Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Miu Miu, Versace, Marni, Zegna. Dünyanın en büyük moda reklam kampanyalarının ardındaki isim, Giovanni Bianco şirketinin ortağı Kevin Tekinel ile tanışın. Dersimiz ‘Creative Direction 101'
Miu Miu, Versace, Marni, Zegna. Dünyanın en büyük moda reklam kampanyalarının ardındaki isim, Giovanni Bianco şirketinin ortağı Kevin Tekinel ile tanışın.
Bütün o parıltılı dünya, büyük prodüksiyonlu çekimler, defileler ve ‘bizimle oturamazsın’ tavrını hesaba katınca moda endüstrisi kimi zaman insanlıktan uzakmış gibi gözükebiliyor. Ama aslında orada da kural değişmiyor: Moda dünyasında da işinde başarılı olan, insani dokunuşu işinin merkezine koyan. Sanata yakın durmak ve sanat ile diyalog kurmak da bunu gerektirmiyor mu zaten? Özgür bir şekilde kendi sesinle konuşabilmek ve etrafındaki senden farklı varoluşların seslerini dinleyebilmek.
Kevin Tekinel’e kim olduğunu sorduğumda, hemen cevap veremeyip, "Şimdi işimle cevap versem bu doğru olacak mı?" diyor. Verdiği cevap büyük bir mesaj. Gerçekten de bugün bize kimsin diye sorulduğunda hangimiz işimizi ve işimizde ne yaptığımızı söylemekten farklı bir cevap veriyoruz? Bir insanın kim olduğunu işi tanımlamamalı. Günün sonunda Kevin’in başarısı da mesajları iyi vermesinden gelmiyor mu zaten? Giovanni Bianco şirketinin ortağı Kevin Tekinel ile ona dünyanın en büyük moda reklam kampanyalarını çektiren mesleğini, Türkçede adını tam koyamadığımız, moda reklamcılığı/sanat yönetmenliği/creative direction’ı konuştuk.
Bir de Kevin’in hazırladığı, kendisi adına konuşan, ona ilham veren görsellerden oluşan moodboard var tabii.
GIVENCHY/ 2016 ILKBAHAR YAZ, FOTOĞRAF: MERT AND MARCUS STYLIST :CARINE ROITFELD, MAKYAJ: LUCIA PIERONI, SAÇ :ORLANDO PITA
- Senin için hayatta en önemli şeyler nelerdir?
Sevdiğim ve de önem verdiğim insanlarla vakit geçirmek, değerlerimi bilmek.
- Favori motton?
Geriye bakma, geçmişe veya geleceğe odaklanma, şimdide yaşa. Geçmişte yaşarsan depresyona, gelecekte yaşarsan da paranoyaya yakın oluyorsun. Şimdide kal.
- Sence yaratıcılık ne demek?
İş bağlamında yaratıcılıktan konuştuğumuzda her şey değişebiliyor. İdeal olarak yaratıcılık limitsiz olmak, kural olmadan doğru olduğunu hissettiğin, içinden gelen şeyi dışarıya aktarmak. Ama gerçek hayatta durum böyle değil. Benim işimde mesela, her zaman dışarıdan gelen istekler ve kurallar var. Müşterileri ve bütçeleri düşündüğünde ve yaratıcılığa iş anlamında baktığında ne yazık ki ideal olan tanım kaybolabiliyor. Yaratıcılık ütopik olarak sınırsız olmak demek. Yaratıcılığa hangi bağlamda baktığın çok önemli. Benim işim ressamınkinden farklı, ticari de bir yanı var.
TRADEMARK/ 2015 SONBAHAR KIŞ, FOTOĞRAF: WILLIAM WEGMAN STYLIST : SARA MOONVES
- İşini tanımlar mısın?
‘Creative direction’ biraz çöpçatanlığa benziyor bana kalırsa; doğru müşteri için doğru fotoğrafçı, yönetmen, stylist’den oluşan en iyi grubu kurmaya çalışıyorsun. Harika insanlarla ve markalarla çalışıyorsun, görseller ve hikayeler yaratıyorsun o markaların insanlarla iletişim kurmak istediği şekillerde. Aslında bir bakıma moda reklamcılığı da denilebilir buna.
- Süreç nasıl işliyor? Sen nasıl çalışıyorsun?
Her marka farklı, her markanın farklı ihtiyaçları var. Önce tasarımcıyla konuşuyorsun, iletişim takımıyla, ve onların ilhamından yola çıkıyorsun, koleksiyona ve şova ne ilham verdi? Her şey bu noktada başlıyor, biz şova gidiyoruz, ekiple konuşuyoruz ve büyük bir araştırma başlıyor, kitaplar, filmler, hepsinden başka konseptler yaratıyoruz ve o 4-5 farklı konsepti sunuyoruz müşteriye. Buna paralel olarak yönetmen ve fotoğrafçı isimleri de öneriyorsun o her tekil konsept için. Mesela bir tanesinde sokaklarda olacak belgesel tarzda fotoğraflar yapmak istiyoruz örneğin, 70’ler Amerikan sokak stili diyelim. Buna paralel olarak bu fikir üzerinde beraber çalışabilieceğin fotoğrafçılar öneriyorsun, müşteri karar veriyor ve sen çekimi planlıyorsun. Her şey markalara göre değişiyor, Safari koleksiyonsa safari çekmek istiyor bazen marka, bazıları koleksiyona sadık kalmak istiyor. Müşteriyi ve ne istediğini bilmek önemli. Bazı tasarımcılar çok kesin istediklerinde. Bu süreçte önemli olan adapte olabilmek, Zegna’ya yaptığını Prada’ya yapamazsın, vizyonunu her markaya göre ayarlamalısın çünkü hepsinin DNA’sı farklı.
