Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Moda ve müzik farklı yollarla ilerlese de kimliğin dışavurumunda buluşuyor. Sahnede çalan bir şarkı ya da podyumda sergilenen bir tasarım, aslında aynı hikâyeyi anlatıyor.
Biraz ironik, biraz ciddi, fazlaca iddialı. Ekonomik belirsizliklerin ve yapay zeka devriminin içinden geçen Z kuşağı, bugünlerde moda dünyasında gündeme yerleşen boom boom trendine sığınıyor. Sanat ve moda, çağımızın en güçlü iki ifade alanı olarak uzun süredir iç içe ilerliyor. Bir yanda duyguları, mutluluğu, isyanı ve aidiyeti notalarla görünür kılan sanatçılar; diğer yanda aynı duyguları kumaş, siluet ve stil aracılığıyla tercüme eden moda tasarımcıları var. Bu iki yaratıcı alanın kesişimi bugün yalnızca sahne kostümleriyle sınırlı değil; markalaşmaya ve koleksiyon tasarımına uzanıyor.
Müzisyenler için moda, şarkıların ruhunu somutlaştırıyor; kültürel etkisini koleksiyonlarına taşıyarak özellikle genç kitlelere ulaşmada daha güçlü bir yol buluyor. Markaları aynı zamanda güvenilirlik, popülerlik, çekicilik kazanıyor. Bunun pazarlama yönü de dikkat çekici. Bir şarkıcının kendi koleksiyonunu tasarlaması ya da bir markanın yüzü olması ürünleri daha görünür kılmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni bir yaşam tarzı algısı yaratıyor. Tüketiciler sevdikleri müzisyenlerin tasarladıkları parçaları benimseyerek müziği gündelik hayatlarının bir parçası haline getiriyor. Böylece moda ve müzik hem kültürel hem de ekonomik anlamda birbirini besleyen iki endüstri haline geliyor.
Sosyal medya bu etkiyi daha da güçlendiriyor. Bir müzisyenin sosyal medyada aktif olması, markaya gerçeklik katıyor. Post Malone’un Austin Post isimli markasını sosyal medya üzerinden duyurması ya da A$AP Rocky’nin moda projelerini Instagram üzerinden sahiplenmesi, bu yeni dinamiğin en güçlü örneklerinden. Son yıllarda müzisyenlerin kendi markalarını kurmaya yönelmesi de bu yüzden şaşırtıcı değil. Çünkü bir albüm ya da turne tek başına bir sanatçıyı var etmeye yetmiyor. Müzisyenler, hayranlarının hayatına daha kalıcı biçimde dokunmak için moda üzerinden yeni kanallar açıyor. Rihanna’nın Fenty, Pharrell Williams’ın Louis Vuitton’daki kreatif direktörlüğüyle yaptığı şey aslında bu: Müziğin duygusunu ve kültürel etkisini modaya dönüştürmek.

Fotoğraf: A$AP Rocky'nin AWGE isimli markasının defilesi - Getty Images
Müzisyenlerin modaya el atmasının bir diğer nedeni de yaratıcılığın doğrudan aktarılabilmesi. $arkı sözleri veya ritimler nasıl kimlik yaratıyorsa, tasarımlar da hayranlar için müzik deneyimini giyilebilir hâle getiriyor. Pazarlama açısından bakıldığında bu birleşim güçlü çünkü bir müzisyenin moda markası, aynı zamanda onun dünyasına açılan bir kapı sunuyor. Bir şarkıyı tekrar tekrar dinlemek kadar, o şarkının ruhunu taşıyan kıyafeti giymek de hayranlar için bir bağlılık göstergesi oluyor. Böylece moda ve müzik, birbirini güçlendiren iki paralel mecra haline geliyor. Bestelerindeki özgünlüğü moda sahnesine taşıyan Pharrell Williams 2023’te Louis Vuitton erkek giyiminin kreatif direktörü olarak açıklandığında marka onu, “yaratıcılık evreni müzikten sanata ve modaya uzanan bir vizyoner” olarak tanımlamıştı. Louis Vuitton çatısı altında hazırladığı kapsül koleksiyonlar ve özel sneaker tasarımları, onun moda dünyasında prestijli bir konuma yükselmesini sağladı. Sanatçı, aynı zamanda koleksiyonların kampanya kreatiflerinde de aktif rol alarak sanatını modaya taşıdı. Pharrell Williams, ünlü moda markalarıyla yaptığı işbirliklerinin yanı sıra Billionaire Boys Club, Ice Cream, Humanrace, Kenzo’nun kreatif direktörü Nigo ile birlikte kurduğu Human Made gibi markaların sahibi ve ortağı da oldu.
Post Malone, eylül ayında Paris Moda Haftası’nda düzenlediği defileyle Austin Post adlı yeni moda markasını tanıttı ve “müzikal kimliği giyilebilir hale getiren koleksiyon” yorumları aldı. Defilede podyuma at getirildi; adeta bir konser deneyimi gibi teatral ve dikkat çekiciydi. Malone, daha önce Crocs, Skims, Ugg ve Moose Knuckles gibi şirketlerle de işbirliği yapmıştı. Hip-hop kültürünü podyuma taşıyan öncü isimlerden biri, A$AP Rocky. Kendi markası AWGE ile streetwear koleksiyonları üreten Rocky, aynı zamanda Ray-Ban’in ilk kreatif direktörü oldu. Bu rolü, markanın müzikle olan ilişkisini güçlendirmeyi ve genç kitleye hitap etmeyi amaçlıyor.
Guess, Dior, Bottega Veneta ve Gucci gibi büyük markalarla işbirlikleri de gerçekleştirdi. Rihanna, Fenty markası ile lüks moda dünyasında çığır açtı. LVMH ile yaptığı ortaklığı, rahat beden anlayışı ve yenilikçi koleksiyonlarıyla öne çıktı. Fenty, sanatçının müzik sahnesindeki ikonik imajının bir uzantısı haline geldi. 2019 yılında koleksiyon tanıtımı yapılan marka, sadık bir hayran kitlesine sahip Rihanna sayesinde büyük ilgi gördü. 2021’de pandemi nedeniyle hazır giyim üretimi iptal edilen markanın Fenty Beauty ve Savage X Fenty (iç giyim markası) markaları hâlâ büyük talep görüyor. Beyoncé’nin Adidas işbirliğiyle hayata geçirdiği Ivy Park spor giyimde devrim yaratırken büyük bir ticari başarı sağladı; Harry Styles ise cesur tarzı ve Gucci işbirliğiyle moda ve müzik arasındaki sinerjiyi görünür hale getirdi.

Fotoğraf: Post Malone'un Austin Post isimli markasının defilesi - Getty Images