Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Sanal dünyanın “sanal”lığı artık yalnızca adında kaldı. Bugünün gerçeğini, internet dünyasında ve sosyal ağlarda yaşıyoruz. Ve şimdi size sonsuza dek tartışabileceğiniz bir soru soruyoruz: Sosyal medyada aldatmanın sınırı nerede başlar?
Fotoğraf: Ellen Von Unwert
Bazen her şeyin daha basit olduğu bir zamana ışınlanmak ve mümkünse hep orada kalmak istiyorum. Öyle çok da eskileri düşünmeyin. Mesela ilk iPod’un çıktığı, sosyal medyanın hayatı henüz komplikeleştirmediği, Yonja’nın egemenliğini sürdürdüğü, Tumblr gibi masum görünen blog sitelerinin gizli sanal seks platformları olmadığı, Instagram DM’den birilerine “yürünmediği” ve aldatmaların halen yakadaki ruj lekelerinden anlaşılabildiği 2002 benim için uygun. Aldatma olgusunun büyük bir transformasyona uğradığı 2016 yılında ise artık sevgilinin arkandan bir iş çevirip çevirmediğinin işaretleri, kulağa sinematografik gelse de, yakada ruj izinde değil.
Küçük ipuçları artık Facebook feed’inde, Instagram’da başkalarının kimi takip edip like’ladığını görebildiğimiz activity feed’de, zaman zaman göz ucu ile bakılan Whatsapp mesajlarında, sevgilinizin Tinder kullanıp kullanmadığını 5 dolara ortaya çıkaran Swipe Buster gibi aplikasyonlarda ve eğer Murat Boz ile sevgiliyseniz, belki magazin sayfalarında. Hatırlayın, geçen Eylül’de eski sevgilisi Eliz Sakuçoğlu’nun Instagram’da bir videosunu beğenen popüler şarkıcıyı muhtemelen pişman eden like, magazin servisleri tarafından “Aslı Enver ile Murat Boz ayrılıyor mu” haberlerine dönüştürülmüştü.
Her birimizin cep telefonunun birer uçak kara kutusu kadar gizli, dokunulmaz ve ulaşılmaz bilgiler içerdiği şu günlerde, başımıza siber örtleşmenin sebebiyet verdiği irili ufaklı problemlerin gelmesi an meselesi. Üstelik bu sadece Boz’un sevgilisinin değil, arkadaşlarımın, uzaktan tanıdıklarımın ve tabii ki benim de başıma geldi. Geçtiğimiz aylarda bir gün kendimi erkek arkadaşıma, “Bana karşı dürüst ol, benimle birlikteyken başka kızlara selfie göndermek istediğin bir ilişki mi yaşamak istiyorsun” diye sorarken bulduğumda, işin artık çığırından çıktığına iyice emin oldum.
Çünkü 2016’nın hiper komplike gerçekliğinde artık sıradan monogamik, poligamik, açık ilişki sınırlarında yaşamıyoruz. Bugün hepimiz monogamik ama başka birine selfie gönderen, monogamik ama eski sevgilisi ile like’laşan, poligamik ama beraber olduğu kişiler haricinde sosyal medyada pek bir kimseye yanaşmayanlar gibi sonsuzluğa uzayan tanımlar evrenindeki küçük yıldızlarız. Ve bu yeni evrende, psikoterapist Esther Perel’in de Ted Talk’unda dediği gibi, aldatmak kolay, aldattığını gizlemek ise hiç olmadığı kadar güç. Tabii iletilerin açıldıktan sonra yok olduğu muzır Snapchat ve ben tam bu yazıyı yazmadan bir gece evvel ilginç bir tesadüfe çıkıveren Instagram’ın aynı Snapchat’te olduğu gibi, bakıldıktan sonra yok olan yeni ört dostu stories’lerini saymazsak. Peki sosyal medyada olup bitenin ne kadarı flört, flörtün ne kadarı aldatma?
