Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Kokunun tat almak konusunda ne kadar önemli olduğunu hepimiz şüphesiz ki çok iyi biliriz. Koku alamasaydık tat da alamayacağımız, küçük yaşlardan itibaren eminim ki annelerimiz tarafından uygulamalı olarak öğretilmiştir bize. Tadını sevmediğiniz ama içmek zorunda olduğumuz bir öksürük şurubu, en az bir ya da iki kez burnunuz kapatılarak ağzımızdan içeri dökülmüştür. Yoksa siz öksürük şurubu sevenlerden miydiniz?
Bu yazıyı yazarken çocukluğumdaki kokuların aslında görsel hafızamın oluşmasında ne kadar önemli olduğunu fark ediyorum. Ve olaylardan çok, kokuların görsel kodlarla kaydedildiğini. Mesela lavanta, ıhlamur ve gül. Çocukluğumdaki ilkbahar esintileriyle aklıma kazınmış en keskin kokular. Lavantalar küçük Fransız güpür keselere doldurulup gardıroplarda ve çekmecelere konulurdu; hem güzel koksun hem de güve gelmesin diye. Ihlamurlar toplatılıp terasta güzelce kurutulurdu; kışın biri hastalanırsa tarçın ve limonla kaynatılarak şifa olsun diye. Güller ise goncayken reçel, rengi pembeden kırmızıya dönüp biraz iriye kaçınca ise kavanozlara doldurulup şurup ve şerbet yapılır, sokakta oynayan çocuklar serinlesin diye onlara dağıtılırdı.
İşte ben de tam bu niyetle içinizi serinletmek üzere Gül Sorbe tarifi paylaşacağım bugün sizlerle. Ama tüm bu gül anılarının birden hafızamda belirmesinin aslında bir nedeni var; o da Şeyda Hanım!
Şeyda Hanım, eşi ve iki kızları, Tom’s Kitchen İstanbul’u açıldığımız tarihten itibaren düzenli olarak her hafta ziyaret ederler ve birlikte uzun uzun özellikle yemek konularında sohbet ederiz. Bir gün tıpkı sizlere anlattığım gibi, kendisine de çocukluğumla ilgili anıları paylaşırken, gül reçeli ve şerbeti yapımından bahsederek, annemin gül suyu yaparken limon tuzu eklediğini anlattım ve artık o kadar özel gülleri bulamadığımızdan, o kadar lezzetli şerbetler de yapamadığımızdan dert yandım. Aradan yaklaşık iki ay geçtiktan sonra Şeyda Hanım tarafından İran’dan benim için özel toplatmış olduğu bir koca torba dolusu gonca gül yaprakları bana ulaştırıldı.
İşte o yaprakların suya verdiği renk ve aroma ile yapmış olduğum Gül Sorbe tarifi…
Gül Sorbe
Gül Suyu Tarifi:
15 adet gül yaprağı
1 lt su
2 gr limon tuzu
Gül yapraklarını soğuk su ile yıkadıktan sonra, cam bir kavanoza doldurun. Üzerine suyu ve limon tuzunu ekleyin, ağzını kapatın.
3 gün boyunca güneş ışığında demlenmeye bırakın. (3.günün sonunda pembe bir su elde etmiş olacaksınız. Biraz daha yoğun bir tat isterseniz suyu süzün ve yeni gül yapraklarıyla 3 gün daha demlendirin.)
Şurup Tarifi:
450 gr su
225 gr şeker
Birkaç dilim limon
Şekerler eriyinceye kadar ocakta ısıtıp, soğumaya bırakın.
Sorbe Yapımı:
300 ml Gül Suyu
280 ml Şurup
İki sıvıyı karıştırıp dondurun. (Bu tarif dondurma makinaları için çok uygundur. Ancak özellikle son yıllarda çok yaygın olan ‘popsicle-çubuklu dondurma’ tarzı servis için de başarılı sonuç verecektir. )