Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Hayatın zorlayıcı anlarına inat, iyimserliği tasarımın odağında tutan takıları, kendi adını taşıyan markanın yaratıcısı Güneş Deniz anlattı.
Güneş Deniz, Osmanlı’dan miras kalan geleneksel üretim tekniklerini modern ve eğlenceli tasarımlarda sentezliyor. Adı-soyadı gibi optimist hisler yaratan parçaların hikayesini, Güneş Deniz’den dinledik.
Boston’da Northeastern Üniversitesi’nde İşletme ve Pazarlama bölümünü okurken üçüncü senemde tatil için İstanbul’a geldiğimde kendimi Kapalıçarşı’da ustaların yanında takı üretirken buldum. İlk koleksiyonumu o zaman yapmış, ürünleri New York’ta satmıştım. Mezun olduktan sonra New York’a taşındım ve Parsons School of Design’da Moda Tasarımı üzerine yüksek lisans eğitimi aldım. Bu sırada takı tasarımcılarının yanında staj yaptım, 2012 senesinde ise Türkiye’ye döndüm ve işi ustalarından öğrenmek üzere beş sene boyunca haftanın her günü Kapalıçarşı’da sayısız atölyeye girdim, sayısız ustayla tanıştım. Bu arada hayranı olduğum Sevan Bıçakçı’nın yanında çalışma fırsatım da oldu. Kısacası alaylıyım diyebilirim. Bugün hâlâ aynı keşif duygusu ve heyecanla yeni koleksiyonlar çıkarmaya devam ediyorum.
Hayatın tamamen algıdan ibaret olduğuna inanıyorum; çevremizde olan biteni nasıl görmek istersek öyle görürüz. Haberlerde sürekli üzücü şeyler duyuyoruz ya da bazen hayat bizi zorlayabiliyor. Ben de bütün bunlardan sonra ve bunlara rağmen hayatın ne kadar güzel olduğunu hatırlamamızı sağlayan bir dünya sunmak istiyorum. Optimist olmaya dair ilham veren aslında hayatın kendisidir, bu da bir bakış açısıdır. Nasıl çocukken en ufak şeylerden bile mutlu olurduk, heyecanlanırdık. Büyüsek de, yaşlansak da o heyecanı içimizde yaşatmak istiyorum.
7’den 70’e kendini genç hisseden, espri anlayışı ve hayal dünyası güçlü olan, kendine güvenen, sanata değer veren kişilere hitap ediyorum.
Bana ilham veren, güçlü, fark yaratan ve hayat dolu kadınların üstünde görmek isterdim. Sofia Coppola, Amal Clooney, Emma Stone, Phoebe Waller-Bridge, Anna Wintour, Iris Apfel, Oya Eczacıbaşı, Betûl Mardin, Güler Sabancı, Odile Decq ve Frida Escobedo, aklıma ilk gelenler.
Sedefe karşı özel bir ilgim var; öncellikle sedef kakması bizim geleneklerimize ait bir işçilik. Bunun devamlılığını sağlamak, hatta yurtdışında tanıtmak beni gururlandırıyor. Aynı zamanda üzerindeki yanardöner gökkuşağı renklerine bayılıyorum, sedefe her baktığımda doğanın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlıyorum. Mine işçiliğini son koleksiyonumda ilk defa kullandım ve bundan sonra mine de vazgeçilmezlerimden olacak gibi duruyor. Mine aslında bir çeşit boya, mineyi kullanarak rengarenk tasarımlar elde edebiliyorum. Onun dışında ahşap, resin, doğal taşlar, sentetik taşlar, pırlanta ve inci gibi değerli taşlar, altın, gümüş, bakır gibi birçok malzemeyi karıştırmayı çok seviyorum. Benim için ne kadar malzeme o kadar eğlence demek. Safe Space koleksiyonumda uzay mekiği, astronot, güneş ışınları gibi daha figüratif formlar kullandım. Memphis Bazaar koleksiyonumda ise soyut çalıştım ve yorumu müşterilerin hayal gücüne bıraktım. Net figürleri sevdiğim kadar soyut şekillerin bazı şeyleri hayal gücüne bırakmasını da seviyorum. Gelecek koleksiyonumda figürlerle soyut şekilleri birleştirmeyi düşünüyorum.
Her ne kadar tüm tasarımlarımı farklı sebeplerden seviyor olsam da, birini seçecek olsam Ettore küpeleri seçerdim. Ettore’nin birbirinden bağımsız ama ilişkide olan farklı şekilleri tasarımın eğlenceli tavrını, hafifliği zarafetini, ince işçiliği ise kalitesini gösteriyor.
İnternet sitem gunesdeniz.co üzerinden yaptığım satışlara ek olarak, yurtdışı satış ağımı genişletmeyi planlıyorum. Şu anda her şeyi tek başıma yapıyorum. Yakın zamanda pazarlama, strateji ve operasyon odaklı bir ortak bulmak, araştırma ve geliştirme departmanı kurmak, yeni malzemeler ve üretim teknikleri geliştirmek istiyorum. Uzun vadede ise hayalim global bir aksesuar markası olmak.