Uzun süredir mutlu bir monogamik ilişkisi olan arkadaşım Gökhan, sosyal medya etkileşiminin ört sayılması için kesinlikle karşılıklı olması gerektiğini, aksi takdirde tatsız bir stalk sınıfına düşeceğini söylüyor. “Kuvvetle muhtemel karşılıklı beğenilerle başlar, taraflardan biri takibe alır, ardından ilk selamlaşma DM’leri başlar” diyor ve ekliyor, “Konu hızla reele geçmiyorsa, yakın çevrenizin kolayca tespit edebileceği mecraların dışında bir platformda sürüyorsa, tara ardan en az birinin gizli kapaklı işler çevirdiğini düşünebiliriz.”
İki senedir evli olan arkadaşım Cem de sorusu ile karşı cinse basılan like’ların manidarlığının altını çiziyor, “Herkes Instagram’dan birbirlerinin fotoğra arını beğenerek başlayıp, sonrasında sevişmek için buluşmuyor mu?” Evet belki her beğeni ve takip bir sekse davet değil, ancak yazılı kuralların var olmadığı sosyal medya evrenindeki eylemlerimizin, ilen yaptıklarımız kadar, hatta belki daha fazla ağırlık taşıdığı kesin.
ABD’de boşanma avukatlarının yüzde 81’inin sosyal medya dolaylı boşanmaların arttığını söylemesi de cabası. Yani olay aslında kendinize soracağınız basit bir soru ile çözülebilir: Şu an telefonunuzu istediği gibi bakması için sevgilinize verme fikri sizi endişelendiriyor mu? Cevabınız evet ise Instagram, Facebook veya bilumum sosyal medya kanallarından yapılan flörtleri, fiziken yapma fikri size ve ilişkinizin dayandığı temellere ters geliyorsa ve bunları saklama gereği duyuyorsanız, tebrikler!
Artık siz de nur topu gibi bir siber aldatma sahibi oldunuz! Flirting, dating and breaking up within new media environments (Yeni medyada, flört, ilişki ve ayrılık) makalesini kaleme alan ve Melbourne’da La Trobe Üniversitesinde öğretim üyesi Joni Meenagh da bunu doğruluyor: “İnternette gerçekleşen iletişim daha ‘az’ bir iletişim türü değildir. Sadece farklı bir alana aittir.”
Zaten arkadaşım Ayşen’in de söylediği gibi, internetin aşk hayatlarımız için yaşam destek ünitesi haline geldiği bu çağda, aldatmanın sadece ziki temas ya da görüşme olursa “aldatma” sayılması fikri biraz saçma değil mi! Ünlü psikoterapist Perel de, Ted Talk konuşmasının devamında aldatmayı gizli tutulan bir ilişki, duygusal bağ ve cinsel kimyanın bir bütünü olarak tanımlıyor ve Marcel Proust’tan bir alıntı yaparak bizi kalbimizden vuruyor: “Aşktan sorumlu olan şey aslında karşımızdaki kişi değil, beynimizdir.”
Bütün sosyal medya muğlaklığının içerisinde kesin olan iki şey var. Birincisi, evet, sosyal medya sadece güzel yemekler ve tatlı şişko kediler için yaratılmış rafine bir sevimlilik ortamı değil; aynı zamanda karşı cinse ulaşımı hiç olmadığı kadar kolay kılan bir flört ve belki de sekse davet mecrası. İkincisi ise sevgililerimizin beyinlerini, like’larını, karşılıklı takipleşmelerini ve rahatsızlık duymamıza sebebiyet verebilecek durumları kontrol etmenin mümkün olmaması ve aslında bu kontrol ihtiyacının oldukça sıkıcı ve gereksiz olduğu. Ne de olsa kimse, sevgilisinin kimi beğendiğini takip etmek için activity feed’de geçen, huzursuz ve sanal bir ömür istemez. Güven, iletişim ve birkaç like’lık zararsız flörtlere de izin veren kişisel alanın sağlıklı bir miktarda olduğu ilişkiler hepimizin hayali.
