Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Teoriye göre, ailedeki doğum sıralamanız ya da tek çocuk olmanız, romantik ilişkilerinizdeki dinamikleri etkileyebilir.
İlişkiler söz konusu olduğunda partnerinizle ne kadar uyumlu olduğunuzu anlamak için astrolojiden yararlanan biriyseniz “birth order” olarak adlandırılan yeni bir teoriye bakmanın zamanı gelmiş olabilir. Bu konu uzun süredir aile dinamiklerinde tartışılıyor ve şimdi TikTok'ta birth order dating theory olarak yeniden popülerleşmiş durumda.
Geçmiş ilişkilerinizi düşünün ve eski sevgililerinizin ailenin en büyük, en küçük veya ortanca çocukları olup olmadığını not edin. Ve tabi, sizin doğum sıranız da önemli. Bu teoriye göre, bu kombinasyon, neden bazı ilişkilerinizin uyumsuz olduğu konusunda size açıklamalar getirebilir. Teoriye göre, doğum sırası kişiliğinizi, ilişki eğilimlerinizi ve dolayısıyla ilişki dinamiklerinizi etkileyebilir. Peki teoriye göre kiminle bilikte olmalısınız?
Ailenin en büyük çocukları, kendilerine ve küçük kardeşlerine bakmak zorunda kaldıkları için genellikle güçlü liderlik özellikleri ve sorumluluk duygusu geliştirirler. Bu, güvenilirlik, organizasyon ve hırs gibi güçlü yönlere yol açarken, mükemmeliyetçilik ve yardım istemekte zorluk çekmek gibi sorunlara da neden olabilir. İlişkilerde, duygusal destek veren, sorumlulukları paylaşan ve liderlik yapma eğiliminde olan partnerler, bu özellikleri fark eden kişiler için çekici olabilir. Ancak, eğer partnerlerinin bu özellikleriyle çelişen bir kişiliği varsa, ilişki dengesiz ve huzursuz olabilir. Öte yandan, partnerlerin birbirlerinin bu özelliklerini desteklediği bir ilişki, uzun süreli ve sağlıklı olabilir.
Ortanca çocuklar, aile içindeki dengeyi koruma konusunda başarılı, diplomatik ve uzlaşmacı bir yapıya sahiptirler. Hem büyük hem de küçük kardeşleriyle esnek ilişkiler kurarak daha açık fikirli hale gelirler. Bağımsızlıkları sayesinde kararlar alırken güçlü olabilirler ve aile dinamiklerini anlamak, farklı kişiliklerle etkileşimde bulunmak onları duygusal açıdan zeki kılar. Ayrıca, genellikle sosyal ve arkadaş canlısı olup, diğerlerinin ilgisini çekme çabaları sayesinde çevrelerinde popüler olabilirler.
Ailenin en küçük çocuğu genellikle ‘bebek’ olarak görülüp şımartılmaya eğilimlidir. Bu çocuklar genellikle daha fazla ilgi görmek ister ve duygusal bir tavır sergileyebilirler. Dışa dönük, eğlenceli ve canlı kişilikleriyle öne çıkarlar, büyük kardeşleriyle etkileşimde bulunarak daha sosyal hale gelirler. Bazen en az sorumluluğu onlar taşıdıkları için daha rahat ve disiplinsiz olabilirler, ancak kendilerini ispatlama çabasıyla özgüven konusunda aşırıya kaçabilirler.
Tek çocuklar, tüm zamanlarını yalnız başlarına geçirerek güçlü bir bağımsızlık, öz-yeterlilik ve derin kişisel ilgi alanları geliştirirler. Duygusal olarak olgun hissettiklerinden, daha olgun bir partner arayışında olabilirler. Orta ya da en küçük çocuklar, onların eğlenceli ve oyunbaz doğasına uyum sağladığı için ideal partnerler olabilirler. Bağımsızlıkları nedeniyle, hızlıca duygusal takıntılara girmeyen ve onları olduğu gibi kabul eden birisiyle ilişki kurmak isteyebilirler.
“Birth order” teorisi kesin bir bilim değildir, ancak eğer ilişkinizde zorluk yaşıyor veya aynı dinamikleri tekrar tekrar deneyimliyorsanız, partnerinizin doğum sırasını araştırmak fayda sağlayabilir. Teori sadece doğum sırasının ilişkilerdeki dinamikleri nasıl etkileyebileceğiyle ilgili bir bakış açısı sunuyor. Örneğin, iki büyük çocuk arasındaki ilişki, güç mücadeleleri ve kontrol sorunlarıyla dolu olabilir çünkü büyük çocuklar genellikle liderlik rolünü üstlenmeye eğilimlidir. Diğer yandan, iki küçük çocuk birlikte olduğunda, düzeni kurmakta veya sorumluluk almakta zorlanabilirler çünkü küçük çocuklar genellikle daha az sorumluluk alır ve kurallara uymakta zorluk çekerler. Doğum sırasındaki farklılıklar, iletişim tarzlarını ve ilişkiyi etkileyecek davranışları şekillendirebilir. Ancak, doğum sırası sadece bir faktördür ve gerçek uyum daha derin etmenlere dayanabilir. Paylaşılan değerler, duygusal zeka ve kişisel gelişim gibi faktörler, ilişkinin sağlıklı ve uzun süreli olmasında daha önemli rol oynayabilir.