kreatif ekibin CEO Emmanuel Gintzburger’a bağlı çalışacağını belirtti.
Bu ayrılığın en talihsiz sonucu ise, Vitale’nin ilk koleksiyonunu satın almayı hayal eden Versace tutkunları için yaşandı. Koleksiyonun mağazalara ulaşıp ulaşmayacağı bile belirsiz; yeni yönetimin planlarına göre belki de hiçbir zaman raflara çıkmayabilir. Sonuç olarak, Versace hem sahiplik hem yönetim hem de yaratıcı liderlik anlamında, Gianni Versace’nin 1997’de ölmesinden bu yana en köklü dönüşümünü yaşıyor diyebiliriz.