South Park’ın şu sıralar yayınlanmakta olan 21’inci sezonunda bir dizi akıl almaz olaylar sonucunda Colorado’da bir kasabanın hack’lenerek herkesin internet geçmişlerinin ortaya dökülmesi sonucunda ortam tam anlamıyla dağılır. TV muhabiri, “Hack’lenme yaşandığından beri kasaba tamamen savaş alanına döndü. Bir dizi cinayet, intihar vakası ve cinnet geçirenler oldu. Fort Collins’te yaşayan herkesin de artık boşanmış olduğunu öğrendik” der. Her ne kadar dizide yaşananlar satirik bir mübalağa da olsa, kara kutularımızın sebebiyet verebileceği “savaş alanları”nı önlemenin yolu, konuşarak, hep ve hiç bıkmadan konuşarak, sürekli değişebilen ilişki sınırlarını belirlemeye gayret etmek. Ya da ilk zaman aracına atlayıp 2002’ye ışınlanmak!
Bu aşkın bir gün bitebileceğine kim inanırdı ki? Dünyanın en yakışıklı erkeğiyle, en güzel kadını bir arada. Ne yazık ki, ayrılık ve boşanma süreci kendileri kadar güzel ilerlemedi. Brad Pitt'e, FBI tarafından soruşturma bile açıldı. Detaylar burada.
Keşke ayrılmasalardı dediğimiz bir çift de Lady Gaga ve Taylor Kinney. Eylül'de yeniden bir araya geldiklerine dair haberler çıksa da, henüz resmi bir açıklama yapılmış değil.
Johnny Depp’in özel hayatında işler bir türlü yoluna girmiyor. O, bahtı pek güzel olmayan yakışıklılardan. Amber Heard ile 15 aylık evliliğini bitirme kararı alan Depp, ayrılık esnasında çıkan sansasyonel haberlerle de çok sarsıldı.
2016'da bizleri üzen bir ayrılık haberi de Bella Hadid ve The Weeknd cephesinden geldi. Fazla söze hacet yok. İkilinin ilişkisini başlangıç tarihinden bitiş gününe kadar buradan takip edebilirsiniz.
2012'den bu yana basına verdikleri birbirinden güzel karelerle gayet mutlu görünen Jennifer Lopez ve Casper Smart, geçtiğimiz Ekim ayında yolları ayırdı. İddiaya göre bu aşkın bitmesindeki neden Casper'ın, Jennifer ile bir yardım gecesine katılmak yerine, soluğu erkek arkadaşlarının yanında almasıydı. Eğer doğruysa, Casper daha 29 yaşında. Bu gerçeği göz ardı etmeden, anlayışlı olmayı deneyebilirdin sevgili Jennifer Lopez.
2016'nın en kafası karışık aşığı kesinlikle Taylor Swift. Calvin Harris ile yaşadığı aşkın neden bittiği hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler, tıklayın.
Taylor Swift'in, biten ilişkisinin hemen ardından Tom Hiddleton ile yeni bir aşka yelken açmasıyla, Calvin Harris hayranlarının "Taylor Swift, ne kadar da çabuk unuttu!" sitemlerini duyar gibiydik.
Ne yazık ki, bu aşk tahmin ettiğimizden daha kısa sürede bitti. 2017'de yeni aşklarda görüşmek üzere Taylor!
10 yıllık bir aşkı bitirmek için gerekçenizin çok sağlam olması gerekir. Diane Kruger ve Joshua Jackson'ın arasında tam olarak ne geçti bilemiyoruz ama belki 2017'de birbirlerine bir şans daha verirler. Ne dersiniz?
Mariah Carey ve milyarder nişanlısı James Packer da 2016'yı ayrılık kararıyla bitirenlerden. Ünlü iş adamının özel hayatına olan düşkünlüğüyle, Mariah Carey'nin hayatında patlayan flaşlar birleşince ayrılık kaçınılmaz olmuş.
Sia ve Erik Anders, 2 yıllık evliliklerini bitirme kararı aldılar. Fırtınalı yaşanan ayrılık süreçlerine baktığımız da, onların ayrılık süreci gayet sakindi. Birbirleriyle arkadaş kalacaklarını dahi duyurdular.
Listenin en genç çifti: Brooklyn Beckham & Chloe Moretz. Romantik bir yaz aşkının ardından sonbahar ve kış sezonunun şiddetli iklimine dayanamayan ikili, her şeye rağmen tadında ayrılmayı başarabildi.