Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Protein, vücudumuzun görevlerini yerine getirebilmesi için ihtiyacı olan makro besin türlerinden biridir. Birçok insan protein ihtiyacını hayvan etinden, özellikle de tavuk etinden karşılamaya çalışmaktadır fakat günümüz tavuklarının bazılarının sağlıksız koşullarda yetiştirilmesi, bu tür tavukların sağlıksız ve lezzetsiz olmalarına neden olmaktadır.
Bir hayvan etinin besin değerlerini, o hayvanın yaşam tarzı, özellikle de beslenme şekli belirler. ‘Köy tavuğu’ olarak hitap edilen tavuklar, serbest gezen ve hem sağlıklı yem, hem de yeşil ot ve solucan yiyen hayvanlardır. Günümüz tavuklarının bazıları ise neredeyse hiç hareket etme şansı bulamadıkları, gün ışığından yoksun ortamlarda yetiştirilmekte ve GDO’lu yemler ile beslenmektedir. Yeşil ot tüketmeyen tavukların Omega 3 seviyeleri olması gerektiğinden daha düşük, Omega 6 seviyeleri ise olması gerektiğinden daha yüksek olur. Izgara sardalye tarifimizi verdiğimiz yazımızda, Omega 3 ile Omega 6 yağ asitlerinin dengesizliğinin neden olabileceği komplikasyonlardan bazılarına değinmiştik... Bu tavuklara ayrıca, yaşadıkları olumsuz koşullarda hastalanmamaları için, çeşitli ilaçlar verildiği söylenmektedir. Normalde seksen bir gün olmadan kesilmemesi gereken tavuklar, ortalama kırk beş günde kesilebilecek hale gelmektedir, getirilmektedir. Bu koşullar doğaya aykırıdır, doğaya aykırı olan insan doğasına da aykırıdır!
Peki bir tavuğun doğal koşullarda yetiştirilmiş olup olmadığını nasıl anlarız?
1- Pişme süreci: Yukarıda bahsettiğimiz türde sağlıksız koşullarda yetiştirilen tavukların pişirme süreleri ortalama on beş ile yirmi dakika arasındadır. Halbuki doğal köy tavuğunu pişirmek bir saati bulur.
2- Rengi: Serbest gezen tavuğun but rengi, ayaklarını sıkça kullandığı için, pek hareket ettirmediği göğsüne kıyasla daha koyu olur. Aldığınız tavuğun butları göğsüne kıyasla daha koyu renkte değilse, bu serbestçe dolaşmadığı anlamına gelir.
Günümüzde birçok insan detoks ihtiyacı duymakta, geçmişte ise böyle bir ihtiyaç yoktu; bu durum detoks ihtiyacı duyan insanların, toksik bir hayat tarzı yaşadıklarını gösteriyor. Günlük hayatımızda kimi zaman isteyerek, kimi zaman ise istemeden maruz kaldığımız birçok toksik madde var. Raf ömrünü uzatmak amaçlı kullanılan maddelerin bazıları vücutta toksik etki yaratabiliyor. ‘Anneannenin tanımayacağı hiç bir ürünü alma!’, söz konusu durumdan kendimizi korumak için kullanabileceğimiz pratik bir slogan.
USLA ekibi olarak, yukarıda belirtmiş olduğumuz faktörleri göz önünde bulundurarak, doğanın bize mevsiminde sunmuş olduğu sebzeleri, doğal koşullarda yetiştirilmiş tavuğumuzu ve sağlığımız açısından birçok yararı olan baharatları kullanarak bir menü sunmak istedik sizlere: YEMEĞİN ADI Fırınlanmış Kandıra Tavuğu, Çıtır Bamya, Izgara Sebzeler ve Ev Yapımı Ketçap
Şimdiden afiyet olsun.
Fırınlanmış Kandıra Tavuğu, Çıtır Bamya, Izgara Sebzeler ve Ev Yapımı Ketçap
Malzemeler
Fırınlanmış Tavuğu için;
Kandıra tavuk, 1 adet bütün
Deniz tuzu, 300 gr
Su, 5 lt
Karabiber, yeterince
Biberiye, 2 dal
Çıtır bamya için;
Bamya, 150 gr
Deniz tuzu, yeterince
Karabiber, yeterince
Paprika, yeterince
Izgara sebzeler için;
Sarı dolmalık biber, 1 adet
Kırmızı dolmalık biber, 1 adet
Havuç, 1 adet
Yeşil biber, 1 adet
Klarife tereyağı, 1 yemek kaşığı eritilmiş
Tuz-karabiber, yeterince
Taze kekik, 1 dal
Ev yapımı ketçap için;
Soğan, 2 adet
Sarımsak, 1 diş
Domates, 1 lt, 4’e bölünmüş
Kırmızı biber, 1 adet, közlenmiş
Kırmızı şarap sirkesi, 120 ml
Acı toz biber, yeterince
-300 gr tuzu 5 lt suyun içerisinde çözdürüp ‘brine’ hazırlayın. Temizlenmiş tavuğu bir gün önceden veya min. 6 saat önceden bu suyun içerisine bırakıp dolapta saklayın. Brine içinde saklamak fırınladığımız tavuğun kurumadan daha sulu bir şekilde pişmesini sağlar. Bir diğer avantajı ise tuzun ürüne homojen bir şekilde nüfuz etmesidir.
-Min. 6 saat brine’de beklettiğiniz tavuğu fırınlamadan önce karabiberle ovun. Kıyılmış biberiyeleri eliniz yardımıyla mümkün mertebe derinin altına yerleştirin ve 180 °C’de 50 dk. kadar fırınlayın. Pişme esnasında tepsinin altında biriken sıvıları tekrar tavuğun üzerine dökerek daha lezzetli sulu pişmesini sağlayabilirsiniz.
-Bamyaların sert olan uç kısımlarını bıçağınız yardımıyla küçültün.
-Kaynayan tuzlu suda 1 dk kadar haşladığınız bamyaları buzlu suyun içine atıp fazla pişmeyi önleyin.
-Kağıt havlu ile iyice kuruladığınız bamyaları ızgara veya ızgara tavaya yerleştirip renk aldırın.
-Baharatlarla tatlandırın ve sıcak tutun.
-Sebzeleri istenilen büyüklükte doğrayıp az miktarda klarife tereyağı, tuz ve baharatlarla tatlandırın. Izgarada pişirin.
- Soğanları julyen kesip karamelize olana kadar soteleyin. Renk almaya başladığında zaman zaman su ekleyerek iyice kahverengi olana kadar devam ettirin.
-Sarımsakları ekleyin. Kabaca doğranmış domates ve közlenmiş biberi ekleyip orta ateşte 5-10 dk. kadar pişirin.
-Kırmızı şarap sirkesini ekleyip koyulaşana kadar yaklaşık 20 dk. çektirin.
-Acı kırmızı biberle tadını ayarlayın.
-Süzgeçten geçirip saklayın.
-Hazırladığınız malzemeler ile tabağınızı oluşturun