Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Metropol
Paris'te Bilindiği Haliyle "Schiap!"
Elsa Schiaparelli döneminin belki de en yaratıcı tasarımcısıydı. Özgürlük ve sanata olan tutkusu Roma da sosyoloji okurken tutucu sayılabilecek aristokrat ve akademisyen ailesini tedirgin eden içsel bir şiir kitabı çıkarmasına, rahibelerle birlikte okumak zorunda kalınca açlık grevine girmesine, ailesinin sağladığı sosyal statü ve rahat yaşamın sanatını negatif etkilediğini düşündüğü için buldugu ilk iş olan çocuk bakıcılığı yapmak üzere Londra ya gitmesine neden olmuş. Londra'da tanıştığı ve kısa sürede evlendiği, aynı zamanda kızı Gogo nun babası olan Kont William de Wendt de Kerlor'den ayrılıp arkadaşları Man Ray, Marcel Duchamp, Gaby Picabia (Francis Picabia'nın karısı) ile Paris e gitmesine sebep olan da yine özgürlük sevdası.
Elsa Schiaparelli
Bu tutku sanatın bir yüzüyle şekil alacaktı ve bu tasarım ile oldu. Paris'te bir arkadaşının üzerinde gördüğü renkli örgü kazak onun ilk üretimlerini yapmasına neden oldu ve öylece tasarım macerası başladı. Kazağı ören Ermeni mültecilere, üzerinde sürrealist Tromp l'oeil desenlerin oldugu kendi tasarımlarını ördürmeye başlar. Bunların içinde, Vogue dergisinde de çıkan, boyuna bağlanmış eşarp görüntüsü olan model ile parlar.
Schiaparelli'nin tasarladığı eşarplı kazak modeli
1920 ve 1930'lar, sanat ve tasarımın sosyal yaşamda ve üretimde ayrılmadığı yıllar olmalarının yanında Schiaparelli'nin de en başarılı olduğu zamanlardır. 1. ve 2. Dünya Savaşları sırasında adını duyuran Schiap, aynı zamanda sanatçılarla ilk işbirliği yapan tasarımcı. Coco Chanel, Elsa Schiaparelli'nin başarısını, kendisine "kıyafet yapan İtalyan ressam" diyerek anlatır. Bir dönem düşünün arkadaşlarınız; Jean Cocteau, Man Ray, Salvador Dali ve Giacometti. Çoğu Schiap'in tasarımlarında etkili olmuş veya "The Tears Dress, The Lobster Address, The Shoe Hat, The Skeleton Dress" örneklerinde olduğu gibi içlerinde yer almışlar. Bu iş birliklerinden çıkan tasarımlar yine Schiap'ın arkadaşları olan, dönemin Fransız Harpers Bazaar moda editörü Daisy Fellowes, Windsdor Düşesi Wallis Simpson ve Mae West tarafindan giyilmiş. Horst P.Horst, Andre Kertesz, Cecil Beaton gibi sanatçılar tarafından da fotoğraflanmış. Daha güçlü bir birleşim düşünebiliyor musunuz?
Schiaparelli tasarımlı The Tears Dress (sağda) The Shoe Hat (solda)
Elsa için bu dönem 2. Dünya Savaşı sırasında New York'a gitmesiyle son bulur. Döndüğünde, Paris modasında, savaş öncesi yaklaşımı tamamen reddeden yeni bir akımla karşılaşmış ve 1954'te moda evini kapatmak zorunda kalmış. Kasım 1973'e kadar Paris'te Rue Berri'deki apartmanı ve Tunus'taki evi arasında rahat bir yaşam sürmüş.
Elsa Schiaparelli, 1954
2007 yılında Diego Della Valle moda evini satın alarak yeniden hayata döndürmüş.Yine aynı yerinde 21 Place Vendome’da.Farida Khelfa elçisi, Rochas takı romantik tasarımlarıyla bildiğimiz Marco Zanini de yaratıcı direktor olarak moda evinin başına getirilmiş.
Ben ne mi yaptım? Moda evinin hiper ayrıcalık kurallarına uyarak; Soucis, Salut ve Schiap parfümlerinin sişelerinde de imzası olan Jean Michel Frank tasarımlı dekorasyonu, Alberto Giacometti aydınlatmaları ve tabii ki koleksiyonu görmek icin 21 Place Vendome ziyareti için randevumu aldım. Paris Musee de L'Historie de l'immigration’daki Paris'i ve modayı Paris dışında doğmus ama orada var olmuş sanatçıların gözünden görüldüğü sergiyi gezdim. Schiaparelli’nin imzasi olan “Şok edici pembe" parlak pembe ve siyah renkteki 1949 yıllı haute couture mantoyu gordum. Schiap’ın torunu Maria Berenson ve Hubert de Givenchy’nin derlediği; Elsa’nın özel eşyaları ve albümlerinin küçük bir kısmından oluşan kitabı aldım, okumaya başladım. Kitap Double Barreled Books’tan çıktı.