Çekimin ardından post production geliyor. Post production işin büyük bir kısmı artık, bütün layoutları orada yapıyorsun çünkü. Artık internetle çok fazla farklı versiyonlar var; Snapchat, Instagram… Doğrusunu söylemek gerekirse post production daha uzun sürüyor çekimden.
- Senin vizyonun, ne kadar işin içinde, yaptığın işte ne kadar Kevin, sen varsın?
Bu dünyanın en yaratıcı işi değil. Sana verilen iş ile olanı bir bakıma daha iyi yapacaksın. Kolektif bir süreçten bahsediyoruz, fotoğrafçı, stylist, saç ve makyaj ile de çalışacaksın. Senin vizyonun değil esas olan, toplu bir şey ve de aslında bu her şeyi daha güzel yapıyor, bütün o yaratıcı insanlarla beraber çalışmak çok güzel.
MIU MIU/ PARFÜM, FOTOĞRAF: STEVEN MEISEL STYLIST : OLIVER RIZZO, SAÇ: GUIDA, MAKYAJ: PAT MCGRATH
- Kevin’in methodu nedir bu süreçte?
Ofisimizde post production, video ve araştırmayı da içeren bölümlerde çalışan 25 kişi var. Ben bütün bunları yönetiyorum aslına bakarsan. Müşteriden brief geliyor ve araştıma başlıyor. Ekibinle birlikte yürüttüğün ve de beraber yarattığın bir süreç bu aslında. Diğer yandan film her zaman büyük bir ilham kaynağı oldu benim için, sinema eğitimi aldım çünkü.
- Kime iyi bir ‘Creative Director’ dersin?
İyi bir iletişimci olana. İnsanları dinleyebilmek, beraber çalıştığın insanlar arasında iyi insan ilişkileri ile iyi bir köprü olabilmek çok önemli. İyi bir bağlantı noktası olup bütün insanları bir araya getirebilmelisin.
- Bir mesaj en iyi hangi şekilde iletilir?
Mesaja bağlı, mesajı kime ulaştırmaya çalıştığını bilmen lazım. ‘Bunu satın al, bu bitkiye ihtiyacın var’ diyorsan mesela bu mesajı mesaja uygun bir iletişim kanalı ile iletmelisin. Mektup yazacaksan bu farklı email atmaktan. Ben mesela sana elimle bir şey yazsam bu benden sana gelecek bir mailden farklı bir şey, ne iletmek ve o ilettiğini nasıl iletmek istiyorsun?
DSQUARED2, FOTOĞRAF: STEVEN KLEIN
- En çok hoşuna giden çekim?
Bazı çekimler beraber çalıştığın grupla ve de o anda hissedilen duygularla alakalı olarak daha iyiymiş hissi veriyor sana, ancak bu durum sonucun da bu hissiyatla paralel olarak olumlu olacağı anlamına gelmiyor. O yüzden büyük resmi görebilmek ve ‘o anda’ kaybolmamak önemli.
- İyi bulduğun bir kampanya?
90’larda olan kampanyalar daha cesurdu. Moda reklamı hakkında konuştuğunda aslında satıştan bahsetmiyorsun, orada satmıyor güzel resim yaratıyorsun. Modada fikri satacaksın, bir fanteziyi, yaşam biçimini. Helmut Lang’in bir reklam kampanyasıydı. Siyah Beyaz Mapplethorpe fotoğraflarının yanına, Lang’in logosunu koymuşlardı, zaten herkes biliyordu Lang’in ne yaptığını ve bir şey göstermene de gerek yoktu, koleksiyonla veya o sezonla alakası yoktu kampanyayla, Helmut Lang’in konuştuğu kitleye o fikri satıyordun.
- Zevk dediğimiz olgu yargılanabilir bir şey mi sence?
Yargılanamayan bir şey, çok kişisel. Zevk dediğimiz şey şu anla ve momentum ile de alakalı, stiller ve trendler var, bazı şeyler sürekli değişiyor ve bu trend olan şeyler zevk olarak adlandırdığımız nosyonu etkiliyor. Bazen kötü zevk de iyidir. Garip ve anlaşılmaz bir şey. Kötü zevk daha ilgi çekici.
MARNI/ 2016 ILKBAHAR YAZ, FOTOĞRAF: TOM HUNTER STYLIST : LUCINDA CHAMBERS, SAÇ: SAM MCKNIGHT , MAKYAJ: TOM PECHEUX, SET TASARIMI: ANDREA STANLEY
- Bir çekim ne kadara mal oluyor?
5 bin dolardan 500 bin dolara kadar değişebilir maliyet, bu meblayı ortaya çıkaran bir sürü değişken var. Ama eğer Kate Moss’u istiyorsan Kate Moss için ödemelisin.
This Jurgen Teller Print I got in London
John Baldessari Skateboards
Picasso Sculpture by NYU
Michael Borremans The Angel, 2013
NY
Giovanni Bianco, Deer Dana
Sunset in the Morrocan desert
This 1989 Cover
Erol Akyavas' Perverse illustrations
Vintage Libuse Niklova toys
Vintage Playing Cards
Kapak Fotoğrafı: Alessio Boni