Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Aşçı kimdir? Türk Dil Kurumu sözlüğüne gore aşçı, yemek pişirmeyi meslek edinen kimseye denir.
Peki şef kimdir? Mutfağın önderi, lideridir.!..!
Yemek yapmayı bilmek şef olabilmeyi sağlamaz. Şef olmak için teknik bilgiden çok daha fazlası gerekir. Şef, yaratıcı olmalıdır. Analitik düşünme, sorun çözme, ekip kurma, yönetme becerilerine sahip olmalıdır.
Teknik bilgi ve tecrübelerini, kişilikleri ve yaratıcılıklarıyla birleştirebilen ve farklılık yaratabilen aşçılar ancak şeflik yolunda ilerleyebilirler.
Benim için 20. yüzyılın en iyi şeflerinden biri tartışmasız Salvador Dali.
Dali'nin sanatında olduğu gibi aşçılığı ve şefliğinde de oldukça kendine özgü yaklaşımları var. Büyük aşkı, karısına ait Gala'nın Akşam Yemekleri adlı kitabının illüstrasyonlarını yaparken, 'hors-texte' ve 'gastro esthetic' gibi kavramları, yemek literatürüne armağan etmiştir.
Özellikle 'gastro esthetic'i açıklarkenki şu şözlerini çok severim:
“Aslında sadece anlaşılabilir formda olan şeyleri yemeyi seviyorum. Eğer tiksindirici ve onur kırıcı ıspanak sebzesinden nefret ediyorsam, bu onun şekilsiz oluşundandır."
Dali'nin dehası ve bu dehanın şefliği üzerindeki izdüşümleriyle ilgili ahkam kesmek hadsizlik olur kanaatindeyim.
Ayinesi iştir kişinin fazla söze gerek yok misali, Les Diners de Gala'nın tarif ve eskizlerine bakmanız yeterli olacaktır.
Kitabın ön ve arka kapakları.
Nocturnal Cravings / Chapter 11: Sweets and desserts (Geceye özgü Açlık / 11. Bölüm: Şekerleme ve tatlılar)
Bu da kitaptaki bazı tarfilerin yer aldığı bir sofra görüntüsü.
Dali, Gala ve sofraları
Blogdaki bundan sonraki iki yazımda, Dali ve Gala'nın sofralarına konuk olalım istiyorum.
Onların yemekle ve birbirleriyle olan iştahlı ilişkilerine, kendi tarifleri aracılığıyla şahit olalım.
Dali'nin bize cuma gecesi tavsiyesi: Casanova Cocktail
“Yorgunluk, fazla çalışma ya da sadece gereğinden fazla ayıklık gibi durumlar için canlandırıcı etkisine ihtiyaç duyduğunuz durumlar için oldukça uygun bir kokteyl. Bu da kokteylin denenmiş tarifi. Bu özel karışımın başka bir avantajını da üstüne basarak söylemek gerekirse; genelde ilaç içerken suratınızda beliren mayhoş ifadenin kesinlikle olmayacağıdır”
S. Dali.
1 adet portakalın suyu
1 yemek kaşığı Campari
1 çay kaşığı zencefil tozu
4 yemek kaşığı brandy
2 yemek kaşığı “yıllanmış brandy” (Vieille Cure)
1 tutam cayenne kırmızı biber
* Servis edeceğiniz bardağın dibinde, zencefil tozu ve kırmızı biberi karıştırın.
* Campari, brandy ve eski brandy'i koyup, buzdolabına -hatta buzluğa- koyup 30 dakika kadar bekletin. Dolaptan çıkarıp portakal suyunu üzerne ekleyin ve için ve etkisini bekleyin. Oldukça çabuk etki edecektir.
- Elif Yalın (Mangerie ve Delicatessen)