Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Alaïa markasının yeni kreatif direktörü Pieter Mulier, hayata geçireceği hikayelerin ilk adımını Paolo Roversi’nin kareleriyle yansıtıyor.
Duyduğumuz ilk andan beri Pieter Mulier’in nasıl bir Alaïa yaratacağını merak ediyorduk. Belçikalı tasarımcının instagram hesabı sıkı çalışma süreçlerinden Charles James’in fitting sırasında çekilen portresine, Martin Margiela’nın cam terliklerinden Mulier’in kısa çekimlerine her ne kadar cezbedici görseller sunsa da aslında verilen ip uçları oldukça azdı. Ancak şimdi elimizde çok daha net bir resim var.
4 Temmuz’daki ilk defilesinden önce Mulier, Paolo Roversi’yi davet ederek yeniden yorumladığı Alaïa ikonlarını fotoğraflamasını istedi. Japon ipliğinden örülen sembolik parçalar Roversi’nin chiaroscuro (ışık-gölge) çekimlerinde parlarken Mulier ise onları zarafeti, güzelliği ve duyguları yansıtan bir koleksiyonun tamamlayıcıları olarak görüyor.
Alaïa 2017 yılında aramızdan ayrıldığında ardında moda evinin temellerini oluşturan 30 yıllık titiz ve duygusal bir miras bıraktı. Raf Simons’un sağ kolu olarak geçen 15 yıldan sonra ilk kreatif direktörlük rolünü alan Mulier, “Alaïa el yeteneği konusunda bir dahi olduğu için kıyafetleri nasıl işlediğini görmek çok ilginçti” sözleriyle markanın arşivinde geçirdiği uzun zamanları ve Paolo Roversi iş birliğini anlattı.
Bize Paolo Roversi’yle olan projenizden ve fotoğraflardan bahseder misiniz?
Bu arketipler koleksiyonun ruh halini belirliyor. Aynı zamanda klasik ikonlar olduğu için de onları bir ikonun fotoğraflaması gerekiyordu ve ben de bu yüzden Paolo’yu düşündüm. O da Azzedine’nin yarattığı çekiciliği üst düzey bir zarafete çevirdi. Kadını objeleştirmek yerine yüceltti. Bu şiirsel çekimlerin de amacı buydu. Trendlerin ötesindeki mutlak güzelliği yansıtmak.
Alaïa ailesine katıldığınızdan beri sizi en çok şaşırtan neydi?
Azzedine’nin moda takvimi ve genel olarak zaman kavramı konusunda çok aykırı bir tavrı olduğunu biliyordum. Her ne kadar kendi zamanını kullansa da tasarımları bir şekilde sonsuz olmayı başarıyordu. Richemont’la konuşurken pek çok vintage parça satın aldım ve fark ettim ki hepsinin zamana karşı bir bağışıklığı vardı. Alaïa’da yaratımın kendine has bir süreci var ki bu moda dünyasında çok nadir rastlanan bir durumdur; çünkü zaman aslında lükstür.
Alaïa’ya ait favori bir parçanız ya da bir koleksiyon var mı?
Hiç şüphesiz söyleyebilirim ki 2003 İlkbahar/Yaz koleksiyonu. Bana hala hayal kurdurtabiliyor. Favori parçam ise 1992 yılına ait delikli kemer.
Arşivi nasıl kullandınız?
Ben arşivlerin en derinine kadar indim. Alaïa el yeteneği konusunda bir dahi olduğu için kıyafetleri nasıl işlediğini görmek çok ilginçti. Kendisi aynı zamanda esnek örme kumaşların teknik potansiyellerini deneyimleyen ilk Fransız Couturie’lerden biriydi.
Alaïa’nın özellikle geçirdiğimiz bu pandemi döneminde vücudu saran silüetlerine nasıl yaklaşıyorsunuz? Bu dönem modaya bakış açınızı ne yönde değiştirdi?
Geçirdiğimiz bunca şeyden sonra hepimizin güzelliğe daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ancak burada bahsettiğim mükemmellik ya da bildiğimiz güzellik standartları değil, gerçek duygu. Duyguları aramak zaten bu koleksiyonun da temelini oluşturuyordu. Güzellik daima modanın üstündedir.
İlk defa kendiniz için bir ekip yaratmak nasıl bir histi?
Daha önce Jil Sander’da, Dior’da ve Calvin Klein’da da ekip oluşturmuştum ve şaşırtıcı bir şekilde Alaïa’da bunu yapmadım. Tek başımaydım, ekibe olan saygımdan ötürü sadece bir kişiyle geldim ve hem işlerine olan tutkularına hem de beni çok sıcak bir şekilde karşılamalarına minnettarım.
Raf Simons ve Matthieu Blazy size ne tavsiye verdi?
Acele etme. Saygılı ol. Kendin ol.
Alaïa’nın içinde barındırdığı aile duygusunu nasıl canlı tutuyorsunuz?
Alaïa’nın sahip olduğu aile kavramı gerçek bir erdem. Rue de Mossy’de kesinlikle birbirini seven bir aile var ve bana karşı çok cömertler. Ama durum bundan çok daha fazlası. Azzedine’nin ailesi çeşitli, açık ve demokratik ki bunların hepsi ileride kesinlikle devam ettirmek istediğim değerler.