Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


TikTok’ta popüler hale gelen “swag gap”, ilişki yaşayan bir çiftin kendi aralarındaki tarz, karizma ve özgüven farkını ifade eden, yeni bir tanım. Kimi için bu fark eğlenceli bir çeşitlilik, kimi içinse ilişkide dengesizlik ve ilgisizlik göstergesi olarak görülüyor.
Son dönemde sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan yeni bir ilişki terimi var: Swag gap. Bu ifade çiftler arasındaki tarz, özgüven, enerji ve karizma farkını anlatıyor. Kısacası, bir partnerin dış görünüşüne, modaya ve genel havasına daha çok önem verdiği, diğerinin ise daha rahat, ilgisiz ya da özensiz göründüğü ilişkilerden bahsediyoruz. Ancak mesele yalnızca kıyafetlerle sınırlı değil; bu fark kimi zaman bir enerji, aura ya da yaşam tarzı uçurumu hâlini alabiliyor.
Bu kavram ilk olarak TikTok’ta, kullanıcıların kendi ilişkilerindeki gözlemlerini mizahi bir dille paylaşmasıyla ortaya çıktı. Birçok kişi, “Ben gayet havalı ve özenliyim, ama partnerim sanki umursamıyor” diyerek, aradaki bu farktan yakındı. Kimilerine göre bu durum yalnızca bir estetik uyumsuzluk, kimilerine göreyse ilişki içinde derinlerde yatan bir dengesizliğin yansıması. Ünlü çiftler arasında da bu fark sıkça gündeme geliyor. En çok konuşulan örneklerden biri Hailey ve Justin Bieber çifti. Hailey her zaman kusursuz bir görünüm sergilerken, Justin çoğu zaman rahat eşofmanları, Crocs terlikleri ve salaş tarzıyla objektiflere yakalanıyor. Benzer şekilde Selena Gomez ve Benny Blanco arasındaki tarz farkı da swag gap olarak yorumlanıyor.

Fotoğraf: Splash News
Ancak, swag gap her zaman ilişkiyi olumsuz etkileyen bir unsur değil. Bazı çiftler bu farkı eğlenceli ve tamamlayıcı bir çeşitlilik olarak görebiliyor. Hatta, onlar birbirlerinin farklı yönlerini beslediklerini düşünüyorlar; onlara göre herkesin tarzında kendine özgü bir güzellik var ve önemli olan, partnerini değiştirmeye çalışmak yerine onun tarzına ve kişiliğine saygı gösterebilmek. Yine de bu dengenin her ilişkide yakalanması kolay olmuyor. Bazı insanlar için partnerinin özen göstermemesi, yalnızca bir moda problemi değil, aynı zamanda ilgisizlik ya da saygısızlık göstergesi gibi algılanabiliyor.
Bazı ilişki uzmanlarına göre, bir partnerin dış görünüşüne hiç özen göstermemesi, zamanla ilişkide genel bir ilgisizliğe dönüşebiliyor. Bu durum, özellikle sosyal ortamlarda çiftin “uyumsuz” olarak algılanmasına da neden olabiliyor. Uzmanlar, bu farkın ilişkide çatışma yaratabileceğini belirtiyor ve çoğu insanın birlikte olduğu kişiyle gurur duymak istediğini vurguluyor. Eğer taraflardan biri görünümüne daha çok özen gösterirken diğeri buna kayıtsız kalıyorsa, bu durum ilişkide dengesizlik ve kırgınlığa yol açabiliyor.

Fotoğraf: Splash News
Öte yandan, daha havalı görünen taraf bu farkı bir üstünlük aracına dönüştürürse, yani tarzını bir güç göstergesi olarak kullanmaya başlarsa, ilişkide sağlıksız bir hiyerarşi oluşabiliyor. Partnerini eleştirmek, kıyafetlerine müdahale etmek ya da sürekli daha iyi görünmeye çalışmak, zamanla sevgiyi bir rekabete dönüştürebiliyor. Uzmanlar, bu farkı değiştirmeye çalışmak yerine, karşılıklı anlayış ve destek içinde ele almanın çok daha sağlıklı olduğunu söylüyor.